‘Var olan’ alınsın, ‘duman çıkaranlar’ tepeden yönetime yerleştirilsin!
Ahhh, ne demokratik bir durum…
Yeni bir yanlış için çırpınış!!!
Geçen haftaki yazıyı bu tümcelerle bitirmiştim.
Yazı üzerine, ‘var olanın alınmasını’ neden böyle yorumladığım, soruldu.
Oysa…
Yazı, yeniden okunacak olursa yanıtı içindeydi;
CHP’nin, parti emekçilerini dışlamak gibi bir ‘lüksü’ olamayacağı gibi, yeni katılımcıların da önünü ‘tıkamak’ gibi bir eylem içerisinde olmasını beklemek yanlış olur. O denli yanlış ki, bu güne değin yükselen ‘yakınmaların’ daha çok büyümesi anlamını taşır…
Parti içi çekişmenin…
Parti içi küskünlüklerin…
Parti içi…
* * *
Yalnız burada bir şeyin ayrımını da yapmakta yarar var:
‘Yeni katılımcının önünü tıkamamak’ derken, tepeden inme ya da seçim yoluyla ‘yönetime’ taşıma anlamı da taşımamalı…
Çünkü bunun geçtiğimiz yıllarda birçok zararı görüldü.
Kayıtlı-kayıtsız bu partiye emek verenler, bu partinin yükünü çekenler, bu partililikten ödün vermeyenler; yine bir başka yöntemle göreve getirilenlerce ‘ezilmeme’ zorunluluğu vardır.
‘Bir başka yöntemle’ ne mi demektir?
Emek vermeden ‘yönetme’ işlevine uygun bulunmak…
Hoş değil!
* * *
İşte burada şu sorular düşünülmesi olası:
Bu ‘yeni’ yöntemin tanımı nedir?
Bu ‘yeni yöntemin amacı nedir?
Sırayla yanıtlamak gerekirse…
Tanım: bir çekirdek sayı ile, her yeni toplantıda ‘dalga’ gibi büyümeyi amaçlayan, büyürken sorgulayan, eleştiren, nicelliğe değil nitelliğe önem veren, azalmaya değil çoğalmaya odaklı, politika emeklilerinin savunuculuğunu yapan, yine politika emekçilerinin yönetimde etkinliği için uğraş veren bir örgütlenme biçimi…
Amaç: yıllardır özlemi çekilen, büyüklerimize bir türlü yaşatılamayan ‘bu ivmenin’ yaşama geçirilmesi, toplumun kısır döngüden kurtulması için yola çıkmakla birlikte; var olanları sorun saymaz, gelecek olanların önünü tıkamaz, parti emekçilerini onurlandırır, yeni katılımcıların çalışmalarını göz önünde bulundurur…
* * *
Bu yapılaşma içerisinde, sözümona ‘çekirdek’ büyümesinde, birden ‘nicel’ büyümek yerine, ‘nitel’ var olabilmenin bugüne olduğunca, gelecek kuşaklar için de yararlı olabileceğini, ülkemiz politikasını varsıllaştıracağını söylemek olası…
Bir de…
Düz mantıkla, salt ‘bugün üzerine kurulu’ bir politika anlayışının geçmişte uygulanması sonucu nerelere geldiğimizi görebilirsek…
Kanımca birçok ‘sorunu’ çözecek…
Düşünelim mi; ne derdiniz?
YORUMLAR