‘Neler Oluyor Böyle’ Dedirten…

Gelişmeleri üst üste koymaya çalışıyorum…

Aslında, birinin atlanması da bir anlam taşımıyor.

YGS olayını ele alın…

Yetmedi, YSK’nun yaptıklarını buna ekleyin…

Güneydoğu’da yaşatılanları da…

Bu da yetmedi…

Politikacıların ard arda verdiği demeçleri bunlara ekleyin.

İnsana ‘neler oluyor böyle’ dedirtiyor!

* * *

İşte burada, olayları anlayarak düşünmeye başladığımda şununla karşılaşıyorum.

Hükümet, yapılan yanlışlarında ‘özeleştiri’ yapmak yerine savunmaya kalkınca her şey alt-üst oluyor, işte o zaman bu genel seçimin ‘neden’ önemsenmesi gerektiği daha iyi ortaya çıkıyor.

Birmilyonyediyüzbin öğrencinin YGS’de yaşadıklarını ele alalım örneğin…

Buna gelene değin yapılan başka sınavlarda da yaşanan ‘kayırmacılıkları’…

En ‘art-niyetli’ yanımızla düşünelim…

Bu sınavlardan birine çocuğunuz, kardeşiniz, ablanız değilse bile mutla bir yakınınız, bir arkadaşınız, ya da bir tanıdığınız katılmıştır…

Bunlardan birinin, tanımadığınız bir ‘gücün’ kayırmacılıyla karşı karşıya olduğunu düşünmüyor musunuz?

O tanımadığınız ‘güç’ ki; sınava giren yakınınızın, hak etmeyen birinin eline tutuşturduğu ‘şifreli soru kitapçığı’ ile önünü kesecek…

Oy pusulasında yer alan ‘gönlünüzdeki’ partinin ne olduğunu önemsemiyorum bile…

Ne olursa olsun…

Ancak, öncelikle neler yaşandığını görün; bundan sonra yaşanacaklar için de kuşkulanmalarınızı artırın…

* * *

Geçenlerde, kentimizde de liseli gençler ellerinde pankartlarla geçerken heyecanlandım…

Sınavdaki şifreyi protesto edeceklerdi…

Bu gençlerin, ellerinde anlamlandırdıkları dövizlerde yazan sloganlardan daha çok, ‘neden’ buna gereksindikleri üzerinde durulmalı…

‘Tostumu yedim, şifreleri gönderiyorum Fetoş.’

‘Boşu boşuna mı dirsek çürütüyoruz?’

‘Cemaate var da bize yok mu?’

Yanıma uğrayan birkaç liseli oldu; Emre’nin arkadaşlarından…

‘Buna neden gerek duyuyorsunuz’ diye sordum yalnız…

‘Bu gün sessiz kalırsak sıranın bize de geleceğine inanıyoruz. Bu gün yaşanılanların yeniden yaşanmaması, bize de sınavın zehir edilmemesi için’ dedi birisi…

Diğerleri de onayladı başlarıyla…

Yaşananları sorguluyorlardı…

Liselilerin yaşadıkları bungunlukları protesto etmesince, gasp edilen haklarının arkasına düşmelerince olağan ne olabilir?

Başbakan ‘onbin’ kişiden söz ediyor…

Bahçeli ‘bozkurtlardan’…

Yazık!

* * *

Gelişmeleri üst üste koyarken yazılacak olanlar salt bunlar değil…

‘Hak arama’ eyleminin karşısına ‘onbin’ çıkartma isteminin tarihte oluşturduğu kara yazgı belgeleri…

Nedir bu belgeler; öyle mi?

Anti demokratik sisteme yol almadır…

Bakmayın siz ‘ileri demokrasi’ öykülerine…