İsrail ve Filistin’deki mevcut savaşın patlak vermesinden bu yana çok sayıda Avrupa hükümeti, toplumu tehdit eden iki farklı durum konusunda uyarıda bulundu: ‘İslamcı aşırıcılık’ ve antisemitizm. Örneğin Almanya’daki yetkililer cihatçı saldırı tehdidinin “uzun zamandır olmadığı kadar yüksek” olduğunu söylüyor.

Ancak Avrupa sokaklarında ve internette yaşananlara bakıldığında, örgütlü, bazen şiddet yanlısı ve giderek sınırları aşan aşırı sağ tehdidini görmezden gelmek imkansız hale geliyor.

Geçtiğimiz ay İngiltere’de aşırı sağcı protestocular Londra’nın merkezinde Filistin yanlısı barışçıl bir yürüyüşü engellemeye çalıştı.

Katalonya bağımsızlık yanlısı liderlere af çıkarılması sonrası benzer görüntüler yaşandı.

Fransa’da ise güneydoğudaki bir köyde genç bir çocuğun bıçaklanarak öldürülmesi günlerce süren protestolara yol açtı ve bu protestoların birçoğunda aşırı sağcı gruplar yer aldı.

Elon Musk’ın etkisi

Tesla ve SpaceX’in kurucusu Elon Musk, geçen yıl platformu devraldığından bu yana politik anlamda dengesiz çıkışlarda bulundu ve rutin olarak ırkçı, antisemitik kullanıcılarla olumlu etkileşime girdi.

Nefret ve Aşırıcılığa Karşı Küresel Proje’nin kurucularından Heidi Beirich’e göre “X platformu aşırı sağ için bir sığınak” oldu.

Euronews’e konuşan Beirich, daha önce sadece Telegram gibi denetlenemeyen platformlarda görülen ırkçı söylemler artık X üzerinden dile getiriliyor.

Beirich, “Musk, Daily Stormer’dan Andrew Anglin gibi çok aşırı uçtan insanlar da dahil olmak üzere önde gelen neo-Nazilerin ve diğer beyaz üstünlükçülerin platforma geri dönmesine izin verdi ve fikirlerini orada yayıyorlar.” diye konuştu.

Heidi Beirich, “Bu durum uluslararası alanda da geçerli. Twitter’daki Generation Identity hesaplarının önce kapatılıp sonra yeniden açılmasına ilişkin kısa süre önce yayınladığımız rapor, sorunun ulus ötesi boyutunu ortaya koyuyor.” diyor.

Ana akıma doğru

Değeri düşerken ve reklamverenler önemli gelirlerini de yanlarına alarak ayrılırken, platformun moderasyon politikalarının Avrupa ülkeleri üzerinde büyük bir etkisi var.

Telegram ya da diğer şifreli mesajlaşma uygulamalarının aksine X’in açık yapısı, görüntülerin, yanlış ve yanıltıcı iddiaların ve nefret söyleminin, popülist politikacılar ve duyarlı kitlelere hitap etmeye çalışan partilerden gelenler de dahil olmak üzere, kamuya açık konuşmalara çok daha kolay sızabileceği anlamına geliyor.

İrlanda’daki çok küçük aşırı sağcı partilerin hiçbirinin yakın zamanda hükümete girme şansı olmasa da, diğer ülkelerdeki köklü partilerin aşırı sağdaki öfkeyi kucakladığını hatta körüklediğini, tuhaf ve aşırı fikirleri siyasetinin merkezine taşıdığı görülüyor.

Beirich gelecekle ilgili korkutucu senaryoların kapıda olduğu ve birçok Avrupa ülkesinde işlerin karanlık bir yola doğru ilerlediği konusunda uyarıyor:

“Kısa bir süre öncesine kadar uçlarda olan bu akımlar, özellikle de göç ve Müslümanlar söz konusu olduğunda, artık güvenlik kordonunu ihlal ediyor. Bunu Hollanda’da da gördük. En büyük trajedi, AfD’nin yaklaşan Almanya seçimlerinde büyük kazanımlar elde etmesi olacak.”