TÜRK-İŞ’in ücret söyleme şansı yokmuş! 

TÜRK-İŞ’in ücret söyleme şansı yokmuş! 

ABONE OL
13 Aralık 2023 17:16
TÜRK-İŞ’in ücret söyleme şansı yokmuş! 
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Oktay EROL

TÜRK-İŞ Genel Başkan Yardımcısı Ramazan Ağar, asgari ücret toplantısının ardından komisyonda yer alan dört işçiyle birlikte basının karşısına çıkıp, “arkadaşlarımız asgari ücretle çalıştıklarını, geçinemediklerini, geçinebilecek bir ücret istediklerini söylediler” demiş! Sonra da asgari ücret konusunda “kırmızı çizgisi”nin olduğunu, ancak TÜRK-İŞ olarak herhangi bir ücret söyleme şanslarının olmadığını, söylemeleri durumunda bağlanıp kalacaklarını söylemiş! işveren tarafından bir rakam gelecekmiş ki, ona göre değerlendirme yapsınlarmış!

Yanlış anlaşılmadı değil mi? Daha geçtiğimiz hafta, Türk-İş Başkanının “açlık sınırı altında bir rakamdan” başlamayacaklarını söylerken, yardımcının nerede olduğunu sormak istersiniz sanırım! Ayrıca, milyonlarca çalışan ücretlinin yaşamsal sorunu olan bir karar için “ücret söyleme şanslarının olmadığını” dile getirmelerinin ne anlama geldiğini, ya da dört işçinin neden orada konuşturulduğunu değerlendirin derim!

***

Nasıl ki teknolojinin içi, “insanla” doldurulmadıkça hiçbir anlamının olmayacağı gibi, işverenlerin de “çalışan emekçiler” olmadıkça hiçbir önemi/ değeri yoktur! Bunlar birbirini tamamlar! Tamam; kapitalizmin “kesin/ katı” kuralıdır, üretim araçlarının sahibi kapitalisttir, emeğin sahibi olan da emekçidir/ emekçi kendine yeten ücreti haklı olarak isteyecektir! Kapitalist, dilimizle söylersek büyük üretim araçlarının sahibi “işveren” büyümeyi salt kendine ayırıp, kazancı geçinmesine yetmeye emekçinin yaşamsal gereksinmelerini göz ardı etmesi toplumsal yaşamda dengelerin bozulmasına neden olacaktır! Onun için de gerek işveren gerekse işçi sözcüleri sorumlu katmanın sorunlarından söz ederken tutarlı olmak zorundadır!

Anımsayalım, Türk-İş sözcüsü, dört işçiyi komisyon önüne çıkararak konuşmasını sağlayan yetkili, basın asgari ücret için beklentisini sorunca, ücret söyleme şanslarının olmadığını söylemişti! İşveren sözcüleri harıl harıl “nasıl daha az” ücret vereceklerinin hesabını yapacak, ancak ülkenin en büyük işçi kuruluşunun sözcüsü, saatlerce ucuz gıda kuyruğundan beklemek zorunda kalan, “açlık sınırı” altında ücret alan emekçi için bir “ücret söyleme hakkını” kendinde göremeyecek! Bunların hepsi şaka mı ya? Ya da “bunlar” kimin adına konuşmaktalar; bilen var mı?

***

Emekçi insanca yaşayacağı, yaşam standardını düşürmeyeceği, temel gereksinmelerini sağlayacağı ücreti beklerken, kendi için uğraş vermesi gereken kurumun “karşı taraftan” gelecek öneriye göre değerlendirme yapmayı yeğlemesi, “işvereninin vereceği” karardan daha da tehlikeli!

İşveren sözcülerinin amacı “başta” işverenleri korumak olacaktır! Bir de buna, “işveren sözcülerini” dinleyecek değerlendirme yapacak olan “işçi sözcülerini” eklerseniz ne olur biliyor musunuz; patronun arayıp da bulamadığı sonuç ortaya çıkar! Bu zamana dek, “bir kez” olsun Türk-İş’in işçiler yararına sonuçlanan bir asgari ücret kararını gerçekleştirmede başarılı olduğunu, çalışanları erince ulaştırdığına tanık olan var mı; içtenlikle soruyorum! 131223

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP