0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Oktay EROL

Gece tek sıkıntım, “bel bölgesinde” arada bir oluşan “ağrı” oldu! Bunu de testin “pozitif” çıkmasına başlamak istemiyorum; gün boyu bir odanın içerisindesiniz, zamanınızın büyük bölümünü koltuğa oturup bilgisayar karşısında geçiriyorsunuz, arada bir oda içerisinde yürümüş olsanız da vücuttaki devinim azalmış…

Bel ağrımayacaktı, bacak sızlamayacaktı, kol uyuşmayacaktı da ne olacaktı? Üstelik bunlardan yalnız “bel ağrısı” ile karşı karşıyaydım…

Yatarken koraspirin içmeyi savsaklamadım. O da uyku arasında “hafif” terlememe neden olmuştu; olsun, bu durum kaygılandırmıyor beni, terli giysilerimi üzerimde kurumadan değiştiriyorum…

Sabah, daha alaca karanlıktı hava, üzerime montu giyip dışarı çıktım…

Sokakta kimse yoktu, kıştan çok yağmur sonrası ilkyaz günlerini ansıtan bir serinlikte! Hava da iç açıcı, ter-temiz…

Kendimi yormadan, terlemeye yol açmayacak denli bir hızla “kimsesiz sokakta” yürümek güzel! Daha dün bir/ bu gün iki; çok sıkıcı ama, çok tedirgin edici, çok bekletici…

Hepsi “yedi gün”, ancak say say bitmeyecekmiş gibi…

Sokağın bir doğusuna yürüdüm, oradan güneye, oradan batıya, oradan da başladığım noktaya; alacakaranlık aydınlığa bozulurken, biraz önceki sessizliğin yeri de değişiyordu! Eve döndüm, hepsi onbeş/ yirmi dakika…

***

Test sonrasının üçüncü günü, günlerden salı, biraz daha iyiyim; en azından sabah sporunu da yapmış oldum, kendimi dinlemeye çalışıyorum ağrımı/ sızımı/ acımı bilmeye çalışıyorum!

Kapıdan Emre’nin “kahvaltını getirdim” sesiyle dağılıyorum…

“Bugün nasılsın” diye sorarken sesindeki kalınlık nedeniyle “sen nasılsın” dedim. Göğsünü göstererek sabaha dek uyumadığını, ağrısının olduğunu, söyledi! Korkum buydu aslında! Bendeki gelişmelerden daha çok, evdeki gelişmeler düşündürüyordu beni! Coronaya “bir ben” yetmeliydim, bir de kapalı odadan çıkmıyordum üstelik…

Acılı/ limonlu/ kekikli zeytinyağına “iyice” banmasını söyledim, kahvaltıda.

Evde, sıkça yapılan bir eylem bu! Bu günlerde daha da özen gösteriliyor! Bir de bol su, ya da sıvı doğal içecekler…

***

“Geçmiş olsun” dileklerinde bulunan bir arkadaş, “bu illetten ne zaman kurtulacağız” dedi. Dinlerken de, Devlet Bahçeli’nin “bunlar zillet ortaklığıdır” benzeri sözüne benzettim, onu da sordum!

“Yok, dedi. Benim Bahçeli ile işim olmaz da, şu salgın iyice baydırdı beni…”

“Haklısın da, bu bir başına gösterilecek tepkiyle olacak şey değil! Dünyanın varlıklı ülkeleri toplarıyla/ tüfekleriyle karşı gelmeli. Bu gün oldu daha Wuhan’da neler olduğu açıklanmadı, ancak salgın gelmeden iki yıl öncesinden aşı için yatırım yapanlar belli oldu!”

“Gates’den söz ediyorsun değil mi?

“Elbette. Daha geçtiğimiz günlerde, bu salgının geçeceğini, ancak bundan sonra yaşanacak salgının daha büyük olacağını ileri sürdü. Bilim insanları da, Gates’in son yıllarda ‘çiçek aşısı” İçin büyük yatırımlar yaptığı, bunu da Gates Vakfı aracılığıyla sağladığı belirtiliyor.”

“Corona aşısı gidecek, çiçek aşısı mı gelecek?

“Durum öyle gösteriyor!”

***

Bir günün yarısı daha geçti, aynı odada…

“Şu kadar gün burada kalacaksın” demek, “daha çoğunu aynı koşullarda yaşıyorsun zaten” demek anlamına gelmiyor!

Test sonuçları için şu sözü sıkça duyduk:

“PCR testi için pozitif sonuç hastalık açısından anlamlı, ancak negatif çıkması hastalığın olmadığını göstermemekte…”

Ne olacak peki? Eğer önceki gün test sonucu “negatif” olsaydı, kendimi “negatif” saymayacaktım; sanki bir kez daha “o” sıraya girip, bir kez daha başvurup, bir kez daha sürüntü verdikten sonra “her an” için kendimi “pozitif” olarak mı düşünecektim?

Geçtiğimiz süreçte üç kez “negatif” sonuç alıp, dördüncü de “pozitif” olanı duymuştuk!

Şimdi bazı yerlerde “esneme” olmasına karşın, birçok yerin kapısından girerken ateşine bakıyorlar, hes kodunu inceliyorlar…

PCR testine gitmekle birlikte, test sonucu “pozitif” çıkmışsa eğer, akıllı telefonun “hayat eve sığar” uygulamasının “açılan” ilk sayfasında “kırmızı ünlemli” yazıyı gözleri kamaştırıyor:

Durumunuz riskli!

Bir de telefona gelen iletiler var, bir tanesi şöyle:

“İzolasyon süreniz boyunca izolasyon bölgenizi terk etmeden, sağlık sorunlarınızla ilgili MHRS üzerinden görüntülü muayene randevusu alabilirsiniz.”

Akşam, limonlu kekik çayı içtim, ardından da koraspirin…

01032022