Kaygılar “suskuyla” büyüyor…   

Kaygılar “suskuyla” büyüyor…  

ABONE OL
11 Şubat 2022 10:09
Kaygılar “suskuyla” büyüyor…   
0

BEĞENDİM

ABONE OL

 

“Susku”, çoğu zaman olanları benimsemek/ öyle olabileceğini düşünmek/ öyle işlemesine katkı anlamına da gelir!

Üç kişiyi/ beş kişiyi değil de, toplumun büyük çoğunluğunu etkileyen bir olgu karşısında susmak/ üstten gelen sese göre bir şeyler mırıldanmak/ kendi kabuğunda yaşamını sürdürebileceğini sanmak…

Bu başka bir “susku” değil!

Sokağa çıkıyorsunuz, sizden/ uzaktan gelen çığlığa dönüşmüş sesleri duyuyorsunuz, el yakan fiyat artışlarından dolayı kararmış geniş yollu/ uzun bulvarlarda bulunan mağazaları görüyorsunuz, bir biçimde gözlerden ırak olduğu düşünülse de yükselen beton yapının yükseğinden insanların kaygılı koşuşturmalarına tanık oluyorsunuz…

“Ses” yok!

“Ses” verecek yerleriniz “iktidara” tutu verilmiş, “iktidar” istemedikçe söz söyleme hakkınız yok gibisiniz!

Bu “susku” hoş değil!

***

Bu ülkenin Ticaret Odaları, Sanayi Odaları, Ticaret ve Sanayi Odaları, Deniz Ticaret Odaları, Ticaret Borsaları’nın birleşmesiyle oluşan Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) var…

Bu ülkenin ekonomisine yön veren, yurttaşlarına iş olanağı sağlayan, yerli varsıllıklara katma değer katan, iç üretimi dış dünyaya tanıtan, dış alım yapan, dış satım yapan “tüm” firmaların buluştuğu kuruluş…

TOBB’un yüzlerce üyesi, üyelerin binlerce çalışanı vardır!

TOBB, günlerdir yurttaşları ayağa kaldıran, “iktidarın” çark etmesine neden olan “zamlar” karşısında diyecekleri olmamalı mı?

Bir elektrik değil! Doğalgaz, akaryakıt, yurttaşların temel gereksinimleri, “fahiş fiyat”, fabrikaların kullandığı dış alım ürünlerindeki belirsizlik, tarım üreticisinin “girdilerden” dolayı içine sürüklendiği çıkmaz konularında “iktidara” söyleyecekleri olması gerekmiyor mu?

Tüketicinin elektrik faturaları ikiye katlanmış, dar gelirli yurttaş ay sonunu nasıl getireceğini kara kışta düşünür olmuş, temel gereksinimlerinden hangisini “askıya alacağına” karar vermek zorunda kalmış, “iktidara” uzak/ yakın herkes akşam sonrası karaya boğulmuş…

“İktidarın” yaptığı “yanlışı” düzeltmek istemesi “içten” gibi, TOBB’da burada kendine yer aradı!

“Suskusunu” karartmak ister gibi…

***

Buna baştan bu yana “öngörüsüzlük” diyorum…

“İktidar”, yeni yılın ilk saatlerinde elektriğe/ doğalgaza, o günden bu güne değin “sayısını unuttuğum” kez akaryakıta yaptırttığı “zamların” yurttaş üzerinde oluşturacağı “kaygıyı/ üzgüyü/ mutsuzluğu/ bitkinliği” gerçekten öngörmüyor mu?

Bu olgunun “beceriksizlikten/ bilgisizlikten” başka tanımı olamaz!

Bu yaşananları öngörmüşse de, bunun adı “acımasızlık”!

Şöyle bir gelişme olmuştu:

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, katıldığı bir televizyon programında yüksek elektrik faturalarıyla ilgili olarak “vatandaşın yükünü hafifletecek yeni adımlar atılacağını” söylemişti.

Peki, “vatandaşın hafifletilecek yükünü” kim getirmişti, yurttaş mı yanlış bir şey yapmıştı, verilen işi mi yapmamıştı, üretimden mi kaçmıştı?

TOBB, günlerdir süren “suskunluğunu” işte burada bozdu, sanki “bir şeyler” söylemesi için “izin” çıkmıştı, “Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın’ın açıklamaları olumlu bir gelişme. Talebimiz, elektrik fiyatlarında indirime gidilmesi ve özellikle küçük işletmelerin korunması” sözlerini kullandı, ne nalına/ ne mıhına zarar vermemek için gibi…

Sözcünün açıklaması “olumlu bir gelişme”, peki bu olgunun “asıl nedeni” üzerine diyecekleriniz yok mu?

***

İran, “belirli” bir süre, “nedeni” konusunda açıklayıcı bilgi verilmeyen doğalgaz kısıntısından dolayı yurdun birçok bölgesindeki OSB’ler makineleri kapattı, çalışanlarını evlerine gönderdi, ülke ekonomisi ile “güvence” verilerek alınan işlerin “bitmeme” olasılığı birçok işletmenin canını yaktı; TOBB, doğalgaz kısıntısından zarar görenlerin yanında olması, “iktidarı” uyarması gerekmez miydi?

“Talebimiz, elektrik fiyatlarında indirime gidilmesi ve özellikle küçük işletmelerin korunması” arkasına bu ülkenin ekonomisini alan bir kurumun “sözü” olmamalı!

“Elektrik fiyatlarını düşürün, bu gidişle işletmeler ne üretim yapabilir, ne de çalışanları koruyabilir” diyebilmesiydi beklenen…

***

Bir TOBB’un “suskunluğu” ile de kalmıyor bu bilindiği gibi…

Adana’da, TOBB’a bağlı odalardan da “ses” çıkmıyor!

Yaptıkları salon toplantılarında, “iktidarı” üzmemek için sözcükleri cımbızla seçerek konuşmakla “ekonominin kurtulamayacağını” görmek istemiyorlar!

“Susku”, en büyük/ en başarılı oldukları alan…

Elektrik/ doğalgaz/ akaryakıt fiyatlarında yaşanan yükseliş nedeniyle, işyerinde “kısıntı” yaşayan yok mu Adana’da?

Bu “susku” sürerse, artan fiyatlar nedeniyle üretim düşmek zorunda kalırsa, işletmeler bazı çalışanlarına kapılarını kapatmak zorunda kalırsa, işletmeler daha az üretir/ daha az satarsa, işsizlik büyürse bunun sonucunu Adana’daki odalar öngöremiyor mu?

Kaygılar “suskuyla” büyüyor; görmüyor musunuz?

100222

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP