10 Kasım 2024 Pazar
Prof. Dr.
Hikmet Sami TÜRK
“Anayasa’mızın 67. maddesine göre ‘Vatandaşlar, kanunda gösterilen şartlara uygun olarak seçme, seçilme … hakkına sahiptir.
Seçimler … serbest, eşit, gizli, tek dereceli, genel oy, açık sayım ve döküm esaslarına göre, yargı yönetim ve denetimi altında yapılır. …’ (f. I-II).
Yerel yönetimler seçimleri, 2972 sayılı Mahallî İdareler ile Mahalle Muhtarlıkları ve İhtiyar Heyetleri Seçimi Hakkında Kanun’la düzenlenmiştir. Bu Kanun’un 9. maddesine göre ‘2839 sayılı Milletvekili Seçimi Kanununun 11 inci maddesinde belirtilen sakıncaları taşımamak kaydıyla, on sekiz yaşını dolduran her Türk vatandaşı belediye başkanlığına … seçilebilir.’ Bu Kanun’un ‘Adaylık’ kenar başlıklı 10. maddesine göre ‘Anayasa ve kanunlarda yazılı şartlara uygun olarak seçilme yeterliğine sahip olan her vatandaş, bir siyasî parti listesinden veya bağımsız olarak. … belediye başkanlığına … adaylığını koyabilir.’ (f. I) ‘Siyasî partilerin aday listelerini vermeleri’ kenar başlıklı 12. maddeye göre ilçe ve il seçim kurulları, ‘geçici adayları mahallinde alışılmış usullerle ilân ederler.’ (f. II, IV). İzleyen iki gün içinde ‘Adaylara karşı itiraz’, iki gün içinde ‘Adayların incelenmesi’ 14. ve 15. maddelerde düzenlenmiştir. İtirazlar, ilçe ve il seçim kurullarınca incelenip karara bağlandıktan, böylece 16. maddeye göre adaylıklar kesinleştikten sonra ‘ilçe seçim kurulları bütün adayları oy verme gününden önceki 20 nci gün ilân eder.’
‘Belediye başkanlıklarına seçilenlerin tespiti’ kenar başlıklı 22. madde uyarınca ‘Sandık kurullarınca gönderilen belediye başkanı seçimlerine ilişkin tutanaklar ilçe seçim kurulu tarafından birleştirilerek en çok oy alan aday, başkanlığa seçilmiş olur.’
Ana çizgileriyle kısaca özetlenen 2972 sayılı Kanun hükümlerine göre, seçmenlerin oy verdikleri adayların hepsi, belirli süreler içinde bu aşamalardan geçmiş, seçilme yeterlikleri ilçe ve il seçim kurullarınca incelenmiş ve adaylıklarına engel bir durumu görülmemiş insanlardır. Sandıklar açıldıktan, verilen oyların sayım ve dökümüne göre seçimi kazanan adaylar belli olduktan sonra yapılan itirazın bir anlamı yoktur.
Seçimi kazanan her adaya mazbatası verilmelidir. Bu yapılmadığı takdirde demokratik rejimin temelindeki seçme ve seçilme hakkı çiğnenmiş olur.
298 sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanun’un ‘Kurul başkan ve üyelerinin seçim işlerini bozması’ kenar başlıklı 163. maddesine göre; seçim kurulları başkan ve üyeleri, ‘seçim neticelerini ilân etmezler, tutanağı asmazlar veya kanunen vermeye mecbur oldukları tutanak suretlerini vermezlerse’, ‘iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılırlar.’ Seçim işlerini genelde büyük bir başarıyla yürüten ilçe ve il seçim kurullarımızdan hiçbirinin seçimi kazanmış bir adayı kazanmamış saymak veya tersini yapmak gibi suç oluşturacak bir haksızlık yapması beklenemez.
31 Mart 2024 günü Türk milleti, Cumhuriyetin anlamına uygun bir olgunlukla büyükşehir belediye başkanlarını, belediye başkanlarını, belediye ve il genel meclisleri üyelerini, muhtarlarını seçmiştir. Hiçbir ilçe ve il seçim kurulunun hiçbir seçim çevresinde Milletimizin iradesine, Anayasa ve kanunlara aykırı olarak seçim sonucuna gölge düşürecek bir yanlış yapmayacağına inanmak istiyoruz.”
(2.4.2024)