İklim değişikliğinin sihrine kapılanlar

İklim değişikliğinin sihrine kapılanlar

ABONE OL
27 Eylül 2023 10:58
İklim değişikliğinin sihrine kapılanlar
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Ömer ALPDOĞAN

Küresel emperyalizmin sanal pandemiyle paralel olarak servis ettiği ve medyada yayınlattığı “photoshoplu” bir buz parçası üstündeki ayı görüntüsüyle başlattığı iklim değişikliği masalı, giderek bir hipnotizma, bir sihir aracına dönüştü..

Dünyada, bu sihrin etkisi altında kalmayan nerede yok gibi..

Kalmayanları da niye oyunu bozuyorsun diye linç girişimleri yapılıyor, sesler kısılmaya çalışılıyor..

Küresel emperyalizmin etkisine girenlere bakarsanız, doğal ortakları neoliberallerin yansıra ülkelerinin ve halklarının bağımsızlığını ve emperyalizmin oyunlarından korumak asli görevleri olan milliyetçiler ve sosyalistleri de görmekteyiz..

Örneğin, küresel emperyalizmin Kyoto Sözleşmesinin ardından iklim değişikliği oyununun ikinci ayağını oluşturan Paris İklim Antlaşması’nin Meclis’de oylanması sırasında AK Parti’den CHP’sine, MHP’den İyi Parti ve HDP’sine tüm partilerin vekillerinin övgüler düzdükleri kayıtlara girmişti.

Ülkelerinin ve halklarının çıkarları için, küresel emperyalizmin dünyanın tümünde egemenlik kurmasını hedefleyen antlaşmaya karşı çıkmaları gereken CHP’li, MHP’li, İyi Partili ve HDP’li vekillerin Paris İklim Antlaşması’nın onaylanması konusunda iktidar partisi milletvekillerinden daha iştahlı oldukları dikkatlerden kaçmamıştı..

O antlaşmaya onay vermek, vekili oldukları halkın egemenlik haklarının küresel elitlere devrine evet demek aslında milliyetçi ya da sosyalist dünya görüşüne zıt olduğunun farkındalar mı bilmem..

Yoksa sadece, sihir altında mı o konuşmaları yapmışlardı..

Küresel emperyalizmin iklim değişikliği adlı hipnotizmasının altında kalanlar arasına MHP’li Sarıçam Belediyesi de katılmış..

Sarıçam Belediyesi’nin “çalıştayı”nda, iklim değişikliği küresel elitlerin ifadeleri doğrultusunda kentsel büyümeye, insan etkinliklerine, teknolojik gelişmelere bağlanmış..

Bütün bunlar iklim değişikliğinin temelinin oluşturuyormuş!…

Şimdi bunun neresinin düzeltelim..

İklim değişikliğinin dünyanın oluşumundan beri yaşadığı bir döngü olduğunu bilmiyorlar..

Ya da biliyorlar ama, küresel elitleri planını aykırı olduğu için bu doğal olayı görmezden geliyorlar..

Sarıçam Belediye Başkanı Bilal Uludağ, iklim değişikliğinin doğal bir döngü olduğundan hiç bahsedilmeyen “iklim değişikliği ve eylem planı çalıştayının” Sarıçam için çok büyük adım olduğunun “altını çizmiş”…

Tabii, bir de Sarıçam Belediyesi olarak, çalıştay ile iklim değişikliği ile ilgili politikaya başladıklarının söylemiş..

Çok yazdık ama, bir kez daha yazalım..

Küresel emperyalizmin, iklim değişikliği ve küresel ısınma adı altında dünyadaki tüm devletlerin egemenlik haklarını kontrolündeki BM’de toplamayı planlamakta..

Onların anlattığı gibi, iklim değişikliği yeni ortaya çıkmış bir şey değil..

Dünya, oluşumundan bu yana defalarca iklim değişikliği döngüsü yaşamıştır..

Şimdilerde ortalığı ayağa kaldırdıkları, ülkelerin meclislerinde kanunlar çıkarmaya çalıştıkları ilkim değişikliği ve küresel ısınma yeni başlamış değil, tam 10 bin yıl önce başlamış ve bugünde süren bir döngü..

Döngünün sonunda, dünya buzul çağına girecek, mikro buzul bölgeleri görülecek..

Tabi yüzbinlerce yıl sonra gerçekleşecek bütün bunlar..

Bilal Uludağ ne yaparsa yapsın, yüzbni kez çalıştay da toplasa iklim değişikliğini durdurma şansı bulunmamakta..

Günah keçisi ilan ettikleri karbon yaşamın kaynağıdır..

Karbon olmayınca dünyada yaşam da olmaz..

Bugün Bilal Uludağ dahil, tüm insanların vücudunun yaklaşık 12 kilogramı karbondan oluşur..

Canlı cansız, dünyadaki her şeyin karbona ihtiyacı vardır..

Dünya önceki döngülerde defalarca karbon yoğunluğu yaşamış, fazla karbon doğal bir şekilde ve depremlerle havadan yeraltına çekilmektedir..

Aynı sistem bugünde işlemektedir..

Dünyanın işleyen sistemi karbon havadan yeraltına çekip orada hapseder..

En büyük karbon çekimi ise depremlerle oluşur..

En kıymetli madenlerden olan elmas da bir karbondur aslında..

Küresel elitlerin karbona karşı açtıkları savaşın altında, dünyadaki insan nüfusunu, hayvan ve bitki sayısını minimum çekmek yatmaktadır..

Onun için yakın zamanda Bil Gates, önce büyükbaşları, ardından tüm hayvanları ve ormanları karbon salınımı ile suçlamış ve azaltılmaları gerektiğini söylemişti..

Bu ifadelerin ardından olanları anımsayalım:

Kanada’da binlerce büyükbaş hayvan üreticilerin iradeleri dışında katledildi.

Kazakistan’da binlerce büyükbaş hayvan “şarbon aşısı” yapıldıktan sonra telef oldu..

Dünyanın dört bir yanında aynı anlarda başlayan orman yangınları dünyayı adeta kavurmuştu..

Covid19 plandemisi de aynı amaca yönelik sanal bir pandemiydi..

Sıradan bir gribal enfeksiyon olan, öldürücülük yönü en zayıf virüs olan Covid 19’dan sahte bir salgın ilan ederek, insanları henüz faz çalışması başlamamış, ne olduğu, etkisi ve yan etkileri bilinmeyen kimyasalları aşı olarak vücutlarına almaya zorladılar..

Uludağ’ın yaptığı gibi, o kimyasalları almayan insanları, belediyelerin, devlet kurumlarının kapısından içeri sokmadılar, evlere hapsettiler..

Bugün o kimyasalların ölümlere ve kalıcı hastalıklara yol açtığı ortaya çıktı..

Plandemiyi istemeye istemeye bitirmek zorunda kaldılar..

Plandeminin başında sonucu gördükleri için de, Çin’de yolda giderken sözde Covid 19 virüsü yüzünde düşüp ölen insan görüntüleriyle birlikte eriyen buzulları, photshopla düzenledikleri bir kaç metrelik buz parçası üzerinde kalmış ayı görüntülerini servis ettiler..

Düşüp ölen insan ve buz parçası üzerindeki ayı görüntülerini yayınlamaları için medyaya milyon dolarlar aktardılar..

Eş zamanlı işleme konulan Covi9 19 plandemisini de, iklim değişikliği oyununu tezgahlayan da aynı kurum: Birleşmiş Milletler…

Küresel elitlerin kuyruğuna takılmış neoliberalleri, sosyal demokratlar, siyasal islamcılar neyse de Türk milliyetçiliği iddiasında olan bir partinin mensubu belediye başkanının doğrusu konuyu enine boyuna incelemesini, fiziksel coğrafyacılardan, jeologlardan, jeofizikçilerden ayrıntılı raporlar almasını ve Türk Devleti’nin egemenlik haklarını koruma yolunda tavır koymasını, çalıştay düzenlemesini beklerdim..

Unutmadan, iklim değişikliği yasa çıktıktan sonra atılacak ilk adım yapay et kullanımının zorunlu hale getirilmesi olacak..

Artık, o zaman da, MHP’li belediyelerden yapat et ve börtü böcek yemenin fazileti konusunda da çalıştaylar düzenlemelerini bekleriz!…

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP