Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Ömer Alpdogan

Küresel iklim değişikliği ve karbon ayak izi projesi sürüyor

Küresel emperyalizmin, corona (covid19) tiyatrosundan önce hazırladığı ancak, uygulamasın plandemi sonrasına bıraktığı küresel iklim değişikliği, karbon salınımı ve karbon ayak izi oyunu son günlerde daha da yaygınlaştırılarak sürdürülüyor..

Toplumun her kesimim küresel emperyalizmin dünyaya egemen olma projesi olan oyunun bir parçası yapılmak isteniyor..

Kimi yerlerde ilkokul çocuklarına müzik etkinliği adı altında küresel emperyalizmin oyununu sempatik gösterecek sözde şarkıları söyletiliyor..

Dev holdün vakıfları, iklim değişikliğinin ve karbon salınımını konu alan  kısa film yarışmaları düzenliyor..

Care International adlı çok yardımsever kuruluş, mültecilere yardım adı altında Türkiye’de iklim değişikliği be toplumsal cinsiyet eşitliği  çalışmaları yapıyor..

Cinsiyetin ikili olmadığını kabul edem Care International, bunun için çoğunluğu LGBTIQ+ topluluklarının oluşturduğu gruplarla öncelikli olarak marjinal grupların haklarını iyileştirmeye odaklanırken, iklim değişikliği çalışmalarının bile ikili cinsiyetin kabul edilmemesine bağlamakta.

Tabi işin sanayici ayağını da ihmal etmiyorlar..

Adana Sanayi Odası, AOSB gibi sanayi kuruluş temsilcileri sık sık iklim değişikliği ve karbon salınımı ile ilgili toplantılar yapıyor, üyelerini küresel emperyalizmin Paris İklim Anlaşmasıyla dayattığı sanal uygulamalara uymaya zorluyorlar.

Küresel emperyalizmin küresel iklim değişikliği ve karbon salınımı  ile ilgili kararlarının dünyayı felaketten kurtaracağınım iddia ediyorlar ama, her nedense iklim değişikliğinin gündüz/gece- yaz/kış gibi evrenin yaşamak zorunda olduğu bir döngü olduğunu ve hiçbir planlamanın iklim değişikliğinin önleyemeyeceğini söylemiyorlar..

Bir söylemedikleri de ABD’nin, Türkiye’ye bakanlık adının değiştirten Paris İklim Anlaşmasından çekildiğidir..

Dünyanın karbon salınımını en fazla yapan üç ülkesinden biri olan ABD’nin neden Paris İklim Anlaşmasından çekildiğini, sanayicileri “kırk katır mı kırk sopamı mı” diye korkuttukları toplantılarda dile bile getirmiyorlar..

Küresel emperyalizm, kim ülkelerdeki kuruluşların hibe parayı çok sevdiklerinin görünce, ülkelerinde küresel emperyalizmin planlarının dünyayı kurtaracak projeler için anlatmaları için binlerce Euro/dolar karşılıksız para dağıtıyor..

Tabi bu parayı kapanlar da, iklim değişikliği, karbon salınımı, yeşil dönüşüm öyküleri anlatmak için kendilerine verildiğinin anlatırken de büyük bir iş başarmış havasına giriyorlar..

Küresel emperyalizmin projelerinin kendi projeleri gibi anlatırken, aslında beş yıldır sanayicilere küresel emperyalizmin dayatmalarını kabul etmeleri için baskı yaptıklarını ama, başaramadıklarını da itiraf ediyorlar.

Sanayici ve iş insanlarının iklim değişikliği, yeşil dönüşüm, karbon salınımı konularında daha duyarlı olmalarını, yeşil dönüşümle gerçekleşen iş birliğinin ileri seviyelere ulaştıra hedefinden bahsederek sanayicilere aba atından sopa göstermeyi de ihmal etmiyorlar..

Başında bulundukları kurum adına küresel iklim değişikliği, karbon salınımı, yeşil dönüşüm konusunda üzerlerine düşeni yapacaklarını söyleyerek de, “hibe” adı altında para aldıkları foncularına selam çakmayı da ihmal etmiyorlar..

Avrupa’dan paralar alınarak  bu tür çalışmaların Adana’da da yapıldığı malum..

Toplantılardaki tehditkar dile karşın, sanayicilerin küresel emperyalizmin oyununa alet olmadığı görmek, Türkiye ve Türk sanayisi için umut verici bir durum.

Başkan Donald Trump’ın küresel emperyalizmin oyununu görüp ABD’yi Paris İklim anlaşmasından çıkardığı gibi,  Türkiye’de de birilerinin Paris İklim Anlaşmasından çıkana değin bu tür küresel emperyalizmin oyunlarının olumlayan, küresel emperyalizmden hibe alınmasının öven çok toplantı göreceğiz..

Umarım, önümüzdeki seçimlerde, küresel emperyalizmin oyunlarına dur diyecek bie iktidar iş başına gelir ve Türkiye’yi Paris İklim Anlaşması denilen küresel emperyalizme bağlılık anlaşmasından çıkarır..

 

Bill abi iş başında!..

İnsanları iki yıl evlere mahkum eden sahte pandemi/plandeminin baş aktörü ve  organizatörü Bill Gates, yeniden ortaya çıktı..

A$ı olduğu iddia edilen biyokimyasal firmalarının hemen hepsinin ortağı olduğu ileri sürülen Bil Gates, önümüzdeki yıllarda yen bir pandemi çıkacağını buyurmuşlar.

Plandemileri kendileri bizzat organize ettiği için ne zaman plandemiyle karşı karşıya kalacağımızı da en iyi Bill abi bilir elbette!

Plandemi tüccarına göre, önümüzdeki dört yıl içinde yeni bir pandemi​ olasılığı yüzde on ila yüzde on beş arasında

Gates’e göre, dünya bu potansiyel tehdide karşı yeterince hazırlıklı değil.

Wall Street Journal’a konuşan Gates, ” Wall Street Journal’a konuşan Gates, “Bir doğal pandeminin önümüzdeki dört yılda gerçekleşme ihtimali %10 ila %15 arasında. Keşke bir önceki pandemiden ders çıkarmış olsaydık ve daha hazırlıklı olsaydık. Ama şu ana kadar bu mümkün olmadı” demişler..

Türkçesi, “geçen kez o denli planlı programlı plandemi uyguladığımız halde, insanların çoğu inanmadığ için kimyasallarımızı kullanmadı, hesap ettiğimiz değin parayı hortumlayamadık” demiş.

Micosoft’un da kurucusu olan bu a$ısever zat-ı muhterem, plandemilerde yapılan hazırlıkların beklenen düzeye ulaşamamasından yakınmış. Bunun da Türkçesi, “insanlara zorla a$ı dediğimiz kimyasallar vurulmadı, maske ve sokağa çıkma yasağı tam olarak uygulanamadı. Sonunda harcadığımız trilyonlardan beklediğimiz onlarca kez fazla trilyonları içeren dönüşü alamadık, para kazanamadık” demektir.

Gates Vakfı aracılığıyla halk sağlığı, iklim krizi ve siber saldırılar gibi küresel tehditlere dikkat çeken Gates, bu sorunlara çözüm bulunması için yatırımlar yapılması gerektiğini iddia ediyor. Daha önce yayınladığı “Bir Sonraki Pandemiyi Nasıl Önleriz?” adlı kitabında da, güçlü karantina politikalarının uygulanması, hastalık izleme sistemlerine yatırım yapılması ve a$ı araştırmalarına daha fazla bütçe ayrılması gerektiğini savunmuştu.

Görüldüğü üzere, Bill Gates’in tehdit olarak insanlara sunduklarının tamamı küresel emperyalizmin sanal tehdit planları.

Yok Bill bey yok.. Plandemideki oyununuz tutmadı. İnsanların çoğunluğu oyununuza düşmedi. Düşenler çabuk ayıktı. Yurttaşlarını maske ve karantinaya karşı çıktı, a$ı denilen kimyasalları vücutlarına zerk ettirmediler, iktidarlar da halkın yutmadığı görünce geri adım attılar. Hatta a$ı denilen kimyasallar yüzünden ölenlerin yakınları ya kimyasalları almaya zorlanan siyasal iktidarlar ve biyokimyasal silah üreticileri şirketler aleyhine dava açtılar.

Onun için kitabınıza istediğiniz güçlü karantina politikalarının uygulanması, hastalık izleme sistemlerine yatırım yapılması ve a$ı araştırmaları yapan şirketlere milyar dolarlık paraların aktarılması işleri bundan sonra hiç gerçekleşmeyecek hayalleriniz olarak kalacaktır.

 

Lukaşenko’nun büyük zaferi

Küresel emperyalizmin plandemi döneminde ve Ukrayna – Rusya geriliminde hedef tahtasına koyduğu Belarus Devlet Başkanı Aleksandr Lukaşenko, 2025 cumhurbaşkanlığı seçimlerinin açık farkla kazanarak küresel emperyalizme ve onun tetikçileri Birleşmiş Milletler, Dünya Sağlık(sızlık) Örgütü ve Avrupa Birliği’ne ağır bir tokat attı.

Kesin olmayan resmi sonuçlara göre, seçime katılım oranı yüzde 85,7 olarak belirlenirken, mevcut Cumhurbaşkanı Lukaşenko oyların yüzde 86,82’sini alarak 7. dönemi için yeniden Belarus’un lideri oldu.

Seçim sonuçlarına göre, Belarus Komünist Partisi Merkez Komitesi Birinci Sekreteri Sergey Sırankov yüzde 3,21, Belarus Liberal Demokrat Parti lideri Oleg Gaydukeviç yüzde 2,02, bağımsız aday Anna Kanopatskaya yüzde 1,86, Cumhuriyetçi Adalet ve Emek Partisi lideri Aleksandr Hijnyak ise yüzde 1,74 oy aldı.

Lukaşenko, 1994 yılından bu yana Belarus Cumhurbaşkanlığı görevini aralıksız olarak sürdürüyor ve bu seçimle birlikte 7. dönemine başlıyor. 71 yaşına girmeye hazırlanan Lukaşenko, siyasi kariyerine Sovyetler Birliği döneminde başlamıştı. 1994’te Belarus’un bağımsızlığını kazanmasının ardından yapılan seçimde yüzde 80 oy alarak Cumhurbaşkanı seçilen Lukaşenko, 2020 seçiminde de benzer bir sonuç elde etmişti.

2020’de hem Sorosçuların hem DSÖ’nün hedefi olmuştu.
Ama ne Sorosçular renkli devrimlerinin birini Belarus’ta gerçekleştirebildi, ne DSÖ adlı biyokimyasal terör örgütü Lukaşenko’yu itibar kaybına uğratabildi.

Tabii, Lukaşenko, Batının emperyalist politikalarına karşı durduğu, Ukrayna krizinde Batının taleplerini elinin tersiyle ittiği ve Rusya’nın yanında yer aldığı için kürsel emperyalistlerin hedefi haline gelmişti.

Plandemi döneminde, Dünya Sağlık(sızlık) Örgütü’nün maske, karantina ve a$ı denilen kimyasalları ülkesinde uygulaması için rüşvet teklif ettiğinin açıklayarak, insanların plandemiye karşı çıkmalarını ve DSÖ eliyle tezgahlanan oyunu bozmalarında öncü olmuştu..

Lukaşenko’yu küresel emperyalizme ağır bir yenilgi tattırdığı seçim başarısı için yürekten kutluyorum..

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER