Zamansız öten horozu keserlermiş…
Bir de ‘kaldırılamayacak yükün’ altına giren insan ezilirmiş…
Günümüzde kesmek için geceden yola çıkıp horoz aramanın anlamsızlığı neyse, yarım tonluk varilin altına girip ‘acaba’ diye direnmek de aynı anlamı taşır!
Denenmiş, kanıtlanmış bir olayın, öncesini hiç düşünmeden atılan adımlar her zaman içinden çıkılmaz sorunlar yaratmıştır!
Müslüman mahallesinde salyangoz satmayı denemenin mantığı var mıdır?
Cami önlerinde İncil ya da…
Altından kalkılmayacak sorunların ‘nedeni’ oluverirsiniz!
Onca-onlarca sorun varken, açlık yaşanırken, özgürlükler kısıtlanırken, öğrenciler coplanırken, emekçiler zorda bırakılırken…
Altından kalkılamayan sorunla boğuşursunuz…
* * *
Geçen haftalarda yazdığım ‘Yeni CHP Ne yapmalı’da yer yer vurguladığım bazı konular o günlerde olmasa da bugün için yaşanır oldu…
İktidarı ‘şımarık’ buluyordum bulmasına da, muhalefeti de aynı şımarıklık içinde görmekten duyduğum rahatsızlığı anlatıyordum.
Hani emeği, insani, bilimi yaşamda anlamlandıracak çalışmalar içerisinde olacaklardı; görmediğim gibi, kusura bakmasınlar seçmene layık olduklarını da düşünmüyorum.
İyi izleyin, Başbakan nasıl konuşursa, yereldeki yöneticileri de aynı dilden, aynı düzeyde konuşuyorlar.
Bu şu demektir: Seçmen, önce yerelini, sonra genelini öykünüyor!
Muhalefete bakıyorsunuz…
İktidarla aynı dili, aynı söylemi konuşuyor!
Sen-ben kavgası…
Daha ilköğretimin başlarında, öğretmenler öğrencilerine ‘biz-siz’ demeyi salık verir. Bu söylem toplumsal uzlaşının da oluşmasına katkı sağlar.
Ağızlar köpürerek değil, düşünerek konuşulması önerilir…
Bakın parlamentoya; iktidara, muhalefete, milletvekillerine sokak kavgalarını andıran çekişmeleri insanları etkiliyor, geriyor, bölüyor…
Asıl konuşulacak bunlar olmamalıydı…
İnsan, emek, bilim, bölüşüm, dayanışım konuşulmalıydı…
* * *
CHP’den, Yeni CHP’ye geçme sürecinin Kemal Kılıçdaroğlu ile başladığını, halkın bu süreci önemsediğini herkes biliyor.
İktidar bile, bu ‘bilgi’ rahatsızlığının sezilişini gizleyemiyor!
Yıllardır muhalefette kalan, toplumsal yaşamda ‘yöneten’ katmanından ıraklaşan CHP’nin artık bir yere gelmesinin zamanı olarak düşünülen bir süreç, diye düşünenlerdenim…
Ama nasıl?
Yeni CHP’nin toy tavırlar içerisinde olması gözlerin önünde…
Ülkede olan-biten bırakılıp ‘erken öten’ horozun konumunu, yazgısını üleşme toyluğu…
Sayalım:
Üniversitelerin rahatsızlığı bilinmesine karşın,
Kıbrıs’a verilen bir milyar dolar Kıbrıslıyı besleme yapıyorsa, ülkemizdeki işi-gücü bırakıp poşetlerin arkasına takılarak yaşamını sürdürenlerle iç içeyken,
Torba yasasının yurttaşa getirecekleri tartışılmadan benimsenmesi gündemdeyken,
Taşeron sendikacılık özendirilirken,
Ulusal gelir büyüdükçe açlık sınırı altındakiler ile işsizlik artarken,
Tüm komşularımız Mısır, Tunus benzeri başkaldırılara gebeyken;
Mustafa Balbay’la, Tuncay Özkan’la, kartondan kaplanla gündemi değiştiriyorsun…
* * *
Yeni CHP ivedice titreyip kendine gelmeli…
Zamansız öten horoz olmaktan kurtulmalı…
EĞİTİM
14 saat önceYAZARLAR
15 saat önceYAZARLAR
1 gün önceYAZARLAR
2 gün önceYAZARLAR
2 gün önceEĞİTİM
2 gün önceYAZARLAR
2 gün önce