İki adım çekilseler daha güzel olacak da…

İki adım çekilseler daha güzel olacak da…

ABONE OL
16 Haziran 2023 10:35
İki adım çekilseler daha güzel olacak da…
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Oktay EROL

CHP’de yaşananları izlerken anlamakta zorlandığım “şeyler” var! Tanıdığım/ görüştüğüm birçoklarına da sordum, “benden” ayrı düşünmediklerini söylediler! Öyleyse “bu” sosyal medya üzerinden yükselen “seslere” ne demeli? Ne genel başkanın yaptığı açıklamaya, ne merkezde bulunan sözcülerin verdiği demeçlere, ne de televizyon şovmenlerinin dediklerine “akıl” yürütemiyorum doğrusu…

Hep öyle olur ya, şubatta yaşanan yüzyılın yıkımında da kimi belediyelerin üzerine gitmişti, kimi de yüklenicilerin! Sanki bir onlar vardı; imarı, kat sayısı, yer yapısı, tüm denetimler salt bunların elindeydi… Baştan sona “haksızlığın” birbiriyle kaynaşmış/ yapışmış olduğunu söyleyen olmadı!

Yapılan seçimler sonrasında da “tüm suç” Kılıçdaroğlu’na yüklenmeye çalışıldı! Yapmayın ama! Partinin üst düzey yetkililerinden tutun, gazetelerin/ televizyonların hangi ismi yüzde ellinin üzerini gerine gerine söylemedi ki? Şimdi Kılıçdaroğlu’nu “istifaya” zorlayanlar, zamanında “yanıltanlar” arasında olanlar da bunlar değiller miydi? Öyleyse, “buyursunlar” haydi hepiniz istifaya demek yakışıyor mu?

***

Bırakmıyorlar ki konuşsunlar, bırakmıyorlar ki içlerinden geleni söylesinler! Bu durumun “başta” CHP’nin kuruluşuyla özdeş olmadığını bilmiyorlar sanırım! Seçim öncesi süreçte Kılıçdaroğlu ile ekibinin her şeyi gerektiği gibi yürüttüğünü söyleyen kaç kişi var? Üstelik “öyle” alışıldık bir süreçten söz etmiyorum! Yurttaşların hergün biraz daha yoksullaştığı, temel gereksinmelerini karşılayamadığı, iyi beslenemediği, iyi yaşayamadığı, “iktidarın” güç yitirmesi gereken bir süreçten söz ediyorum!

Kılıçdaroğlu ile ekibi, “dışarıya iyilikte” kanıtladığı ustalığı, ne yazık ki kendi seçmenine, kendi partisinin emekçisine göstermedi! Bunu “en iyi” bilenlerden biri olduğum kadar, Eski CHP milletvekili Gürsel Tekin’de tanık! Bilindiği gibi, sonuçlar ortaya çıkınca Ekrem İmamoğlu başta olmak üzere, parti içinden “yenileşme” istemleri de yükselmeye başladı! Tümünü gözünüzün önüne getirin, seçim öncecinde dediklerini anımsayın! İmamoğlu, Özer, Öztrak dediklerini bir bir anımsasın! Kimin kimi aldattığını, kimin kimi kandırdığını görecekler!

***

Bana kalırsa CHP’de büyük bir “değişime” gereksinim var! Yeni bir kayıt sistemiyle, kuruluş felsefesini sindirmiş, ilkelerinden ödün vermeyen isimlerden oluşan bir “örgütlemeyle” bu değişim gerçekleşmeli! Örnek vermek gerekirse, CHP’nin İnönü’den Ecevit’e geçiş sürecini söyleyebilirim! Öncesinde söylenen/ halka anlatılan nelerdi, sonrasında halkın “şah damarına” dokunan nelerdi?

Partinin içinden birinin çıkıp/ yaşanan bunca başarısızlıklara karşın “biz kaybetmedik” demesinin nasıl tutulur/ savunulur yanı yoksa ya da eleştirenleri “kalemlerini satanlar” demeye hakkı yoksa, yapılan eleştirilerin de “düzeyi” aşmasının/ “indirmek için çalışacağım” demesinin/ yanlış “hep” Kılıçdaroğlu’nda aramasının da savunulur bir açıklaması yok!

Halkın oylarıyla üç kez, beş kez ya da daha çok sayıda “vekil” olup yurttaşın haklarını korumak, yurttaşı “iyi yaşatmak” için söz verenlerin, “dokunulmazlıklarının” arkasına sığınıp “sen kimsin” diyerek eleştirenlere gözdağı verenler başta olmak üzere, CHP’yi kuruluş felsefesinden uzaklaştıranlar, “muhafazakarlaştırmaya” çalışanlar, ilkelerinden ödün verenler partisi “özgür istence” bırakmalı! “Bensiz limana çıkamazsınız” bencilliği de son bulmalı! İki adım geri çekilirseler her şeyin daha iyi, daha güzel olacağını görecekler!   150623

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP