Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Oktay Erol

Yeni Chp Ne Yapmalı/4

Neler oluyor böyle?

Kapitalizm aşamasını bile tamamlayamayan ülkemizde, bir etnik yapının ‘yazgısını belirleme hakkını’ gündeme getirmesi; hadi getirmesini düşünmeyelim, bu katmanın ‘bu çizgiye’ getirilmesi neden gerekli bulunmuştur?

‘Yazgı belirleme’ kavramının; ulus olma, dil, gelenek-görenek, tarih birliği gibi koşulları bir yana itilerek, kimlerin ‘söylemleri’ olduğu gizlenerek…

Bir yan buna ‘hak’ adını verirken; diğer yandan da ‘bölücülük’ diyerek adlandırılması belli bir düzeneğin ‘beklentisi’ kuşkumu her geçen gün artırıyor…

Bir yanda ‘hak’ olan, diğer yanda ‘bölme’ eylemi oluveriyor…

Bir karmaşa içinde görüştüklerim, söyleştiklerim…

Öyle bir karmaşa ki dipsiz kuyu gibi, sonsuzluk gibi; anlamsız…

Ne mi olmalı?

Madem bu güne gelindi, madem bunlar konuşulur oldu; herkes adam gibi konuşup, neyin ne olduğunu anlamak, anlatmak zorunda…

Yeterli koşulu olmadan ‘istek sıralama’ anarşizmine hiç gerek yok…

Emekçi bilinci, kitle kavramı gibi söylemlere önem veren CHP’nin bu konuda ortaya koyacağı çaba ‘yeni’ duruşunu da kanıtlayacaktır…

 

* * *

  1. olağanüstü kurultayda buna benzer bazı ‘kavramlar’ oluştuğunda Kılıçdaroğlu ekibinin alışık olunmayan duruşu, ortaya koyduğu eylemi günümüz siyasi partilerine de örnek olmalı.

Örneğin ‘liste’ olayı…

Çarşaf mı olsun, yoksa blok mu tartışması…

Bir yönetim oluşturacaksınız; eğer eski ‘sığ’ düşünen, küçükle yetinen, örgütlerin gelişmelerini izlemeyen, oy yitirilen bölgeleri irdelemeyen, sağ partilerin söylemine kayan, seçim bölgelerini bilmeyen bir kadro ile yola çıkmayı mı istersiniz?

Yoksa…

Geçmişte yapılan yanlışları yinelemeyecek bir ‘yeni’ kadro mu?

Elbette ‘yeni’ kadro denecekti.

Deniz Baykal bile sözlerinde ‘yeni kadronun yerindeliğinden’ söz etmektedir…

 

* * *

Genel Başkan Kılıçdaroğlu’nun üzerinde en çok durulması gereken  ‘konu’ elbette kırkbir maddelik verdiği sözlerdir…

Bu kırkbir maddeden kimileri enine-boyuna tartışılması gerekir…

Geçmişi, bugünü, yarını değerlendirmeden metafizik bir anlayışla ‘tamam, budur, yan cebime koy’ denilerek benimsenmesi büyük sorunlar yaratır…

Önümde yazılı olan bu maddelerden altısını açalım:

*Hak-özgürlükleri genişletme yasası hazırlanacak,

*Askeri Yüksek İdare Mahkemesi kalkacak,

*Özel Yetkili mahkemeler kalkacak,

*Türk dil Kurumu ile Türk Tarih Kurumu eski konuma getirilecek,

*Medya özgür, bağımsız olacak,

*Özel yaşamın gizliliği sağlanacak, telefon dinlemelerinden hesap sorulacak…

 

* * *

Hak-özgürlüklerin genişletilmesi ne ‘anlam’ taşıdığı açık değil!

‘Hakları’ tutar emekçi kitlenin üzerine baskı yapmak için de kullanabilirsiniz!

Bilindiği gibi ülkemizde egemen olan ‘esnek üretime’ verilen ‘haklar, özgürlükler, ayrıcalıklar’ bir yandan ‘derin sömürüyü’ getirirken bir yandan da ‘taşeron sendikanın’ yaşam sürmesini sağlamıştır…

‘Esnek üretim’ modeliyle hem sigortasız, hem de ‘iş güvencesi’ olmadan emekçi kitlenin üzerinde ‘haklar, özgürlükler’ edinimlerini kolaylaştırmıştır.

Mahkemelerin kaldırılması…

Bir zamanlar Devlet Güvenlik Mahkemeleri vardı. Yürüyüşlerle, seminerler protesto edilirdi… DGM 1961 Anayasası’na 1973 yılında eklenen bir maddeyle girmiş, 1976 yılında kaldırılmıştı. 1982 Anayasası´nda yeniden getirilmiş, 2004 yılında konuyla ilgili Anayasa değişikliği bu kez de yapılan değişiklikle bu türden davalar, belirli ağır ceza mahkemelerinin görev alanına girmişti…

Sözüm ona, 2005´te DGM´ler kaldırılıp yerine özel yetkili mahkemeler kurulmuştur…

Burada şu soruyu sormak gerek:

Yerine kurulacak mahkeme nedir?

TDK ile TTK’un ‘eski’ konumu yerine, daha ‘uygar’ olması için çalışmalar yapılmalı…

Medyanın özgürlüğü, bağımsızlığınca; medya patronlarının değil, bu ülkenin yurttaşının medyası olması açık bir dille belirtilmelidir.

Özel yaşamın gizliliği kadar, yöneticilerin ‘saydamlığı’ da unutulmamalıdır. Başbakanlara ‘örtülü ödenek’ adı altında verilen değerin, nerelere harcandığı konusunda bu ülkenin yurttaşının ‘bilme’ hakları, özgürlükleri unutulmamalıdır…

Yeni CHP’ye, tüm bunları ‘yapabilecek’ gücü verecek olan halk ‘inandırıcılığıyla’ doğru orantılı olarak destekleyecektir…

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER

Reklamı Geç