Adayı kurmaylarınızın belirlemesinden hoşnut musunuz?

Adayı kurmaylarınızın belirlemesinden hoşnut musunuz?

ABONE OL
16 Mart 2023 10:01
Adayı kurmaylarınızın belirlemesinden hoşnut musunuz?
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Oktay EROL

Siz istediğinizce “bu ülkenin demokrasiye, demokrasinin kurumlarının çalışır olmasına gereksinim var” deyin; sözde “demokratlığı” savunanlar başta olmak üzere, ülkenin tüm siyasi partileri oniki eylül “partiler yasasından” güç alarak anti-demokratik uygulamalarını sürdürüyor!

Bakın, daha aradan bir ay geçti; kimimizin gözleri önünde kocaman beton yapılar/ içlerinde insanlarla birlikte, merkez yönetimin/ yerel yönetimin/ yüklenicinin/ denetleyicinin el birliğiyle oluşturduğu “yaşam alanlarında” binlerce can kaybı yaşandı!

Bundan sonra seçileceklerin de, bundan önce seçilenlerin de, yurttaşın özgür istencini yok sayanın da, hakları korumayanın da, açlığı/ yokluğu/ yoksulluğu bilmeyenin de “biraz olsun” sarsılması/ kendine gelmesi/ ders çıkarması beklenirdi!

***

Övünerek, bindirilmişleri alanlarda doldurarak, korku vererek yanında tutarak, beğenmediğini bir yana “not” ederek yönetilmenin sonucu bu!

Yüzyılın yıkımının yaşandığı bölgede insanlar kış aylarının soğuk/ yağışlı günlerine mi karşı koysun, yaşamını yitiren yakınlarının acısına mı, açlıklarını doyurmaya mı, çocuklarını kucaklamaya mı, çadırsızlığa mı, yağmurda sırılsıklam olmuş yataklara mı, çocuklarının eğitimden geri kalmasına mı, hastalarına mı, molozların altında bulunamayan yakınlarına mı, nerede/ hangi cemaatin odasında olduğu bilinmeyen çocuklarına mı yansın?

Bunlar unutulmasın, bunca yiten candan ders alınsın, altı şubattan bu yana yeni bir süreç yaşanıyor diyoruz ya…

Anlaşılmadığı belli! “Olağanüstü bir süreçten” söz ediliyor yine; partilerin genel merkezleri kimi/ nereden/ nasıl milletvekili yapmanın derdinde! Onun için “parti kurmayları” bile oluşturulmuş! Bir “kurmaya” onun üzerinde ilde görüşmeler yapmaları için düğmeye basılmış! “Kurmay” onaylayacak, listede yer alınacak; milletvekili olmanın bir başka yolu yok!

***

Sıkça “hastalıklı” bir toplum olduğumuzdan söz edilir! Bir “hastalığı” aşmanın yolu, geçmişte yapılan bazı alışkanlıklardan uzak durmak değil midir? Mideden sorunu olan bir hastaya doktorun salık vereceği ilk şey “yeme alışkanlığınızı terk edeceksiniz, midenize zarar veren yiyecekleri kullanmayacaksınız” demez mi? Aynı biçimde yaklaşıyorum…

Bu siyasi anlayış, bu umursamazlık, bu eleştiriye karşı dayanamamazlık, bu seçim sistemi, bu halkın istencini öteleme, bu “kurmaylara” aday belirletme, bu özgürlükleri yok etme, bu koltuk sevdasıyla bu yurdun insanlarının yaşayacakları bundan daha iyi olamaz!

Var diyen olursa bir adım öne çıksın!

***

“Bu ülkenin demokrasiye, demokrasinin kurumlarının çalışır olmasına gereksinim var.” Buna katılmayan var mı? En totaliter partinin bile “yok” deme cesaretini göstereceğini sanmıyorum!

Ülkemizde kimin/ nerede olduğu belirsizleşti, belirsizlik makası açıldıkça da açlık/ yokluk/ yoksulluk büyüdü, korku yaşamın alışılmışı oldu; yazık!

Peki, şimdi “partinizin adayını” kurmaylarınıza belirletmekten hoşnut musunuz? 150323

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP