Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
hosting satın al
Selma Erdal
Selma Erdal

İklim Yasası: 14 söz, kaç gerçek?

3 Temmuz 2025 günü; sanal kamusal alana yeşilin dört tonuyla bezeli sayfalar düştü ve üzerlerinde vaatler yazılıydı: Adı, İklim Yasası…

İçerikte yer alan: 14 soru, 14 yanıt… Hepsi de “Yeşil Türkiye”, “Sıfır Emisyon”, “Dirençli Kentler” masalına sarılı. Kâğıtta ağaçlar, kentte betonlar… Slogan/söylem bol, ama orman yok.

Diyorlar ki: 2053 Net Sıfır Emisyon Hedefi. Diyorlar ki: Yeşil Büyüme. Diyorlar ki: İklime Dirençli Kentler.

İyi de bu ülkede kent dediğin; rantla, imar affıyla, maden ruhsatıyla biçimlenmez mi? Betonun, asfaltın, HES’in, otelin girdiği orman, yine de orman mıdır?

Anımsayalım: Çok yakın geçmişte, adı İstanbul ormanlarının talanıyla anılan Ali Ağaoğlu adlı bir yap-satçı geldi gündeme. İstanbul’un yeşil alanlarını, dere yataklarını yapılaşmaya açtıkça çığ gibi büyüyen eleştirilere karşın, televizyon kanallarında bir reklam yayınlandı. Ağaoğlu, yükselen konutların yakınındaki ağaçlık bölgeyi göstererek “İŞTE ORMAN!” diye avaz, avaz bağırıyordu. Ne yazık ki o günlerden beri bu ülkede ormanlar reklamla tanıtılır, ama bir yandan da sürekli kepçeyle yollar açılır.

Şimdi iklim yasası da diyor ki:

Ormanlar korunacak.

Biyoçeşitlilik artacak.

Su ve gıda güvenliği sağlanacak.

Ama aynı yasa; kömür ve petrolü tamamen kaldırmaz, karbon vergisi getirmez. Kirleten sanayi patronuna kestiği cezayı, yurttaşın faturasına bindirmez.

Yasa, yerel yönetim diyor. Vali başkanlığında kurulacak kurullar, her ilin kendi eylem planını yapacağını söylüyor. Güzel, güzel de vali ve belediye başkanı; maden şirketinin lobi masasında mı oturur, köylünün sofrasında mı? Bir köyün deresi HES’e kurban edilirken, koordinasyon kurulu kaç dakika direnebilir?

Yasa, temiz enerji diyor. Hidrojen teknolojisi, yeşil taksonomi, emisyon ticareti… Bir başka deyişle, fosil devler, kirliliklerini borsaya taşır. Kredi alır, sertifika alır, fabrika bacasından yine duman çıkarır. Yurttaş karbon ayak izini azaltmak için naylon torba yerine  pazar filesi taşırken, patron karbon kredisini pazarda satar.

Yasa, eğitimde farkındalık diyor. Tamam da, müfredat hazretleri derslerde çocuklara zeytinliğin altına nasıl dinamitle girildiğini öğretecek mi? Kömür ocağının tarımı nasıl çölleştirdiğini gösterecek mi? Ya da Karadeniz yaylasına asfalt döküp yaylacıları nasıl göç ettirdiğini kim anlatacak?

Bu yasada; yapay gıda yokmuş, böcek proteini de yokmuş. Peki ne varmış? Dünyanın her yerinde iklim krizi bahanesiyle yeni gıda tekelleri kurulurken, bu yasa gerçekten neyi destekliyor? “Hayvancılık destekleniyor” diyorlar ama köylüye destek mi var? Hayır. Böyle giderse sofraya proteinli besinler kalmaz, ama alışveriş raflarında ithal protein tozları yerini alır.

Bize verdikleri 14 söz, kâğıt üstünde çok. Gerçekte ise bir ormanın yok olması kadar sessizler. Kâğıt yeşil, harita gri, ses reklamda yankılanıyor: “İŞTE ORMAN!”

Gerçek Ne?

Gerçek şudur ki bu ülkede bir ormanı yasa değil, direnen insan korur. Bir zeytinliği yasa değil, köylünün elleri savunur. Bir derede balığın hakkını hamaset içerikli broşür değil; derenin başında geceleyen balıkçı arar.

Ağaoğlu “İşte Orman!” diye avaz, avaz bağırdığı günlerden beri, bu ülkede ormanlar yok ediliyor. Şimdi iktidar diyor ki: “İşte İklim Yasası!” Çok iyi de, acaba bu yasanın getirdikleri, para babalarının kasası karşısında ne kadar güçlü olabilecek?

 

Didim, 4 Temmuz 2025

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER