0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Oktay EROL

“İktidar”, 2024 yılını “emekliler yılı” olarak açıklamasının ardından, ikibin lira olan “emekli ikramiyesini” de yüzde elli artırarak üçbin liraya çıkardığını açıkladı! “Emekli ikramiyesi” ilk olarak 2018 yılında verilmeye başlamıştı. O yıl çeyrek altın üçyüzelli liraydı, “ikramiye” de bin lira; “ikramiye” ile üç çeyrek alınabiliyordu! “İkramiye” u yıldan bu yana önce bin ikiyiz, ardından da ikibin lira oldu! Şimdi de, sözüm ona altıncı yılında üçbin lira, çeyrek altın da üçbinbeşyüz lira dolayında! Bugün bir “emekli ikramiyesi” ile bir çeyrek alınamıyor, üç tane çeyrek altın da onbin liranın üzerinde!

Döviz fiyatları; 2018 yılını dolar beş, avro altı liranın üzerinde kapatmıştı! Bugün her ikisi de otuz liranın üzerinde! Eti, sütü, peyniri, pirinci, ekmeği, kuru fasulyeyi de karşılaştırsanız “bunlardan” iyi olmadığını göreceksiniz! Bu şunu gösteriyor: 2018 yılında emeklilere verilen “ikramiye”, 2024 yılına gelindiğinde üçbin de olsa/ beşbin de olsa aynı “alım gücü” yok!

***

Emeklinin yaşadığı sıkıntıyı örtmeye çalışanlar, “dövizle mi, altınla mı karnın doyuyor” diye sorar sıkça! Aslında “dediklerine” kendileri de inanmaz! Banka defterlerindeki hesaplar ulusal para yerine “dövize” yöneliktir! Birikimlerini ulusal para yerine döviz kuru üzerinden değerlendirirler! İş emekliye, iş emekçiye, iş asgari ücretliye, ezilenlerin “alım gücünün” yok edilmesine gelince başkalaşırlar!

Bugün tüketilen birçok temel ürünler dışalımla sağlanıyor! Dışalımla sağlanan ürünler dövizle getiriliyor! Yerli çiftçinin üretebileceği ürünlere bile döviz ödeniyor! Verimli topraklarının, bizim kadar “değerini” bilmeyen bir başka ülke var mıdır bilmiyorum! Üretici, girdilerde oluşan akıl almaz artışlar nedeniyle birçok ürünü zamanında/ istenildiği gibi kullanamıyor, tarımsal gübresini, tarımsal ilacını edinebilmekte zorlanıyor! Üreticinin, son bir yılda iki katına çıkan mazot fiyatı karşısında hangi çıkmazlara sürüklendi, biliyor musunuz? Kazanan da dışalım yapılan ülkelerin üreticileri oluyor! Demek ki “emekli ikramiyesinin” dövizle karşılaştırmasını yapmak hiç de “akıl dışı” değil!

***

“Emekli ikramiyelerini, yüzde elli artırarak, ikibin liradan üçbin liraya çıkarıyoruz!” Sanki, iki ayda yaşanan enflasyondan dolayı, iki ay önce belirlenen “ikramiye” yüzde elli artırılıyor gibi bir hava estirilerek yapılıyor açıklama! Son bir ayda ete yüzde yirmi zam yapılmış örneğin! Markette ürünlerin fiyatı “her varışta” değişiyor! Bu yurdun verimli topraklarında kolayca yetişebilen ürünlerin birçoğu dışarıdan dövizle alınıyor! Döviz yükselmese de, “dışalımla” sağlanmış olması zamlanmasına yetiyor!

Emekli “ikramiyesini” ikiye, üçe, beşe katlayın diyen yok! Emeklinin de, çalışanın da “insanca yaşayabileceği” bir ücret oluşturmak için çaba harcayın yeter! İnsanlar fazladan yat/ kat istemiyor, hakkı olmayanı istemiyor, insanlar bol korumalı/ bol şatafatlı bir yaşam da istemiyor! Seçim öncesinin “politik yatırımı” olmak da istemiyor!

Yılın her mevsiminin ürünlerinin tadını almak, gereksindiği temel besinleri sağlamak, “kedince bir yaşam” sürdürmek istiyor! Sevdikleriyle mutlu olmak istiyor! Dinlenceye çıkabilmek istiyor! Kısaca, doymak/ yaşamak istiyor; çok mu? 200224