İçmek

İçmek

ABONE OL
4 Ağustos 2022 17:09
İçmek
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Selma ERDAL

Ne her akşam içerim, ne de her akşam içeni hor görürüm; yeter ki sağlıksızlığa sürüklenmesin beyni ve bedeni… Ne yazık ki dört kitaba da inanan dedeni/dedemi saymazdan gelip de saldırırsan rakılı, şaraplı soframa; hoşgörü göstermem ben de senin softana… Ki o dört kitaba da inanan Müslüman’ın dedesi; değildi ki yalnızca Osmanlının efesi… Kımızla çıktı yola; Hıristiyan olanı şarapla vaftiz edildi, İsa’nın kanıdır deyip, gün geldi kederle, gün geldi keyifle içti şu üzümün suyunu… Yine de değiştirmedi huyunu ?… Sevdi, saydı, korudu, kolladı; budununu, ulusunu, milletini… Bektaşi sofralarında mey içerek; genişletti İslam’a inananın sayısını ve “Bunu da Tanrı yaratmış” diyerek kırmadı gönülden; hiç kimsenin amcasını, dayısını Osmanlı’ya devşirirken…

Bu nedenledir ki ben, öğrendiğim gibi dört kitaba da inanan dedemden; kesinlikle bakınmam “Bu bekri, bu ayyaş, bu alkolik, bu serkeş, bu sarhoş” diye çevreme… Yalnızca kaygılanırım insanların beden ve akıl sağlığındaki olumsuzluğa kayıp giden evrime ve de “demokrasi” aldatmacasıyla çelme takılmak istenmesine ATATÜRK’den kalan onca devrime… Nasıl da usanmazca ve utanmazca zorlanmaktayız, karanlığa doğru bir çevrime diye yalnızca kaygılanırım.

Neşe için, kutlamalar için İÇMEK; insanlık tarihinde bir gelenek… İnsanlık tarihinde ve de giderek arabeskleşen göreneğinde, törende; ”Vay bana vurdu yine bir sille şu kahpe felek” diye şişenin dibine vurmak da var… Var da; şarapla hasbıhal eylemekte, gökten inen dört kitabın kutsal dini… Nedir bu softaların kini; rakıya, şaraba? Kutsanmıyor mu şarapla İsa’nın yolundan gidenler?

Soyun öğrenmeden önce İslam’ı; içmiyor muydu sanki dedenler şarabı? Tanıyınca Arabı; kesildiniz başımıza softa… Buyruk vermeye de kalktınız:

-Rakısız, şarapsız kurulacak bundan böyle her sofra!

Ey cemaat-i Müslimin, yanacaksan benim yerime Cehennem’de; karış şarabıma, rakıma… Yoook amellerimden dolayı ben bizzatihi düşeceksem Cehennem çukuruna; sana ne gam, sen ne kaygılanıyorsun kaç arşın olacaktır diye düşeceğim rakıma?

Belki darb-ı mesel, belki gerçek “amma ve de lakin; ateş olmayan yerden çıkmazmış duman, yalan olsaydı anlatmazdı tarihçi deden” bilindiği gibi; IV.Murat bile Bektaşi dergahına girdiğinde tebdil-i kıyafet, çekmedi mi onlarla rakılı, şaraplı bir ziyafet? Bektaşi uğradı mı onun hışmına, dönüştü mü onun can düşmanı hasmına?

Nedir bu senin kopardığın kıyamet?

Softanın sofrasına diz çökenlerden değilem… Buyruğunuz karşısında neden eğilem? Rumeli boylarındandır soyum; rakıdan, şaraptandır suyum… İyi de biliriz edep, erkan… Sofradan kalkarız tezden, erken, erken… Sen şimdi böyle buyruklar vereceğim derken; basma dalıma, güldürme bizi el aleme… Karışma akıllıma, delime! Doyur önce halkının aç karnını, güvenceyle hazırla onun yarınını… Gönenç içinde yaşasın; rakı mı içecek, ayran mı dökecek bardağına sen karışma onun işine?

Yeter artık çomak sokma; bu ülkenin, bu ulusun gidişine!

Ve bu arada…

Eğer akşamcılara yönelik sürerse saldırgan bir kampanya…

Yandaş Demet nasıl dökecek garsonun başından aşağıya şampanya?

 

 

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP