29 Nisan 2024 Pazartesi
News
Öyle şu kişi öldü, bu hükumet ne yapıyor, sonumuz ne olacak serzenişlerini yazıp kasvet dağıtmaya hiç niyetim yok…
Gün umut etme, iyi düşünme ve yaşadıklarımızdan ders alma günü…
Kendimizi evlere kapattık, kimimiz zorunlu olarak devletin talimatıyla, kimimiz tehlikenin şaka olmadığını anlayıp önlem alma adına…
Önceleri ben de bir panikledim ‘‘şimdi ne olacak?’’ diye.
Sonra abartıldığını düşünüp, yarın bir gün biter işimize gücümüze döneriz diyerek tatil moduna girdim. Hiç seyretmediğim kadar televizyonda ki programları takip ettim. Sanal haberleri, kanalların haberlerini, uzmanların görüşlerini, fukara gazetesinin teorilerini 13 Mart’tan bu yana bir bir takip ettim ancak yaşanan belirsizlik dedi ki;‘‘ yüreğini tüketme al önlemini otur evin de sabırla bekle ne olacaksa olacak…’’
Ve, baktım ki evde oturduğum sürede bensiz de yaşam devam ediyor,
baktım ki; aslın da yetiştiğimiz hiçbir yer yok, 31 yıllık çalışma hayatımda doğumlar ve ölümler dışın da hiç durmamışım…
Evet, bu salgın bizlere ‘‘ey insan evladı durun! Artık ’’ dedi
Durun! Artık, bırakın birbirinizi yemeyin,
Durun! Artık, doğayı katletmeyin,
Durun! Artık, insan soyunu yok etmeyin,
Durun! Artık canlıya zarar vermeyin,
Durun…
Durun da bir kendinize dönün, dönün ki varlığınızı sorgulayın…
Yeter! Artık, ilkel canlılar gibi yaşamayı bırakın ve bir durun…
Bu bize bir ders mi? yoksa başa çıkamayacağımız bir son mu? Bunu bilemem.
Ancak, görünen o ki doğa kendi kanununu uyguluyor ve kendi dengesini kuruyor. Doğa da hiç bir şey sonsuz değildir, mutlaka her şeyin başlangıcı gibi bir bitişi vardır.
Bu durum da bizlerin tek yapabileceği yetkilileri dinlemek, önlemlerimizi almak ve sabırla beklemek…
Elbette bu bekleyiş hepimizi mutsuzluğa, karamsarlığa sürüklemeye başladı. İşte bunun için de önemler almamız gerek…
Unutmayın, maddi-manevi yaşadığımız zorlukları hepimiz yaşıyoruz, yani yalnız değiliz. Hal böyle olunca ya hep beraber bu kaostan çıkacağız ya da hep beraber batacağız. Yalnız olmadığınızı düşünmek sizi biraz rahatlatacaktır.
Artık evde olmak zorunda olduğumuzu kavradık o vakit felaket telalığı yerine, evde yapabileceğimiz işlerin planını yapma zamanı gelmedi mi?
Ben, 31 yıldır ilk kez evdeyim ve İlk kez evi şöyle bir gezdim, bu evde 20 yıldır oturuyorum hiç çekmece düzeltip işe yaramayanları ayırma vaktim olmadı. Çok fazla kitaplarım var hepsini okumaya fırsatım olmadı.
Biliyor musunuz? İnsanın, biyolojik saatiyle kalkmasının keyfi bir başkaymış. Sizler de mutlaka eviniz de yapacak bir şeyler bulacaksınızdır.
Lütfen deneyin, karamsar düşünüp tos tos evin için de gezmenin (ki 8 gündür ben aynı durumdaydım) hiç faydası olmuyor…
Ruhunuzu, vücudunuzu dinlendirmek için bir fırsat,
durup düşünmek için bir fırsat,
yaşamımızı teneffüse çıkarmak için bir fırsat,
kendimizi dinleyip iyiliklerimizi-kötülüklerimizi düşünmek için bir fırsat,
kalan ömrümüzü ilkel insanlar gibi değil insan gibi yaşamamız gerektiğini anlamamız için bir fırsat…
Kısacası felaket olarak gördüğümüz bu salgının bize olumlu getirilerini düşünüp ruh sağlığımızı korumalıyız…
Biliyor musunuz? Bu olaylar bittiğin de yeni bir dünya ile karşılaşacağız, insanların aslın da birbirine görünmeyen bağlarla bağlı olduğumuzu fark edecek ve ‘‘ben’’ olmanın ne kadar anlamsız olduğunu anlayacağız…
Kim bilir? Belki yaşamın da hep kötülük yapan, insanları menfaati için kullanan, bencil olmakla övünen, kendi nefsi için her fenalığı mubah gören, empati yoksunu kirli ruhların biraz temizlenmesine vesile olacaktır bütün yaşananlar.
Lütfen!
Moralinizi yüksek tutmaya çalışın, bu süre bir şekilde geçecek önemli olan bizlere kalıcı izler bırakmasın. Her şey güzel olacak, buna inanın ve yetkililerin anlattığı önlemleri dikkate alın.
Evet, üzüleceğiz, zor günler yaşayacağız belki ruhlarımız, bedenlerimiz daha fazla yorulacak… Bırakalım o gün geldiğin de bunları yaşayalım ve acımızı zamanı geldiğin de haykıralım ancak şimdi değil…
Şimdilik her zaman olduğu gibi hoşça kalın, akıl ve beden sağlığınızı korumaya çalışıp ‘‘Evde Kal!’’ Demeyi unutmayalım…
Önlemini Al!
14 Kuralı Uygula!
Evde Kal Türkiye!
