0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Ömer ALPDOĞAN

Bakmayın birilerinin, “yılbaşı Hristiyan adedi, sakın kutlamayın” demelerine..

O tür söylemlere aldırmayın, gönlünüzce kutlayın..

Ne günaha girersiniz, ne de dinden çıkarsınız..

Sizlere, yılbaşı kutlamayın diyenler, çeşitli adlarla İslami kılıflar bularak yılbaşını bir biçimde kutluyorlar..

Yılbaşı, Türkiye’de Arap yaşam tarzını empoze edenlerin söylediğinin tersine, su katılmamış bir Türk geleneğidir..

Ne yılbaşı kutlamalarının, ne yılbaşı çamı süslemenin Hristiyanlıkla uzaktan yakından ilgisi yoktur..

Her ikisi de atalarımızdan bizlere miras kalan ritüellerdir..

Yılbaşı çamı dedikleri ağaç süsleme, atalarımızın binlerce yıl öncesinden günümüz takvimiyle 22 Aralık’ta kutladığı “Yeniden Doğuş Bayramı” ile ilgilidir..

Yeniden Doğuş Bayramında ağaç süslerlerdi..

Süslenen ağaçların altına tengrilere armağan koyarlardı..

Yani bugün Hristiyan adedi denilerek kutlanmasın diye uğraşılan yılbaşı ve yılbaşı ağacı süsleme Türk’e ait bir gelenek ve Göktengri inancının bir ritüelidir..

Türk’ün kadim geleneği Selçuklu ve Osmanlı’da da yaşamaya devam etmiştir..

Osmanlı dönemi minyatür sanatında ağaç süslemeyi gösteren çok sayıda minyatür görebilirsiniz..

Örneğin, bunlardan birer tanesi Levni’ye aittir: “Surname-I Vehbi, 1720, Nahıl”

Osmanlı çocuğu olduğunu söyleyenlerin aksine Osmanlı da ağaç süslüyordu..

Sözün özü, siyasal İslam adına birilerinin Hristiyanlık ile bütünleştirmeye çalıştığı yılbaşı kutlamaları ile Hristiyanlardaki Noel kutlaması çok farklı ritüellerdir..

Noel 25 Aralık’ta, yılbaşı 31 Aralık gecesi kutlanır..

Onun için, asılsız ifadeleri elinizi tersiyle bir tarafa itin ve gönül rahatlığıyla yılbaşınızı kutlayın..

Eğer olanağınız varsa, yılbaşı çamınızı süsleyin ve altına armağanlar bırakın..

Böylece hem, kadim bir Türk geleneğini uygulamış olursunuz, hem de Teoman Karahan’dan, Oğuz Kağan’dan bu yana tüm atalarınızı anmış, tinlerini mutlu etmiş olursunuz..

Yılbaşı ve yeni yıl, kadim Türk geleneğini uygulayanlara kut getirsin..

Dilekleri Umay Ana tarafından Göktengri’nin kulağına üflensin..

Fetihi 11 gün önceye çekmek nasıl oluyor?

Hep merak etmişimdir; nasıl oluyor da oluyor; bir kent, fethinden 11 gün önce fethediliyor..

Malum, bazı kesimler 31 Aralık gecesini Mekke’nin Fethi adıyla kutluyorlar..

Yaptıkları, basın açıklamalarında gün vermeden “Ocak 630’da” Mekke’nin İslam orduları tarafından fethedildiğini ve bu fetih ruhunu yaşatmak için her yıl 31 Aralık gecesi Mekke’nin fethini kutladıklarını söylüyorlar..

Biliyoruz ki, Mekke’nin fethi denilen olay Hicri: 20 Ramazan 8, Miladi 11 Ocak 630 tarihinde meydana gelmişti..

İslam kaynaklarına göre, Hz. Muhammed on bin kişilik bir ordu ile  Hicri takvimle, miladi takvimle 1 Ocak 630’a denk gelen Hicret’in 8. yılı, Ramazan ayının 10. günü, Medine’den çıktı .20 Ramazan’da yani Miladi takvimle 11 Ocak 630 tarihinde Mekke’ye vardı ve kenti Kureyşlilerden teslim aldı..

Bugün Mekke’nin Fethi diye kutlanan 31 Aralık’ta Hz. Muhammed daha Medine’ydi..

Tarihsel gerçekler ortayken, birileri gerçekleri göz ardı ederek 31 Aralık gecesini fetih günü ilan edebiliyorlar..

Bu kişiler, tarihsel bir olayı saptırma yetkisi kimden alıyorlar?..

Tarihi bilince, akıllara haliyle 31 Aralık’daki Mekke’nin Fethi gecesinin zorlama bir gece olduğu, toplumun en azından bir kesiminin yılbaşı kutlamasını önlemeye yönelik bir çaba olduğu geliyor..

Ya da, yılbaşı kutlamalarına alternatif bir kutlama geleneği yerleştirmeye çalışıyorlar..