CHP seçim sonuçlarını hala okuyamıyor

CHP seçim sonuçlarını hala okuyamıyor

ABONE OL
21 Ağustos 2023 15:47
CHP seçim sonuçlarını hala okuyamıyor
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Ömer ALPDOĞAN

Bazı CHP yöneticilerinin medyaya yansıyan açıklamaları, CHP’nin kayıtsız şartsız destekçisi bazı meslektaşlarımızın ekranlarda yaptıkları konuşmalar, CHP’nin 14 ve 28 Mayıs seçimlerinin aradan geçen yaklaşık üç aya karşın seçim sonuçlarının hala okuyamadıklarını, sağlıklı değerlendirme yapamadıklarını gösteriyor..

CHP’nin farklı kademeden bazı yöneticileri seçim yenilgisinden Meral Akşener’i suçlu buluyorlar..

Son günlerde daha alt yöneticilerinden de duyduğumuz üzere, bazı CHP’liler göre seçim yenilgisinin tek nedeni Meral Akşener.. Yoksa seçimi Millet İttifakı alıp götürmüştü..

Bu köşenin okurları da, beni tanıyanlar da bilir; Meral Akşener hiç hazzetmediğim bir siyasetçi..

DYP yıllarından beri bana antipatik gelen, inandırıcı bulmadığım, liberalliğini de Türk milliyetçiliğini de sahte gördüğüm bir siyasal figür..

Ancak, bu durum, CHP’den Meral Akşener’e yönelik haksız ithamları da doğru kabul etmem ya da  desteklemem anlamına gelmiyor..

Meral Akşener, 6’lı Masa toplantılarında sürekli yaptığı vurgu, Millet İttifakı’nın kazanacak adayla seçime gitmesi gerektiğiydi..

Bugün Akşener’i eleştiren CHP’li siyasetçiler de dahil, muhalefetin büyük kesimi o zamanlar Akşener gibi düşünüyorlardı..

Kimisi yüksek perdeden, kimisi daha alçak tondan benzer görüşler dile getiriyorlardı..

Akşener’in masadan kalkması da aslında defalarca dile getirdiği gerekçeye dayanıyordu..

Seçimden sonra haklı olduğu da anlaşıldı..

Gelelim bugünlerdeki söylemlere..

Bazı CHP’liler parti içinde değişim isteyenleri kulak vermek yerine, seçim yenilgisinin tüm sorumluluğunu Meral Akşener’in üzerine atıyorlar..

Tıpkı, CHP İstanbul Avcılar İlçe Kongresinde konuşan CHP yöneticisi gibi..

Sayın yönetici, kongrede misafir olarak bulunan İyi Parti İlçe Başkanını gözlerinin içine baka baka, Akşener’in CHP’ye 4 puan kaybettirdiğini söylüyor..

Bu muhteşem görüşün sahibi CHP’li; partisinin Genel Merkezi’nin listelerin belirlenmesindeki tutumun oy kaybına neden olduğunun bile farkında değil..

Keşke, Akşener’in 4 puan kaybettirdiğini iddia etmeden önce, oyları yüzde 1 bile etmeyen, AKP’nin küçük versiyonları olan partilere 39 milletvekilinin ulufe olarak dağıtılmasının toplumda, özellikle CHP tabanında, Atatürkçülerde, Kemalistlerde, ulusalcılarda yarattığı tepkinin farkına varsaydı..

FETÖ’nün gazetesinin yazarının İzmir’den liste başı yapılmasının, CHP yönetiminin daha dün “Ali Dibo” diye tanımladığı AKP’nin eski bakanını Atatürk’ün Çankaya’sında listede üst sıralara koymasının doğurduğu öfkenin ve bu öfkenin sonucunu değerlendirebilseydi.

Bütün bu analizleri yapınca, CHP üst yönetiminin Meral Akşener’den daha yüksek oy kaçışına neden olduğunu görürdü..

Tabi görmek istiyorsa..

Bu tür saldıranlar yetmiyor, bir de televizyon ekranlarından parmak sallayanlar, tehditler savuranlar var..

Örneğin eski milletvekili gazeteci meslektaşımız..

Bir aralar Kemal Kılıçdaroğlu’na saydırırken, çok yakın zamanlarda birdenbire Kemal Kılıçdaroğlu sevdalısı kesilen eski milletvekili gazeteci; gündemine Ekrem İmamoğlu ile Meral Akşener’i almaya başladı..

Ekrem İmamoğlu ile ilgili söylediklerini, iki aynı partilinin kendi aralarındaki söz düellosu olarak değerlendirebiliriz..

Meral Akşener ile ilgili sözleri ise eleştirinin ötesinde..

Meral Akşener’in 14 Mayıs seçimlerinden önce masadan kalkması nedeniyle yerden yere vururken şimdi bu da yetmemiş olacak ki, seçimden sonra yaptığı ve 15 milletvekili transferinden duyduğu pişmanlığı ile ilgili sözleri üzerinden ağzına geleni söylüyor..

Bunlar yeter mi?

Yetmez elbette..

26 Ağustos’ta yapacağı konuşmada nelerden bahsetmemesi gerektiğini adeta dikte etmeye kalkışıyor..

Yok efendim, Türk milliyetçisi bir çizgiye giderse yok olurmuş; yok efendim Türk milliyetçisi partilerle yeni bir ittifak girişiminde genel başkanı olduğu parti tabela partisine dönüşürmüş..

Siyasi geleceği için CHP’yi desteklemek zorundaymış!..

Seçim sonuçlarının okuyama işte böyle akıl tutulmalarına yol açıyor..

CHP’deki hataları irdelemek yerine, ittifak içinde 6 parti yer alırken sadece birini hedef alıp ona saldırmaya neden oluyor..

Tehditlerle, CHP’nin yanında tutma gibi absürt bir durum doğuruyor..

CHP’lilerin, Meral Akşener’e parmak sallamak yerine, 14 ve 28 Mayıs seçimlerine giden süreçte partilerinin yönetiminin nerede, neleri yanlış yaptığını sorgulama vakti geldi de geçiyor..

Bu kafayla gitmeye, sorumluluğu başkalarına yıkmaya devam ettikleri sürece 31 Mart 2024 seçimlerinde hüsrana uğrama olasılıkları çok yüksektir..

Bırakın belediye başkanlıklarını, CHP Reyhan İlçe Örgütü başkanın partililere hedef olarak gösterdiği muhtarlıkları bile alamazlar…

Özgür Özel’den haklı bir eleştiri

CHP’de adı genel başkanlık yarışında geçenlerden Özgür Özel, geçenlerde yaptığı bir konuşmada, muhalefet mahallesinin çoğunluğunu oluşturanların düşüncelerine tercüman olmuş..

Özgür Özel, bilindiği üzere CHP’de değişim isteyenlerden…

Ekrem İmamoğlu’nun kendisini İstanbul’a mühürlediğini açıklamasından sonra da partide değişim isteyenlerin ortak genel başkan adayı konumunda..

Özel’in mevcut parti yönetimini eleştirirken yaptığı konuşma, CHP’nin Atatürk konusundaki tavrıyla ilgili seçmen nezdindeki algıyla birebir örtüşüyor..

Özgür Özel, CHP’nin içine sürüklendiği siyasetteki kısır döngüyü, “sıkışınca Atatürk’ten bahsederek siyaset üretmeden ilerleyemeyiz” sözleriyle ifade ediyor..

Bu sözler aynı zamanda, Atatürkçüler ve ulusalcılar tarafından sık sık dile getirilen, “CHP’nin Atatürk çizgisinden uzaklaştığı, sadece oy için Atatürk’ün adının anıldığı” ifadelerini doğruluyor…

Türkiye siyasetinin bir daha yüzde 87 katılım oranını bulamama tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu söyleyen Özgür Özel, seçmendeki duygusal kopuşa dikkati çekiyor..

Özgür Özel’in, şu sözleri çok dikkat çekici:

“Bizim seçmenimiz hep kızar, kapıyı çarpar gider. En kolay alkışın Atatürk denilerek alındığı bir siyasi partinin siyaset üretme pratiğinde bir sorun var. Sıkışınca Milli Mücadele’den, Atatürk’ten bahsederek alkış alarak ilerlenmez. Bambaşka bir şey konuşuyor olmak lazım. Bunda bir kolaycılık, birbirimizi kandırmak var.”

Bu sözler, Kürt siyaseti yakın duran Sezgin Tanrıkulu, Atatürkçülüğü militarist bulduğunu ve reddettiğini söyleyen Canan Kaftancıoğlu, Atatürk ve dönemini her fırsatta eleştiren Orhan Sarıbal gibi isimlerin söz sahibi olduğu CHP’nin, kolay alkış almak için Atatürk dediğinin altını kalın çizgilerle çiziyor..

Özgür Özel’in bu eleştirileri son derece haklı ve yerinde..

Tamam, mevcut CHP yönetimi Atatürk’ü sadece alkış almak için kullanıyor..

Açıklama Özgür Özel’e de bazı sorular sorulmasını gerektiriyor..

Peki, Özgür Özel olarak CHP’nin başına geçtiğinde CHP’ni nerede konumlandıracaksınız?

Atatürk alkış almak yerine nasıl bir politika üretiminde kullanacaksınız?

CHP’yi Atatürk çizgisine mi çekeceksiniz yoksa Kemal Kılıçdaroğlu’nun “Yeni CHP” çizgisini daha da geliştirerek Atatürksüz bir CHP’ye mi rotayı çevireceksiniz?

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP