0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Oktay EROL

Asgari ücret için “patronun ‘hedef enflasyon’ istemine, emekçinin her gün biraz daha açlıkla sınanmasına bakalım ‘iktidar’ ne diyecek” diye sormuştum! Aslında herkesin yanıtını bildiği bir soru bu! “İktidar” elbette patronun istemi doğrultusunda duruş sergileyecek! Ortaya koydukları beceriksizliğin ürünü olan “üretimsizliğin” bedelini yine emekçiye ödetecekler, yine emekçinin ekmeğini azaltacaklar, yine emekçinin yükünü ağırlaştıracaklar!

Daha yılın başında, Merkez Bankası’nın yılsonu öngörüsünü açıklarken yüzde yirmiiki dolayında bir rakam söylediğini anımsayın! Ocak ayında, başları döndüren fiyat artışlarının üzerine, yılsonuna dek yüzde yirmiiki gibi bir ekleme olması öngörülüyordu! O günler için yüzde yirmiiki bile felaketti! Ya bugün yaşananlar, ya bugün enflasyonun verdiği ağır sızı…

***

“İktidara” göre hiçbir sıkıntı yok, tüm öngörüler/ beklentiler yerinde, üstelik hiç kimse “açlık sınırı” altında değil, ayrıca kimse de enflasyon altında ezilmiş değil! Pazardan, sokaktan, market raflarından ne denli uzak olduklarının kanıtı aslında bu! Hani “yenilen pehlivan güreşe doymaz” denir de, hep aynı yarışıcıyla arasında “güreş” olsun ister ya… “İktidar” da, enflasyonla arasında süren anlaşmazlığın “böyle” sürüp gitmesini istiyor!

Bu nereye dek sürecek ki? Her yeni gelen Merkez Bankası yetkilisi, her ekonomiden sorumlu bakan “bir önceki” uygulamaları baştan değiştiriyor, bir süre önce birer birer düşürülen “politika faizi” şimdi beşer beşer yukarı çıkarılıyor! Her keresinde de olan emekçinin ekmeğine oluyor! “Fahiş fiyat” uçurumu büyüyor, çiftçi zorluklarla yetiştirdiği ürününü değerinde pazarlayamıyor, tüketici zorunlu temel gereksinmelerine ulaşamıyor, asgari ücret/ emekli maaşı masrafları karşılamaya yetmiyor! Sıkça sözünü ettikleri “hedef enflasyon” yurttaşı daha ne denli kıskaca alacaksa artık…

***

Bakan Mehmet Şimşek, ücret düzenlemesinin “hedef enflasyona” göre yapılması gerektiğini belirtirken, Çalışma Bakanı Vedat Işıkhan’da yaptığı açıklamasında “temmuz ayında ikinci bir toplantı yapmayacağız, ikinci zamma gerek olmayacak” diyor! Bu açıklamaların, nüfusun dörtte üçünü oluşturan emekçi katmanın gözünde anlamlanması için, en az “bir tane” tutturulmuş “öngörü/ beklenti” gösterilmesi gerekir! “Hedef beklenti” bir anlamda “bugünkü gibi yaşayın” demektir, “daha iyi yaşayacaksınız” değil! Bu zamana dek yaşananlar, “bugünlerin” de aranacağını gösteriyor!

Bir örnek veriyim: Merkez Bankası, Kasım ayı Enflasyon Raporu’nun dördüncüsünü açıkladı. Raporda, “Enflasyonun 2023 yılı sonunda yüzde altmışbeş olarak gerçekleşeceği, 2024 yılı sonunda yüzde otuzaltı, 2025 yılı sonunda ise yüzde ondört düzeyinde gerileyeceği tahmin edilmektedir” deniyordu! Bakan Şimşek, son günlerde yaptığı bir açıklamasında “2024 yılı ortasından itibaren dezenflasyon süreci başlayacak ve 2026 yılında enflasyonu tek haneye indireceğiz” sözlerine yer verdi! Önceki bakan Nebati buna benzer tümceleri kurarken gözleri dolardı; şimdi kim bilir belki de gözünü acıttığında “tek rakamlı” enflasyonu görmek isteyecektir, üstelik bu politikayla…

***

Asgari ücretlinin içinde bulunduğu ekonomik zorluklar bilinerek, “hedef enflasyon” önerisi bulunmak “bir nisan şakası” gibi geliyor bana! Eğer öyleyse, bu “şakanın” tadı/ tuzu yok! Bu “hedef” şakası, dar gelirlinin karabasanı, üretime/ piyasaya/ verimli topraklara can veren ellerin iş yapamaz olması demektir! Etin, sütün, peynirin, temel gereksinmelerin, ekmeğin bile ulaşılmaz olması ne demektir! Anlayın artık! 221123