İkiyüzlü politika…

İkiyüzlü politika…

ABONE OL
24 Ekim 2023 11:40
İkiyüzlü politika…
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Oktay EROL

“Yaparsa AKP yapar” sözüne sıkça tanık oluyoruz! Birkaç gün önce, “iktidara” yakın bir televizyon kanalında, Gaziantepli bir belediye başkanı çalışmasını anlatıyordu. Bir yandan yolları, köprüleri, millet bahçelerini, kentlerde yükselen betondan yapıları dillendirirken, sözünü şöyle bağlıyordu: yaparsa AKP yapar!

Bu söylemi seçim öngünlerinde daha çok duyuyoruz! Alanda bulunanlara konuşan “iktidar” sözcüsü “yaparsak biz yaparız” dediğinde, kalabalık yerinde duramayıp dalgalanıyor! Geçmişte yaşanan her ne denli yanlışlar olsa da o an bastırıyordu! “Muhalefetin” yapacaklarını sıralaması, yurttaşa daha güzel bir yaşam sözü vermesi, sorunları en açık biçimde dile getirmesi bile yararlı olmuyordu! Konuştuklarımız da oluyordu, “neden AKP” diye sorduğumuzda herkesten benzer biçimde şu yanıt alınıyordu: yirmiiki yıldır iyi/ kötü yöneten bir iktidar dururken, böylesine karmaşık yapıda bir oluşumun iktidar olmasını istemem; yaparsa yine bu iktidar yapar!

***

Peki, “iktidar” ne yapmıştı yirmiiki yıldır? Yurttaşın alım gücünü mü yükseltmişti, tarımda kendi kendine yeterli olmada bir adım ileri mi gitmişti, bilim insanlarımız ödüller mi almıştı, eğitimde başarılara mı imza atılmıştı, yolsuzlukların yerini üretim mi almıştı, “hak/ adalet/ hukuk” daha iyi mi uygulanmıştı, sokaklar daha mı rahattı, vergi sisteminde hakça düzenleme mi gerçekleşmişti, temel gereksinmelere ulaşmak daha mı kolaydı? Bunlardan “birine” bile olumlu yanıt vermek olanaksızken, “yaparsa yine AKP yapar” demeyi benimsemek nasıl bir anlayışsa artık…

Şöyle yapsak: Önce “kime oy veririz” değil, “kime oy vermemeliyiz” sorusunun yanıtını arasak! Kimin “gerekenleri” yapmadığını, kimin yaşamı “zorlaştırdığını” düşünsek… Sonra da “yeni olana” bir şans tanısak daha iyi olmaz mı?

***

Yaşamım boyunca “iktidar” olduğuna tanık olmadığım/ geleceğini de görmediğim, kimi zaman yalnız başına/ kimi zaman “ittifak” denen karmaşık yapıyla karşımıza çıkan, hiçbir zaman “inandırıcılığı” başaramayan CHP için, tabanından/ tepesine birçoğu böyle düşündü! Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu bile, “bizi denemelisiniz, biz başarırız, biz düzeltiriz” dedi sesi çıktığınca!

Seçim sonuçlarına baktığınızda, genel başkan olduğu süreç içinde partiye “bir arpa boyu” aldırmadığı gibi; sonyaz yaprakları, omurgası çökmüş yapı gibi çokça savrulduğuna tanık olduğumuz CHP’de, kurultay öncesinde de benzeri konuşuluyor şimdi; gemiyi kıyıya çıkarırsa Kılıçdaroğlu çıkarır!

***

“İktidar” nasıl ki yirmiiki yıldır ülkenin taşlarının yerini değiştirdiyse, CHP’de de Kılıçdaroğlu partinin “kuruluş” kimliğini bozdu! Bu yurdun yurttaşı nasıl ki yirmiiki yıl önce aldığı emeklilik ikramiyesi ile ev/ araba alırken bugün “yıllık kira” ödeyebilir duruma geldiyse, CHP’de laiklik/ cemaat/ demokrasi anlayışı zedelendi!

CHP’de bunları görmeyip, Kılıçdaroğlu adına politika yürütenlerin “gemiyi kıyıya Kılıçdaroğlu çıkarır” demesini ikiyüzlülük olarak düşünüyorum! Çok istediğim isim İlhan Cihaner’di! Yine de şu an karşısındaki isim “kim” olursa/ olsun “denenmesi” gerektiğini düşünüyorum! Çünkü CHP’nin “ana yapısına” kavuşmasını bu yurdun/ yurttaşlarının geleceği için zorunlu görüyorum! 231023

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP