Adana’da söz “hep” sizin!

Adana’da söz “hep” sizin!

ABONE OL
11 Ekim 2023 09:41
Adana’da söz “hep” sizin!
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Oktay EROL

Adana, tarihinde bu denli yoksullaştı mı, işsizlik oranı arttı mı acaba? İster istemez çocukluğun “taşı toprağı altın” Adana’sını özlüyorum; haksız mıyım? İnsanlar bir kilometre ötelerinin durumunu bilirdi, birbirinin yükünü taşımayı bilirdi, elele yürümeyi bilirdi, paylaşmayı bilirdi! Bilmez miydi söyleyin!

O zamanlar böyle yüksek beton yapılar yoktu. Balkondan, sokaktan geçenin yüzü bilirdi; haksız mıyım? O zamanlar her işyerinin girişinde, her apartmanın dört bir yanında, sokakların başında, trafik ışıklarının tepesinde kameralar yoktu, ama balkon kapısı açık uyunurdu; haksız mıyım? Bir emekçinin “yevmiyesine” göz koyan olmuşsa, patronu bile olsa, korkusuzca kapısına dayanılırdı; haksız mıyım? Adana’nın geniş yolları, caddeler belli saatlerde “emekçi” kaynardı, belli saatlerde fabrika bacaları tüterdi; haksız mıyım?

***

Bana “iktidar/ muhalefet” vekilleri diye bir şey anlatmayın! Onbeş vekil! Bunlardan yedisi “iktidarın” yanında, beşi karşısında, üçü de ne oldukları belirsiz! Seçildikten sonra “Adana’yı savsaklamayı görev” bilmiş gibi hepsi! “Muhalefet”, yıllardır sürdürdüğü “sonuç” alınamayacak eleştirilerini dile getiriyor, “iktidar” hiçbir eleştiriyi duymadan otel salonlarında toplantılar düzenliyor, Adanalının yarası her geçen gün biraz daha acı yayıyor; kimi ilgilendirmesi gerekiyor da “ilgilenmiyorsa” artık!

Onun için vekilleri “Adana’ya bir arpa boyu sağlayamayanlar” diye belirtelim de, Adana’da yaşamlarını sürdüren yerel yöneticiler belediyeler/ sivil toplum kuruluşları/ odalar onlar ne yapıyor? İşsizliği büyüyen, ekonomisini daralan Adana için hangi önlemleri aldılar, “iktidara” hangi önerilerde bulundular, “iktidarın” vekillerine hangi sıkıntıları anlattılar, “iktidarın” hangi kararlarının yanlış olduğunu dile getirdiler, çözüm sağladılar?

Bana sorarsanız gerek odaların, gerekse bazı sivil toplum kuruluşlarının “iktidarın” Adanalıyı zora sürüklediği bir çok kararında desteklediklerini, hem de övgülerle söz ettiklerini söyleyebilirim! Bakmayın bugün “üreticinin desteklenmesi gerek, tarımsız olmaz” dediklerine, daha düne değin girdilerin zammına/ taban fiyat düşüklüğüne ses çıkarmayanlar kendileriydi, unutmayalım!

***

Adana’nın bugününü düşünürken, “bunca seçilmiş Adana’ya ne yaptı” demekten uzak duramıyorum! Başta Adana’yı yüksek beton yapılarla kirlettiler, “taşı toprağı altın” olan Adana’nın verimli toprağına demir çakıp/ beton döktüler, insanları yaşam alanlarından uzaklaştırdılar, eve ekmek götüremez duruma getirdiler, sanayisini/ ülke ekonomisine yön veren bir ürünün üretimini bitirdiler! Adanalıyı işsizlikle, yoksullukla baş başa bırakırken, bir kendi alanlarını genişlettiler!

Geçtiğimiz günlerde art arda yapılan “iki festivali” anımsadınız mı bilmiyorum! Bunlardan biri 30.su düzenlenen Uluslararası Altın Koza Film Festivali’ydi, diğeri de 7.cisi yapılan Uluslararası Lezzet Festivali… “Anımsadınız mı” diye sorarken, etkinliğin yapıldığı alanda daha “konukların” ayak izlerinin yok olmadığına vurgu yapmak istedim! Milyonlarca lira harcama yapıldığından söz ediliyor! Nerelere harcandığı konusunda da “sakız geveler” gibiler; o kadar! Bu festivallerin “Adana’ya ne getirdiği” konusunda sorular yöneltiyorsunuz; kem/ küm yanıtlar! Dışarıdan getirdikleri konukları ağırlamışlar, yedirmişler/ içirmişler; Adanalıya ne yararı olmuşsa… Adana basınında da arıyorsunuz; belirsiz!

Adana’nın yoksulluğunun, Adana’da büyüyen işsizliğin “ilk nedeni” yönetenlerin “liyakatsizliği” olmalı! Sorayım size; “layıkıyla” yönetimde olanların yapacakları “bu” mu olmalıydı Adana’ya; buyurun, her zaman olduğu gibi söz sizin! 101023

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP