İklim değişikliği küresel bir oyundur!

İklim değişikliği küresel bir oyundur!

ABONE OL
20 Eylül 2023 16:06
İklim değişikliği küresel bir oyundur!
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Ömer ALPDOĞAN

Birleşmiş Milletler öncülüğünde 2015 yılında düzenlenen Paris İklim Anlaşmasını Türkiye, 2021 yılında onaylamış, bir bakanlığın adına da “İklim Değişikliği” sözcüğünü eklemişti..

Paris İklim Anlaşması sözde karbon salınımını azaltmayı ve iklim değişikliğini durdurmayı amaçlıyor ama, en çok karbon salınımı yapan ülkeler bu amaç için herhangi bir işlem yapmadıkları gibi dünyada en çok karbon salınımı yapan ülke olan ABD, Paris İklim Anlaşması’ndan çekilmişti. Yani, ben karbon salmaya devam edeceğim diyordu..

Dünyada endüstri devriminden bu yana, çoğunlukla insan kaynaklı faaliyetlerden ötürü, atmosfere en az 2 bin 500 milyar ton karbondioksit salımı oldu. Bunun 500 milyar tondan fazlası ABD’ye ait.

Karbondioksitin (CO2) çoğu, sadece üç dört ülke, Çin, ABD, Hindistan, Rusya ve Avrupa Birliği tarafından üretiliyor. Küresel Karbon Projesi (GCP) verilerine göre, dünya genelinde toplam karbon salımı, 2020 yılında 34 milyar 810 milyon ton olarak gerçekleşirken bu emisyonun yüzde 51,1’i Çin, ABD ve Hindistan tarafından gerçekleştirildi.

ABD, AB, Çin gibi ülkeler karbon salınımını azaltma bir yana, fosil yakıtla çalışan yeni santraller açmaya devam ediyorlar..

Bütün bunlara yaparken de, kendileri dışındaki ülkelere karbon salınımı azaltın talimat veriyorlar..

Karbon salınımını azaltmak ve iklim değişikliğini durdurmak için, hayvanları katledin, ormanları yok edin, sanayileşmeyin, her bitkiyi yetiştirmeyin diyorlar..

Onun da ötesine geçip, hangi sanayi kuruluşlarının faaliyet göstereceğine, hangi ürünleri nerde ne kadar yetiştirileceğini de kendileri belirliyorlar..

Bütün bunlar gösteriyor ki, karbon, küresel ısınma ve iklim değişikliği dayatmaları aslında ekonomileri tıkanma noktasına gelen ABD, AB ve Çin gibi emperyalist ülkelerin ekonomilerini düzeltme operasyonundan başka bir şey değil..

Daha önce defalarca yazdığım gibi, iklim değişikliği ve küresel ısınma doğal bir döngüdür. Küresel emperyalizmin, iklim değişikliği dayatmasında iddia ettiği gibi ortaya yeni çıkmış bir şey değil ve kimsenin bu döngüyü durdurma ya da tersine çevirme gücü yoktur..

Dünya milyonlarca yıl içerisinde defalarca ısınma ve buzul çağları yaşamıştır..

Evrende insan yaşamı başlamamışken yaşanan iklim değişikliğinde dünya neredeyse karbonla kaplıydı..

Doğal bir süreç olan küresel ısınma/soğuma ve iklim değişikliğinde havaya karışan karbon depremler gibi doğal olaylar aracılığıyla yer altına çekilir ve karbon dengesi sağlanır..

Üstelik, karbon canlı ve cansız doğanın en önemli yapı taşıdır, fayda değeri çok yüksektir.

Karbon olmadan yaşam mümkün değildir.

Türü ne olursa olsun canlı biokütlenin ana bileşenlerinden biri karbondur.

Yüksek çözünürlüklü uydu fotoğrafları yerküre biokütlesinin  yüzde 80’inin bitkilerden oluştuğunu vermiştir. Bitkilerden sonra ikinci sırayı yüzde 15 ile mantar ve bakteriler alır. Vahşi kuşların oranı yüzde 1’ler mertebesinde iken, çiftlik hayvanlarının oranı ise yüzde 0.5’ten azdır. İnsanoğlunun canlı türler içindeki payı oldukça düşüktür (binde birler mertebesi). . Karbon oranı suyunu kaybetmiş kuru bitkilerde (kereste gibi) yüzde 50’lerdedir. Bitkiler bu yönüyle karbon (kömür) deposu gibidir. Yeryüzü canlılarında binlerce gigatonluk (milyartonluk) karbon depolanmıştır. 8 milyara yakın insanların toplam karbon yükü 0.1 gigatondur. Vücudumuzun yüzde 18’i karbondan oluşmaktadır. Diğer deyişle bir insanda ortalama 12.5 kilo karbon bulunmaktadır. Bileşiklerin yüzde 94’ü (4 milyondan çoğu) karbon içerir.

Bill Gates gibi iklim değişikliği bayraktarlarının vücutlarında 12,5 kilogram karbon bulunur ve havaya karbondioksit salarlar..

Karbon, tüm canlıların yapısında bulunan karbonhidrat, yağ, protein ve vitaminlerin, yani organik maddelerin ortak bileşenlerinden biridir. Ayrıca enerji üretimi için gerçekleştirilen solunum sonucunda da açığa çıkar. Bu nedenle canlı ve cansız varlıklar arasındaki döngüsü, yaşamın sürekliliğini sağlamaktadır.

Karbonun, hidrojen, oksijen ve azotla oluşturduğu bileşikler, bitkisel ve hayvansal organizmaların yapısında önemli bir yer tutar. Karbon içermeyen bir canlı yoktur..

Yaşamın dayandığı temel işlevleri yerine getirmek için karbon olmazsa olmaz koşuldur.

Gökyüzünden yeraltına çekilen karbonlar ve yeryüzünde yaşamı sona eren canlıların toprağa karışmasıyla fosil akaryakıtların yanısıra elmas gibi değerli madenler oluşur..

Küresel ısınma, iklim değişikliği yalanlarının “bilimsel gerçekler” kılıfıyla insanlara yutturmaya çalışanları amacı, örneğin Türkiye’nin endüstrileşmesinin önlemek, hayvancılığını ve tarımını bitirmekten başka bir şey değil..

İlaç dahil bir çok konuda kullanılan haşhaş ve kenevirin yasaklanmasını zamanında uyuşturucu üretiminde kullanılmasına bağlayan küresel emperyalistler, dünyada haşhaş ve kenevir üretimini kısıtlar hatta yasaklarlarken, kendileri bol bol üretmeye devam etmişlerdi..

Şimdi de, eğer ekim ayında Meclis’ten iklim yasası geçerse, bizleri benzer uygulamaların beklediğinden emin olunuz..

Yasa çıkar çıkmaz, önce büyükbaş ve küçükbaş hayvanların beslenmesi kısıtlanacak, yapay et, börtü böcek yenmesi yasal zorunluluk olacak.. Ardından, ormanlar azaltılacak..

Sonrasında otomotiv, savunma, kimya gibi sektörlerde yatırımlar yasaklanacak..

Karbonun insan ve doğanın yaşamı için olmazsa olmaz bir madde olduğu gerçeğinin anımsayan milletvekillerinin, her gün dertlerini dile getirdikleri çiftçinin, besicinin, sanayicinin, her meslekten, her yaştan vatandaşlarının haklarını korumak için mücadele edeceklerine inanmak istiyorum..

 

 

 

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP