“Talimatla” gelenler, “talimatları” dinlemek zorundalar!
  • OLAY NET
  • Yazarlar
  • “Talimatla” gelenler, “talimatları” dinlemek zorundalar!

“Talimatla” gelenler, “talimatları” dinlemek zorundalar!

ABONE OL
9 Ekim 2023 16:33
“Talimatla” gelenler, “talimatları” dinlemek zorundalar!
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Oktay EROL

Chp’de, kongre için adı geçen üç adaydan Anıl Tamburoğlu’nun “tek aday” olarak seçime gideceği, seçim gününden iki gün önce il örgütünde düzenlenen buluşmada açıklandı. “Ne de olsa partim” diyen, “görünmesem olmaz” diyen, bir de “kazananın yanında olmayı” ilke edinenlerin bir araya geldiği buluşmada konuştu Tamburoğlu. Yüzler gülüyor muydu; sanmıyorum! “Tek adayla” seçime gidilmesini tabanda istiyor muydu; sanmıyorum! Orada toplanan ikiyüzelli/ üçyüz kişi “işte bu benim umudum” demiş miydi; sanmıyorum!

Açıklama yapmasından iki gün sonra başkan olmasının önünde “hiçbir engel” bulunmayan Tamburoğlu, konuşmasının başında; kendi adına değil, bütün CHP’liler adına aday olduğunu söyledi. Ardından da partisinin bayrağını daha yukarıya taşıyacağını, bunu partililerle başaracağını, il/ ilçe örgütleriyle alanda olacaklarının vurgusunu yaptı! Gezi Parkı’ndan, itiraz edecek kadrolardan, demokrasiden, özgülük mücadelesinden, aydınlık bir Türkiye’den de söz etti.

***

İnsanda “umut” kalmayınca, “inanacak” yerleri işlevini yitirince, konuşanların “hepsi” kendine yontunca, bir de “tepeden” konuşmalar yapınca “apışıp” kalıyor haklı olarak! Öyle ya, o gün, il örgütünün önünde olanlar arasında Anakent Belediye Başkanı da vardı! Atatürk Caddesi’ndeki “taş yapı” önünde/ dörtbuçuk yıl önce “umutlara” yelken açtırmıştı, çeyrek yüzyılın ardından gelen utkunun coşkusunu da…

O kalabalığı, o çoşkuyu, bugün bir/ iki genel başkan dışında “hiçbirinin” bir araya getirebileceğini sanmıyorum! Başkan Karalar’ın konuşma balkonuna çıkmasını bekleyen, görülmesiyle birlikte Atatürk Caddesi’nde görülmemiş bir coşku yaşanmasına neden olan “o gün” unutulacak bir gün değildi! Tıpkı, bugün olduğu/ Tamburoğlu’nun sözleri gibi sözler duydu alanda olanlar! Biraz olsun yüzleri gülecekti, biraz olsun onlarca geçen yıllar sonra “yastığa başını” daha rahat koyacaktı, yaşamının içinde “umutları” filizlenecekti! Her şey daha güzel olacaktı!

***

“Sütten ağzı yanan üfleyerek” içermiş! Haksız mı ama? Bir kez yakmış/ acı vermişse, ikincisinde de denemiştir belki/ yine yanmıştır, artık üçüncüde “var gücüyle” üflemek zorunda; değil mi ama? Eski İl Başkanı Mehmet Çelebi’nin açıklamalarına/ konuşmalarına bakın, kaç kez duymuşsunuzdur, kaç kez yinelemiştir; değişen ne oldu da, yeni başkan Tamburoğlu’nun dediklerine inanılacak/ güvenilecekti!

Üç adayın adı duyuluyordu, sonra bir baktık ilçelerde olduğu gibi “tek aday” düşürülmüş! Neden? Bu “talimatı” veren kim, başkasının “kazanma olasılığı” yoksa delegeler neden çağrılarak “oy vermesi” bekleniyor, adına neden “seçim” deniyor, demokrasi/ özgürlük/ itiraz olgusu nerede?

***

Yalnız Chp’de değil, diğer partilerin sözcüleriyle hiçbir “kişisel” bir sorunum yok; düşmanlık olgusunu düşünemem de! Yaşattıkları/ yaşatmak istedikleri şeylerin “anlamını” sorgulamak istiyorum; hepsi o! İl Başkanı ya da belediye başkanı Ahmet olmuş, Mehmet olmuş hiç önemi yok; bir oyum var, “ret etme hakkımı” saklı tutarım! Dediklerini yerine getiriyor mu, “inandırıcılığı” olur mu ona bakıyorum!

Halkın istemine göre değil de, “talimatla” göreve getirilenler/ “talimatla” görevlerini sürdürmek zorundalar; onu biliyorum! Çünkü, “hep” koltuklarından uzaklaştırılma korkusu ile yaşarlar! Bu koşullarda, halkın yanında ne denli olacaklar birlikte göreceğiz; daha bu ilk gün! 071023

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP