Test sonucu/ 2

Test sonucu/ 2

ABONE OL
2 Mart 2022 10:52
Test sonucu/ 2
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Oktay EROL

Ev içerisinde kaygı sürüyor! Dün test sonucumun “”pozitif” çıkmasının ardından, her iki yöne de yedi adım olan, doğuya pencereli, on-onbeş metre ilerideki apartmanla önü kapalı odamda kaldım öylece…

Arada bir pencereyi açıyor, aşağıda oynayan çocukların çığlıklarıyla kendime geliyorum…

Dünden bu yana yaşadıklarımın, önceden olanlardan pek de ayrı yanı yok!

Gece, bir ara kaslarımda ağrılar vardı; ancak bu olgu zaman zaman tanık olduğum türden, öyle abartmanın doğru olduğunu düşünmüyorum.

Ama ağrı var, yatakta bir yandan diğer yana dönerken ağrıyı anlıyorum, onun dışında her şey olağan…

Saat yirmiiki dolayında Emre, koraspirin ile içerisine d vitamini damlatılmış bir bardak su verdi. Her ikisini de içip yatağa girdim.

Yarım saat sonra uyumak istedim; uyumuşum, saatin kaç olduğunu bilmiyorum ama, ev içerisinde ses yoktu, sokakta sesler kesilmişti, elimi boynuma götürdüğümde terlediğimi anladım, hemen değiştirdim, yeniden yattım, yine uyumuşum…

***

Yatakta gözümü açtığımda saat dokuzu geçiyordu. Akşamdan olan kas ağrılarım da yoktu, kel-kör öksürmelerim arada bir…

Kapıyı açıp “nasılsın, nasıl oldun, dünden nasılsın” diyen sesler geldiğinde gözlerimi iyice açtım; kendimi yokladım, sağa döndüm/ sola da, sonra bacaklarımı yukarı çektim/ geri bıraktım, yattığım yerden birkaç kez boynumu kaldırdım “iyiyim” dedim.

İyiydim ama… Birazdan bir tabakta kahvaltı kapı önüne bıraktılar. Zeytin, bolca zeytinyağı, üzeri bolca evde yapılmış pul biberli, Kozan’dan gelme limonlu bir kapta. Yanında bal, kaymak, çay…

Bana hepsi bir yana, pul biberli zeytinyağı, bir de limon var ya; yeter!

Özellikle onu, ekmeğin içerisine iyice emdirerek yemeyi istiyorum. Şakası bir yana, yemede sorunum yok; yemeden eksilmek, iştahsızlaşmak gibi bir sorunum yok!

Kahvaltı tabağını dışarı koymanın ardından gelen portakal/ greyfurt suyu da olağanüstü…

Daha bir gün geçmeden/ burada kalma zorunluluğu sıkıldım ama…

***

Bu odada, biraz ileride eşiniz/ çocuklarınız varken yalnız başınıza gün saymak “Çin işkencesi” gibi bir şey!

Sistemlerin, “canlarını istediklerini” içeri atmak için uydurdukları gerekçelere, içeriye alıp yatmasını/ yemesini sağlamalarına, oradan/ oraya götürmelerde ülkeye bir sürü yük getirmelerine “bu odada” yeniden anlam veremedim!

Ne yapıyorsunuz, önce suç arıyorsunuz, sonra birkaç güvenlik görevlisini gecenin bilmem kaçında evine gönderiyorsunuz, evden aldırıyorsunuz, sabah karnını doyuruyorsunuz, içeriye atıyorsunuz, yatak/ yemek veriyorsunuz, yeni arkadaşlar edinmesini sağlıyorsunuz…

Her hafta evlerinden çıkarken PCR testi isteyin, hepsinde de “işleri ayarlayıp” sonucun “pozitif” olmasını sağlayın, ne olur bilir musunuz?

“Pozitif” sonucunda en az yedi günde “negatif” olma olasılığını ileri sürünce, hepsinde de “pozitif” sonuç alınınca…

Aynı odada gün saymak, yakınlarının yanında olamamak, kimseyle söyleşememek, biraz ileriden gelen sese yanıt verememek ne “anlama” gelir biliyor musunuz?

Test sonucu “pozitif” denilerek hapsolmak öyle bir şey…

***

İkinci günün öğle sonrasında “yine” aradılar, test sonucu için…

Sağlık çalışanlarının böylesine ilgili olması, insanımız için sevindirici…

“Bugün nasılsınız” diye sordu, telefondaki kadın görevli.

“İyiyim” dedim.

“Kas ağrılarınız, öksürmeniz, güçsüzlüğünüz, yorgunluğunuz, iştahsızlığınız var mı?”

“Gece bir ara kas ağrılarım vardı, biraz da öksürük. Koraspirin içmiştim, sabah kalktığımda ağrılar öyle abartacak denli yoktu!”

“Solunum yetmezliği yaşadınız mı hiç?”

“Hayır, yaşamadım!”

“Bir sıkıntınız olduğunda mutlaka bizi arayın, yeniden geçmiş olsun, soracağınız bir şey var mı?”

“Çarşamba dördüncü gün, yeni test için varabilir miyim” dediğimde de, “hayır, cumartesi gününü beklemelisiniz” dedi.

Daha bugün haftanın ilk günü, son gün öyle uzak ki…

***

Odada kitaplar var, bilgisayar var…

Onlara gün içerisinde daha çok yer ayıracağım!

Bugün, dünden biraz daha rahat uyuyacağımı, biraz daha ağrısız olacağımı öngörüyorum!

Eşim, bugün ikinci kez “kaynar” yapmış/ onu içtim, bir de ekşili/ acılı paça suyu…

Canan Karatay, covid 19’un ilk günlerinde “paça suyu için, kendinizi koruyun” dediğinde ne denli eleştirilmişti, onu anımsadım; haksızlık yaptılar!

Ekşili/ acılı paça suyunun öneminin anlaşılması gerektiğine inanıyorum…

280222

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP