Kanunu uyguladı diye muhalefet etmek…

Kanunu uyguladı diye muhalefet etmek…

ABONE OL
18 Eylül 2023 13:27
Kanunu uyguladı diye muhalefet etmek…
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Ömer ALPDOĞAN

Şu siyaset acayip bir şey..

Sırf muhalefet olsun diye, her şeye muhalefet etmek son dönemlerde moda oldu..

Muhalefet yapıyormuş gibi görünmek için içi boş konuşmalar çoğaldıkça çoğalıyor..

Biri çıkıp bir şeyleri eleştiriyor ama, neyi eleştirdiğinin farkında değil..

Siyasal rakibine muhalefet edeceğim diye kendi partisini eleştiriyor lakin bilincinde değil..

Bunu son örneğine Adana Büyükşehir Belediye Meclisi’nde tanık olduk..

AK Partili Meclis Üyesi, gazeteci/televizyoncu Vedat Gündoğan, Altın Koza ilanları üstünden Adana Büyükşehir Belediyesi ve Başkan Zeydan Karalar’ı eleştiri yağmuruna tuttu..

Eleştirinin ötesinde, Karalar ve Büyükşehir Belediyesi’ni Basın İlan Kurumu listelerinde olmayan gazetelere ve internet haber portallarına ilan vermeyerek yerel basın arasında ayrımcılık yapmakla suçladı..

Doğrusu, Vedat Gündoğan’ın hangi partide siyaset yaptığını bilmeyen biris, CHP’nin muhalif kanadından ya da Yeşil Sol ya da başka bir sol partini mensubu olduğu zannına kapılır ama, Vedat Bey AK Partili..

İlahi Vedat Gündoğan..

Karalar ve Büyükşehir Belediyesi’nin ayırımcılık yaptığını iddia ettiğiniz Basın İlan Kurumu listelerinde olmayan gazetelere ilan verilemesini karara bağlayan kanunu mensubu olduğunuz AK Parti çıkarmıştı..

Yoksa, üyesi olduğunuz partinin böyle bir kanun çıkardığından, Basın İlan Kurumu listelerinde bulunmayan medya organlarına ilan verilmesini yasaklayan yönetmelik ve genelgeler çıkardığından haberiniz yok mu?

Eğer öyleyse büyük ayıp..

Hem siyasetçi hem de bir medya mensubu olarak, partinizin çıkardığı ,medyada aylarca tepki gösterilen kanundan haberiniz yoksa, derhal bugün siyaseti de gazeteciliği de bırakın..

Ama, öyle olmadığını biliyoruz; kanunu da, kimin çıkardığını da çok iyi gazeteci olarak çok iyi biliyorsunuz..

Uygulamaya dönük genelge, yönetmeliklerden den haberdarsınızdır..

Geriye bir tek seçenek kalıyor: Muhalefet yapacak bir konu bulamadığınızdan kendi çıkardığınız kanun ve genelgeler üzerinden Karalar ve Büyükşehir Belediyesini suçlamak istiyorsunuz.

Toplumu da, konudan bihaber konumuna koyarak, seçmene de büyük saygısızlık ediyorsunuz..

Vedat Gündoğan’ın Adana Büyükşehir Belediyesi Meclis Toplantısında, Altın Koza Film Festivali ilanları ile ilgili yaptığı konuşmada tamamen tribüne oynama konuşmasıdır..

Zira, “kimsenin haddi değil” dediği yerel basını bölmenin, ayrım yapmanın, kendi partisinin uygulamasının doğal bir sonucu olduğu gerçek..

Yani bir hadsizlik varsa Gündoğan ve partisi yapıyor olmaktadır. Bu bile kanunun gerekçesinin bilmeden ya da göz önüne alınmadan yapıldığı için AK Parti’ye karşı bir saygısızlıktır.

“Festival için günlük, haftalık, 15 günlük, aylık gazeteler ile İnternet medyasına akreditasyon sınırlaması doğru değil. Kimse yerel basını bir dilenci gibi değerlendirmesin. Yerel basın bir dilenci değil. Yerel basınımız Altın Koza Film Festivalinden gerekli ilgi ve desteği görmezse önümüzdeki ay festivalde kime ne ödenmiş, yerel basın neden dışarı atılmışın cevabını da hep beraber paylaşacağız.Yerel basını o küçücük miktarlarla ve akreditasyon sınırlaması ile terbiye etmeye kalkmayalım” sözleri tamamen meslektaşlarına selam, gazete sütunlarında biraz daha fazla yer alma amaçlı sözlerdir.

Eğer, yerel basını küçücük miktarlarla terbiye gibi bir durum varsa, Basın İlan Kurumu yasasında düzenleme yapanlara gidip “şu terbiye işine son verdin” demesi gerekmektedir..

Altın Koza Festivalinde kime ne ödendiği gibi konuları soruşturma, “Yerel basınımız Altın Koza Film Festivalinden gerekli ilgi ve desteği görmezse” gibi ön koşula bağlaması ise bir belediye meclis üyesinin görevini ihmal etiğinin açık bir kanıtı olacaktır..

Vedat Gündoğan’a tavsiyem, tribüne oynamaktan vazgeçmesi.

AK Parti’nin çıkardığı kanunu uygulayan Başkan Zeydan Karalar ve Adana Büyükşehir Belediyesi’ni eleştirip aba altından soba göstermek yerine, Basın İlan Kurumu yasasındaki değişikliklerin, bu değişikliği bağlı olarak yeniden düzenlenen yönetmelik ve genelgelerin iptali için mensubu olduğu parti içinde çalışmalar yapması bir başka tavsiyedir.

Emin olun, Altın Koza üzerinden yaptığınızı sandığınız muhalefet hiç de inandırıcı değil…

 

Sadullah Kısacık’ın soru önergesi

CHP listesinden DEVA Adana milletvekili olan Sadullah Kısacık, Magarsus kazılarını sormuş..

Bir milletvekikini kültürel bir konuyla ilgilenmesi doğrusu güzel bir şey..

Bir antropolog olarak çok hoşuma gitti..

Sayın Vekil’in gönderdiği basın bültenine göre, “Sadullah Kısacık Magarsus Antik Kenti Kazılarının Neden Bitirilemediğini” sormuş..

Magarsus Antik Kentinde yürütülen çalışmaların ne zaman tamamlanacağını soruşturmuş..

Sadullah Kısacık’ın ne zaman bitirileceğini, çalışmaların durdurulma ya da aksama nedenini sorduğu önergenin konusu ,arkeolojik bir kazı çalışması..

Arkeolojik kazlılar, öyle başlayıp biten kazıları değil..

İğneyle kuyu kazılan çalışmalardır..

Endüstri mühendisi Sadullah Kısacık’ın bir arkeolojik kazının nasıl, ne biçimde yapıldığı ne kadar sürebileceği konusunda bir arkeologdan ya da müze yetkililerinden bilgi alabilseydi, bu soru önergesini vermesine gerek kalmazdı..

Veya farklı içerikte Meclis’e taşırdı..

Antik kentlerde, çok farklı dönemlere ait tarihsel kalıntılar, farklu kültürlere ait yapıtlar bulunabileceği için çalışmalar bir hayli yavaş gider ve uzun bir süreç gerektirebilir..

Arkeolojik kazılar, iş makinelerini devreye girdiği harfiyat kazıları gibi değildir.

Yukarıda bahsettiğim gibi iğneyle kuyu kazılan çalışmalardır..

Bir arkeolojik kazının ne kadar süreceğiyle ilgili kesin bir süreç asla sözkonusu olmuyor..

Örneğin Çorum’daki Hitit başkenti Hattuşa’da 1906 yılında başlayan kazılar 100 yılı aşkın süredir devam ediyor..

Adana’dan örnek verecek olursak, Misis Antik Kenti’nde 2012 yılında başlayan kazılar 11 yıldır sürüyor..

Sirkeli Höyüğünde 2006 yılında başlayan kazılar 17 yıldır sürüyor.

Tatarlı Höyük’teki 2007’de başlayan kazılar 15 yıldır devam ediyor.

Tüm bu kazıların ne zaman biteceği konusunda kesin bir tarih vermek de olası değil..

Magarsus Antik Kenti’ndeki kazılarda böyle..

Sadullah Kısacık’ın durma ve aksama niye nitelendirdiği durum gelince; arkeolojik kazılar yılın 12 ayı 365 gün devam eden kazılar değil..

Dönem dönem kazılar yapılır. Sonrasında, elde edilen buluntular değerlendirilir, raporlar düzenlenir..

Dediğim gibi Sadullah Kısacık’ın şahsında bir milletvekilinin kültürel bir konuya ilgi duyması, Meclis gündemine taşıması güzel bir olay..

Ancak, Meclis’e taşınırken, soru önergeleri hazırlanırken dikkat etmek, uzmanlarından bilgi ve görüş aldıktan sonra gündeme taşımak gerekiyor..

Hangi konuda olursa olsun, uzmanlarla birlikte hazırlanacak soru önergeleri, meclis araştırma önergeleri veya meclis konuşmaları konuya da vekile de değer katacaktır..

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP