07 Mayıs 2024 Salı
News
Oktay EROL
Atatürk’ü Anma Günü…
Gazeteler birbirleriyle yarışıyor…
Bayrak, rozet, eskiden kitaptı şimdi sidi…
Sonra törendeki yüzler; ılık, donuk, gergin…
‘Ne kadar zenginlik, bolluk içinde olursa olsun, istiklalden yoksun bir millet, medeni insanlık karşısında uşak olmak makamından yüksek bir muameleye layık görülemez…’
Atayı anma gününde, O’nun; ülkemiz üzerinde yabancı gözlerin olacağını, yine onların ülkemizde bolluk yaşatarak ‘istiklalden yoksun’ duruma gelmemiz için uğraş vereceklerini, görebildiğini kaç kişi biliyordur acaba?
Gazeteleri okurken, tevideki töreni izlerken, bunu düşündüm.
‘Zenginliği, bolluğu’ amaç bilip, ‘onuru’ ötelemediler mi?
Uzantılar, onların çığırtkanlığını yapmadılar mı?
Yine bu gün Kral Abdullah’ı ağırladı hükümet!
‘Şeref Madalyası’ da takılacak!
Takanlar, bir de, bu günü…
Söylemesi ayıp!
* * *
Bu satırları geçen yıl, tuttuğum günlüğe yazmışım.
Sonra okullar konusunda bir not düşmüşüm…
‘Sınıflarda artık Atatürk ile İstiklal Marşı-Gençliğe Hitabe ayrı panolarda değil, küçültülerek tek çerçeve altına alındı…’
* * *
Bir yıl geçti aradan…
Ata’yı anma günlerimizde gerek halk, gerekse diğer kurumlar-içerisindekilerin ilgisini görürdük.
Sokaktan geçen durma gereği duyardı, siren çalarken.
Araçlar ya hızlarını yavaşlatırlar, ya da beleklerdi…
Okullarda sabahçılar-öğleciler bir araya getirilirdi ‘anma saatinde… Sınıfta, öğrencilere üç-beş dakka Ata’dan söz edilirdi. Ders öğretmenleri kendilerini hazırlardı buna…
* * *
Ne oldu biliyor musunuz bu yıl?
Önce büyük bir ‘nimetmişçesine’ sunulan ‘Mustafa’ filmi, ardından yaşanan Anma Günü’nün ‘anlamını’ büyüteceği yerine zedeledi.
Can Dündar’a kalırsa, film Atatürk konusundaki bilmediklerimize ışık oldu!
Işık!!!
Liseye giden öğrenciniz varsa bir sorun!
Özellikle öğleci olanlarına…
Sorduğumda ‘en küçük bir tümce etmediler’ dedi bir tanesi.
Bir diğeri ‘evde babam söylemese unutmuştum’ dedi.
Bir diğeri de ‘geçen yıl gibi değil okul’ dedi.
* * *
Siz bakmayın birilerinin ‘güzel günlere doğru yol alıyoruz/dikenli yolları aştıkta geldik/ zoru gitti artık yürüyüşlerin/ biz bunlar için her yola baş koyduk’ diyerek olanları ‘hoş’ göstermelerine; herkes neler olduğunu açıkça görüyor artık.
Gazete sayfalarına bakınca, anayasanın ‘değiştirilmesi bile’ önerilemeyecek maddelerin başlarına neler geldiğini…
Görmüyor muyuz yoksa?
