News
Oktay EROL
Yeni yılla birlikte asgari ücret ile emekli/ memur aylıklarında gerçekleşecek artış yurttaşı ne denli sızlandırdıysa; temel ürünlerle hizmetlere art arda gelen zamlarda karabasan yaşanmasına yetti!
Emekli için daha yirmi gün var, asgari ücretli için de bir ay dolayında bir zaman!
En son açıklanan emekli/ memur zammında yaşananları da görmeyen kalmamıştır büyük olasılıkla! Üniversitelerin kep töreni gibiydi, bir gün önce açıklanan yüzde yirmibeşlik artışın yüzde otuza çıkışını yurttaşın vekili ayakta alkışlamıştı. Kimi sarı sendikalar “biz böyle istedik böyle oldu” demişti!
Verenlerin “ceplerinden” çıkan, yanan “iki lambayı” söndürecek olanlardı ya…
***
Asgari ücret konusunu yazmakla bitmiyor! Emekli aylıkları daha da iç acısı…
En düşüğü beşbinbeşyüz lira olacağı belirtilip, emekli aylıklarında yüzde otuz artış olacağı müjdesi verildiğinde “neden dün beş puan düşük açıklandı da, bir gün sonra beş puan artırılmak zorunda kalındı; bu hesap bilmezdik” diye tepki gösterdiler!
Sanki yirmidört saat geçmeden yinelenen açıklamada belirtilen rakam yetiyordu da, emeklinin temel gereksinmesini sağlayacaktı da, doyabilecekti de, borçlanmadan yaşamını sürdürebilecekti de…
O kısır çekişme sokaktan gelen “bu aylıkla açız, en az asgari ücret istiyoruz” seslerine karşın dinmiyor!
***
Emekliye “yüzde otuz zam yapılarak” enflasyon altında ezdirilmemiş olunuyordu kanımca; inanan, “artık temel gereksinmemi alabilirim” diyen oldu mu bilmiyorum?
Yeni yılın ardından daha bir hafta geçti, Adana’da ekmeye yüzde yirmibeş zam geldi, kırmızı/ beyaz ette aynı oranda artırıldı! Zincir marketler, hep bir ağızdan/ bugüne değin gün içerisinde birkaç kez yeniledikleri etiket değiştirme eylemini unutmuşlar gibi “ederleri dondurduk” diye sevindirik toplantılarından duyurular yaptılar!
İnandırıcı bulan, piyasanın zincir kartellerine güvenen, “iktidardın” sürekli yinelediği “fahiş ederli satış yapanlardan hesabını soracağız” sözlerini önemseyen oldu mu bilmiyorum; bende hepsi mevsimsel kuraklık nedeniyle su görmemiş toprak gibi çatlak, verimsiz, içten olmayan sözler…
**
İşte yine olmadı! Yine bu yurdun emekçileri açlıkla sınanıyor!
Doymasının önündeki engeller her geçen gün yükseltiliyor! Yurttaş “yaşayamıyoruz, doyamıyoruz, geçinemiyoruz” dedikçe daha da zorluklara sürükleniyor, o da yetmiyor “halkımızı ezdirmedik” söylevleri ısrarla yineleniyor!
Benim tepkim “iktidar/ muhalefet” ikileminde değil; “İktidar” yapabiliyorsa yapacak, yapamıyorsa da gelecektekilerin “biz yaparız” demesine karşı durmayacak!
Ülkenin yirmi yıl öncesi belleklerde, yirmi yıl sonra emekçinin geldiği yer ortada; söyletmeyin artık!
070123
EKONOMİ
1 gün önceGÜNDEM
2 gün önceGÜNDEM
3 gün önceGÜNDEM
6 gün önceEKONOMİ
9 gün önceEKONOMİ
14 gün önceDÜNYA
14 gün önce
