Kış aylarının “zor geçeceği” belli; duymuyor musunuz?
  • OLAY NET
  • Yazarlar
  • Kış aylarının “zor geçeceği” belli; duymuyor musunuz?

Kış aylarının “zor geçeceği” belli; duymuyor musunuz?

ABONE OL
1 Kasım 2021 16:01
Kış aylarının “zor geçeceği” belli; duymuyor musunuz?
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Yurdun birçok bölgesinde kış soğuğu kendini gösterdi. Bazı kentlere kar yağdığı de duyuruldu!

Adana, Adanalıya göre iki gün öncesine dek “yaz havası” da olsa, artık geceleri doğalgaz kullanımı gerekmese de soğumaya başladı!

Şu aslında yurdumuzun ölçüsü bir yerde:

Eğer Adanalı giysileri kalınlaştırmış, bir de akşamdan sonraları ısınmak istemişse, tüm yurda kış gelmiş demektir!

Sabah, İzmir’den bir arkadaş bile, “kazağı giydim, şakası olmaz bu havaların” demesi şaşırtmadı beni!

Peki…

“Kış geldi”, ya da “yaz bitti”; ne anlama geriliyordu, nasıl bir eylem içinde olmamızı gerektiriyordu, elden gelen neydi, ısınma sorunu çözülmüş müydü, yemekten/ içmekten kalanla ne denli soğuklara hazırlıklıydık?

Bunlar önemli…

***

Yurttaşın gündemi “bu gün”…

Doyuyor mu, sevinebiliyor mu, gereksinmelerini karşılayabiliyor mu?

Ne kaç ay sonra yapılacağı karmaşık genel seçim, ne sarayın sonunun ne olacağı, ne corona virüs nedeniyle istene sayıya ulaşamayan aşı sayısı, ne Merkez Bankası’nın “kendi kararıymış” gibi açıkladığı yüzdeli faizler, ne tezkere konusunu kalıcılıkla (=beka) bağlayanların çığlıkları, ne yirmi yıldır ülkeyi yönetenlerin hırsa bürülü sesleri…

Eğer yurttaşın “bunları” düşündüğüne inanlar varsa geçmişe bir baksınlar!

Ya bu ülkede bir zamanlar çocuklar sabahları “ant” diye bir şey okurdu; Türküm, doğruyum, çalışkanım diye başlayıp/ sürerdi! Bir gün geldi, bir el usulca kaldırdı, ardından yeniden okunması istendi, “istem” masadan çekildi, o tüm dişlerini göstererek bağıranlar sustu/ kaldı!

Kim ne yaptı, kim ne yapabildi! Bu ulusun “paydaşı” olduklarını ileri sürenlerin, “o güce” kol kanat gerdiğini görmeyen var mı?

Birini daha anımsatayım: içinin ne olduğu, o günlerde onlarca kez sorulmasına karşın içi açılmayan “çözüm süreci” günlerinde kazılan hendekler, indirilen bayraklar, süslü sözlü söyleyenler, yollara halı serenler, görüşmeler düzenleyenler unutuldu sanırım…

Bu gün “tezkere” için söylediklerinin “o gün” daha çoğu ile yaptılar!

N’oldu? Yurttaşın geçimini, yaşamını sürdürebileceği etmenleri düşünmesi önlenebildi mi?

Olmaz, kimsenin de gücü yetmez!

***

Adana’nın da ısınmaya gereksinim duymasıyla birlikte, tüm yurtta/ düne değin yapılmayan bir harcamaya yönelecek yurttaş!

Bazı yörelerde sobasına odun, kömür alacak. Nüfusun çok olduğu kentlerde doğalgaz kullanımı artacak…

Bu insanların kazanımı yükselmedi, ülkenin yarısından çoğunun geçimini sağladığı asgari ücrette “olağanüstü” iyileştirme yapılmadı, emeklilerin açlık sınırının altında kalan aylıklarının “alım gücü” artırılmadı, işsiz çocuklarına iş alanları oluşturulmadı, “büyümen” pay verilmedi…

Ama bir şey oldu…

Corona virüs gerekçe gösterilerek, yabancı ülkelerde yaşandığı biçimde örneklendirilerek, tüm dünyanın daralmaya gittiği gündemde tutularak, ekran çığırtkanlarının sesiyle algı oluşturularak “canım yanıyor, doymuyorum, acım büyüyor, yaşayamıyorum” diyenlerin “akıllarıyla” oynama pahasına yaşananların üstünü kapatıyorlar!

Kış soğuğunu yok, ısınma giderlerini sanal, yapılan zamları yalan saymayı sürdürüyorlar!

***

Birkaç gün önce CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu günlerdir söylediklerinin dışına çıkarak, kış ayları için “çözüm önerisi” ortaya koydu.

Kara kış fonu kurulmasını, elektrik/ doğalgaz faturalarından kdv’nin kaldırılması gerektiğini, düşük gelirliler için sosyal yöntemlerin uygulanmasının zorunluluğunu anlattı!

Yoksa bu kış aylarının hem “çok zor”, hem de “sorunlu” geçeceğini yeniden yineledi!

Yurttaşın “geliri” aynı kalırken, gereksinmelerinde “akıl” almaz biçimde artışlar yaşanıyordu!

Elektrik, doğalgaz yılbaşından bu yana yüzde yirmi dolayında zamlanmakla kalmadı, kurda yaşanan değişimler gereksinmelerin tamamında fiyatları yükseltti!

Yurttaşın zorunlu temel gereksinmelerine ulaşmak zorlaştı!

Kış aylarının soğukları bastırınca “her şey” daha çekilmez durum alacak, yurttaş elinde bulunan geliriyle ısınca giyemeyecek, giyinse yiyemeyecek, yese doymayacak; bu kış üşütecek!

***

“İktidar”, sokakta yurttaşın arasına inmeden de, sorunları yaşayan ağızdan duymadan da yaşananları “bildiği/ öğrendiği” kanısındayım!

Evlerinin penceresinden, ya da bir yanı camlı balkonlarından baktıklarında da gördüklerini sanıyorum.

“İktidara” yakın bir isim; yurttaşın alım gücünün düştüğünü, ard arda gelen zamların yurttaşı olumsuz etkilediğini, ticaret uğraşan dar gelirli esnafın önemli biçimde etkilendiğini, özellikle düşük ücretlilerin enflasyon karşısında ezildiğini dile getirebiliyor bu gün!

Yurdu soğuk kış günleri sarmadan “Kılıçdaroğlu’nun kara kış fonunun arkasında ne var” demesini anlayamıyorum!

Ayrıca “zor bir kış olacağını öngörüyorum” sözüne anlam veremiyorum!

“Çarşambadan belliydi, perşembenin getireceği” deyişini bilmeyen var mı?

301021

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP