Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Ömer Alpdoğan

Seyhan Nehrinde balık ölümleri

Küçüksaat haber sitesinde bir haber vardı; Seyhan Nehrinde oksijensizlikten balıklar telef oldu diye.

Haberde belirtildiği üzere binlerce balığın telef olmasının nedeni hızlı tren için yapımı süren körü nedeniyle DSİ tarafından Seyhan Nehrine bırakılan suyun kesilesi…

Çarşambanın gelişi perşembeden belli diye bir söz var..
Seyhan Nehrindeki balık ölümleri de öyle bir şey..

Aylardır Seyhan Nehrinde su yok.

Bitmeyen yılan hikayesine dönen köprü inşaatı nedeniyle su verilmeyen nehrin yapısı değişti..

Kamuoyunda ve medyada eleştiriler başlayınca da, bazı aklı evveller suda yaşayan bir çok canlının –buna balıklar da dahil- yaşam merkezi olan yosunları “görüntü kirliliği” yaratıyor diye iş makineleriyle yok ettiler..

Çırılçıplak bıraktıkları  mikroorganizmaların ve balıkların beslenme ve yaşama olanağının ellerinde aldılar..

Tabii, yine nehre su vermeyi akıl etmediler..

Taa ki, lezzet festivaline dek.

Ne zaman lezzet festivali başladı, anlaşılan “yukarıdan” gelen talimatla bir süre nehre su verildi..

Lezzet festivalinin bitmesinden bir süre sonra da su yeniden kesildi..

Yosunsuz çıplak nehirde balıklar önce yiyeceksiz, ardından oksijensiz kaldı ve Küçüksaat gazetesindeki balık katliamı ortaya çıktı..

Evet, Seyhan Nehrindeki balıkların telef olması tamamıyla bir katliamdır..

Patiler dostlardan sonra nehirlerin güzelliği, insan açısından besini zincirinin önemli bir halkası balıklar ve mikro organizmalar göz göre göre, bile isteye katliama uğradılar..

Bu katliamı gerçekleştirenler ise bir köprüyü aylardır bitiremeyen Devlet Demiryolları ve köprünün yüklenici firması ile Devlet Su İşleri Bölge Müdürlüğü’dür..

Seyhan Nehrinde yaşanan canlı katliamının sorumlusu bu devlet kurumlarının yöneticileri ile yüklenici firma hakkında acilen idari ver adli soruşturma açılmalı.

Sorumluların soruşturmalarla birlikte görevlerinden el çektirilmeleri gerekir.

Katliam devler kurumlarının yöneticilerini görevlerini hakkıyla yapacak liyakatte olmadıklarını net biçimde ortaya çıkarmıştır.

 

At, eşek eti mi, domuz eti mi?

Tarım ve Orman Bakanlığı sık sık, gıda denetimlerinde yapılan hileleri “Taklit ve Tağşiş Yapılan Gıdalar” adıyla kamuoyuna açıklıyor.

https://güvenilirgida.tarimorman.gov.tr adresinden bu listelere ulaşıp inceleyebilirsiniz..

Bir anlamda, nereden gıda ürünü aldığınıza aslında ne yediğinizi anlayabilirsiniz..

“Tek tırnaklı” dışında tabii..

Bakanlığın taklit ve tağşiş yapılan gıdalar listesinde, “uygunsuzluklar” aslında çok ayrıntılı açıklanıyor..

Biri hariç..

O da “tek tırnaklı” et karışımı..

Diğer uygunsuzlukları en ince ayrıntısıyla görebilirsiniz..

Örneğin koyun ya da kuzu eti diye aldığın ette, sucukta han firmanın kanatlı eti, hangisinin sakatat olarak taşlık, hangisinin sakatat olarak kalp ya da baş eti deri dokusu ya da mekanik ayrılmış kanatlı eti kullandığını listede görürsünüz..

Zeytinyağı, peynir gibi ürünlerde de uygunsuzlukların neler olduğunu görebilirisiniz..

Ama, iş et ve et ürünlerine katılan “tek tırnaklı” olayına gelince hangi tek tırnaklı hayvanının eti olduğunu asla anlayamaz, öğrenemezsiniz..

Kanatlı eti, mekanik ayrılmış kanatlı eti, baş eti, taşlık veya kalp, deri dokusu kullanıldığında tek tek dökümünü yapan Tarım ve Orman Bakanlığı, et ürünlerine üç hayvanın etinden ekleme yapıldığında, hepsine birden “tek tırnaklı” etiketini yapıştırıveriyor..

Size de hangi eti yediğinizin tahmin etme kalıyor..

Tek tırnaklı etinin içine at eti, eşek et ve domuz eti giriyor..

Yani at, eşek ve domuzlar tek tırnaklı hayvanlardır..

Haliyle onların eti de tek tırnaklı eti oluyor..

Geçmiş yıllarda, Bakanlık bu tür listelerde tek tırnaklı etinin at eti mi, eşek eti mi yoksa domuz eti mi olduğunu belirttirdi.

Sora ne oldur, hangi güçler devreye girdi bilemem ama at eti, eşek eti, domuz eti yerine tümüne birden “tek tırnaklı eti” denilmeye başlandı..

Eğer, et ürünlerinde bulunan at ya da eşek eti ise hiç korkmadan yiyin..

Ancak iş domuz etine gelince kazın ayağı öyle olmuyor.

Türkiye nüfusunun çoğunluğu Müslüman..

Türk halkının beslenme anlayışımda domuz etinin yeri yok..

Hiçbir Türk ailesinin domuz beslediğini göremezsiniz..

At beslerler, eşek beslerler, koyun beslerler, keçi beslerler, dana beslerler, tavuk beslerler, keklik beslerler, hindi beslerler, bıldırcın beslerler, güvercin beslerler, tavşan beslerler, kedi ve köpek beslerler ama asla domuz beslemezler.

Siz hiç çevrenizde kurbanda domuz kesen kimseyi gördünüz mü?..

Çünkü domuz hem Türk halkının beslenme antropolojisinde yok, hem de dinen günah..

Müslüman Türkler gibi Yahudi inancındaki yurttaşlarımız da domuz eti tüketmezler..

Çünkü Yahudi inancında da tıpkı İslamiyet’te olduğu gibi domuz eti haramdır.

Tarım ve Orman Bakanlığı taklit ve tağşiş yapılan gıdalarda domuz eti kullanımını neden “tek tırnaklı eti” deyiminin içinde saklar?

Şu anda işbaşında bulunan ve siyasal İslamcı bir anlayışa sahip iktidarının Tarım ve Orman Bakanlığı domuz eti kullanımını listelerde göstermeyerek, insanlara bilerek günah işletmiş olmuyor mu?..

Dedim ya, eğer yediğiniz at ve eşek etiyle öpün başınıza koyun, ya domuz eti yemişseniz ne yapacaksınız..

Onun için, Tarım ve Orman Bakanlığı’nın halkın domuz eti yiyerek dinen haram bir eti tüketmelerinin önlemek için, bundan sonraki listelerde, tıpkı sakatatta baş eti, kalp, taşlık diye belirttiği gibi tek tırnaklı etinin de at eti mi, eşek eti mi, domuz eti mi olduğunu belirtmelidir..

Eğer, domuz etinin “tek tırnaklı eti”nin içinde saklamaya devam ederlerse başta Tarım ve Orman Bakanı olmak üzere bu denetimleri gerçekleştirmekle yükümlü görevliler, Bakanlık listesinde saklandığı için bilmeden haram bir eti tüketin tüm yurttaşların günahlı boyunlarına olacaktır..

 

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER