07 Nisan 2024 Pazar
Sis kazasında Ermenilere ait 2 manastır ve 2 kilise vardı. Katolikosluk merkezi ise, kraliyet sarayı yıkıntılarının bulunduğu arazideydi. 1240’larda Kral Hetum tarafından inşa ettirilen Ayasofya Kilisesi, Sis’in katedraliydi ve manastır kompleksinin içinde yer alıyordu. Zamanla harap olan yapı, 1810’da Katolikos Giragos tarafından yeniden yaptırıldı. Seksen oda, iki çeşme, on beş dönüm üzüm bağını ihtiva eden Manastır Katogikosun makarr-ı ikametiydi. Yani payitahtı.
Bu manastır içerisinde Ermenilere ait 238 erkek, 60 kız talebesi olan bir Katogikos mektebi vardı. İdadi derecesinde olan mektebin yapılış tarihi eskiydi ve ruhsatı yoktu.
1331 (1912) tarihli bir belgeye göre; Ermeniler, vaktiyle inşa olmuş beş senelik idadi derecesindeki ruhhan tahsiline mahsus ve Sis Katogikosluğu tarafından tesis edilen, “Kilikya Tiranos” adlı okula ruhsat almak için müracaat etmiş, yapılan keşif ve tahkikattan sonra, ruhsat verilmişti.
Keşif ve tahkikatla ilgili verilen bilgilere göre; manastır suru dahilinde bulunan bu okul, seksen zira* uzunluğunda ve kırk dört zira genişliğinde bir arsa üzerine kargir ve üç kat olarak bina edildi. Birinci katta bodrum olup, zeminden yirmi dört basamakla çıkılan ikinci katta bir kapı ve dokuz pencereli uzunluğuna bir yatakhane bulunuyordu. Zeminden kırk dört basamakla çıkılan üçüncü katta birer kapı ve üçer pencereli üç oda ve dershane olarak tahsis edilmiş bir kapı dört pencereli bir salon vardı.
Binanın tahmini elli bin kuruş değerinde olduğu belirtilirken, teneffüs mahalli ise, etrafı surla çevrili sekiz dönüm arsadan ibaretti.
* Zira, parmak uçlarından dirseğe kadar olan kısma denk düşen uzunluk biriminin adıdır. Türk halklarının kullandığı eski ölçümü birimlerindendir. Zira, Uluslararası Birimler Sistemi kabulünden önce kullanılan uzunluk ölçülerindendi. Fizyolojiye göre 75 cm ile 90 cm arasında değişmektedir. Bu ölçülere göre bina 2.000-3.000 m2 arasındadır.
* * *
Osmanlı Devleti’nin uluslararası ilişkilerde zayıf bir döneminde olması ve Ermenilerin isyanlar ve karışıklıklar çıkarmaları, Babıali’nin ruhanilere güvenini de sarstı. Bu nedenle ve daha önce bahsetmiş olduğumuz hiyerarşik sürtüşmelerin devam etmesi suretiyle aynı süre zarfında seçilen iki Katoligosun ikisi de Babıali tarafından onaylanmadı.
Bu gelişmeler sonrasında 12 Ekim 1902’de toplanan Kilikya Meclisi, Osmanlı dönemi son Katoligosu Sahag II. Habayan’ı Katoligosluk makamına seçti.
Birinci Dünya Savaşı öncesinde Kilikya’da bir katolikos, iki başepiskopos, on episkopos ve 267 Ermeni yerleşimine (parish) yayılmış 214 Ermeni kilisesi mevcuttu. Osmanlı’daki genel Ermeni nüfusunun miktarı gibi, bölgedeki Ermenilerin nüfusu da Osmanlı ve Ermeni kaynaklarında ciddi farklılıklar göstermektedir. 1912 Ermeni Patrikhanesi istatistiklerine göre Kilikya’da 407.000 Ermeni varken, 1914’te bu rakam 205.050 kişi olarak gösterilmişti. 1912 tarihli Osmanlı istatistikleri ise 91.855 rakamını veriyordu.
Mayıs 1915’te yüksek rütbeli ruhbana Sis’ten Halep’e gitmeleri emredildi. Bu yolculukta, katolikosluğun merkezi olan Ayasofya manastırındaki nadir kitaplar, değerli kilise objeleri ve ‘kutsal emanetler’de Halep’e nakledildi. 13 Eylül 1915’te ‘Emval-i Metruke Kanunu’yla manastıra el kondu. Bu bölgede genel olarak Ermeni mülklerine Balkan muhacirleri iskan edilirken, 1912-1915 arasında Adana ve civarına yerleştirilenlerin sayısı 6.513’tü. 1915’ten sonra manastır Türk erkek muhacir çocuk yetimhanesine dönüştürüldü.