Ekonomik refleksivite (3)

Ekonomik refleksivite (3)

ABONE OL
17 Şubat 2022 10:31
Ekonomik refleksivite (3)
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Habip ERDEM

            Alman asıllı Oskar Morgenstern (1902-1977), ekonomist ve matematikçi olarak 1929-1938 yılları arasında Viyana Üniversitesinde çalıştıktan sonra Amerika’ya yerleşecek ve Macar asıllı Johann von Neumann (1903-1957) ile birlikte, 1945 yılında, ünlü ‘Oyun Kuramı’nı kaleme alacaklardır.

            Morgenstern daha 1928 yılında, ekonomik ajanların gerçekleşmiş tahminlerden (prédiction) hareketle nasıl bir davranış değişikliğine yöneldikleri ve bu bağlamda ekonomik tahmin kapasitesi üzerine çalışmaktaydı.

            Neumann ile birlikte geliştirdikleri ‘Oyun Kuramı’ ise, özde, ekonomik ajanların en az zarar ve en çok kâr güdüsüyle izleyecekleri ‘optimal’ stratejilerin, matematiksel bir ‘model’ biçiminde formülasyonuna dayanmaktadır.

            Ne var ki, benzer bir ‘model’, en az patlayıcı ile en çok yıkım yapacak ‘optimal patlama yüksekliği’ni bulmaya da yarayabilirdi.

            Nitekim Neumann, bu kez Robert Oppenheimer ile birlikte ‘Atom Bombası’nın bulunmasına da katkı yapacaktır.

            Dahası günümüz ‘bilgisayar’larının temeli de bu tür bir ‘model’e dayanmaktadır.

            Öyle ki, ‘bilgisayar’, 1997 yılında dünya satranç şampiyonu olan Garry Kasparov’u yenerek, bir anlamda ‘teknik’ insan zekasıyla yarışabilek aşamaya gelmiş olacaktı.

            O arada, ekonomik ajanların bir tür ‘otomasyon’a bağlanmış şeyler olarak ele alınabileceklerini gözardı etmemek de gerekebilir.

            Ancak bu yazı dizisi bağlamında, ‘doğa’ ve ‘toplum’ bilimlerinin ‘bir’liğine ilişkin ‘refleksivite’den çok, ekonomi ‘disiplin’ine özgü bir refleksiviteden sözedeceksek; ‘Oyun Kuramı’nın ekonomik alanda nasıl bir ‘denge’ye ulaştığına bakmamız yetecektir.

            İşte bu ‘denge’, Amerikan matematikçi ve ekonomist John Forbes Nash (1928-2015) tarafından bulunmuş ve kendisine 1994 yılında Ekonomi Nobel’i kazandırmıştır.

            Böylece, doğa ve toplumda ‘Nas Dengesi’ değil ama ‘Nash Dengesi’nin olabileceği ortaya konulmuş oluyordu.

            John Nash, özellikle, bir ekonomik ajan tarafından alınan ‘karar’ların, diğer ajanların aldıkları kararlar üzerindeki etkilerini ele alan durumlarla ilgilenmektedir.

 ‘Oyun kuramı’nda ‘en iyi’ (optimal) çözüme ulaşmak için, ekonomik ajanların benzer (ortaklaşa) kararlar almasına karşın, Nash onların ‘karşıt’ amaçlar güttükleri varsayımını ele almakta ve bunların ‘sonsuz’ olamayacağını ileri sürmektedir.

Böylece Morgenstern ve Keynes’te karar-verememezlik (indécidabilité), ‘Nash Dengesi’nde belli bir ‘sabit nokta’da çözülmüş olmaktadır.

Çünkü, ilk karar alıcının, ikinci karar alıcının düşünme tarzını ‘taklit’ (simuler) edeceği ve ilah… devam eden bir ‘süreç’ belli bir noktada ‘denge’ye gelmiş olacaktır.

Bu durumda, örneğin Keynesçi ‘belirsizlik’, bir yanılsama (illusion) olmaktan başka bir şey olmamaktadır.

Böylece, sadece formel planda kalmak koşuluyla, toplumsal olgulardaki refleksif özellik Nash dengesi temelinde ele alınabilecektir.

Ne var ki, toplumsal gerçeklik, salt matematiksel araçlarla ulaşılmış Nash dengesinin ortaya koyamayacağı kadar ‘karmaşık’tır.

Öyleyse, tarihsel maddecilik ile yapısalcılık arasında kalan dönemde baskın olup, günümüzde de çeşitli varyantlarının egemen olduğu ‘formalist’ refleksivitenin toplumsal gerçekliği kavramada yeterli olmadığı söylenebilecektir.

Nitekim bilim felsefecisi Alex Rosenberg Nobel ödüllü ekonomist Paul Krugman’ı eleştiren makalesinde, ekonomide ‘denge’ kavramının bir ‘ekonomik sistemin’ işleyişini incelemek için sağlam bir dayanak olmadığını ileri sürmektedir.

Ancak, Walras’tan itibaren ele alınan ‘denge’ kavramı, gerek Morgenstern ve gerekse Nash’ta farklı olmasına karşın, Arrow ve Debreu tarafından da farklı bir biçimde ele alınmıştır.

Her ne kadar toplumda tarih iki kez yinelenmez deniyorsa da, ‘ekonomik düşünce’ sözkonusu olduğunda, sürekli kendini aşan bir ‘yineleme’nin olduğu söylenebilir.

Ki, bu ekonomik refleksivite için kaçınılmaz olmaktadır.

(Sürecek)

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP