1

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Oktay EROL

Sabah, Atatürk Parkı’nda karşılaştıklarım arasından biri, “emekli özendirmesini= promosyon” alırken yaşadığı zorluktan söz etti!

Yine “o” bankaydı!

Güncellerken bir hafta içerisinde “ödeme” yapılacağını söylemelerine karşın, “tam” yirmi gün bekletildiğini, üstelik “nedenini” öğrenmek için “o” bankaya gittiğinde terslendiğini ileri sürdü!

Yanında oturan bir başkası da, “benim bankam dediğinden de önce verdi, ben de üç tane tanıdığımı oraya götürdüm, onlarda da aynı sürede ödeme yapıldı” dedi!

Bir “umarsızlık” olduğu belli!

Bankada saatlerce beklediğini, söylediklerini dinletemediğini anlatırken “bana bir ay dese o günü beklerim, ama bir hafta denilip de yirmi gün bekletmeleri bu yaşımda zoruma gidiyor” dedi!

Evet, “emekliler” üzerinde oynan özendirme (=promosyon) konusu her gün biraz daha karmaşaya dönüşüyor!

Bankaların “başka işi” yok gibi, başka türlü şubelerine “müşteri” çekmek istemiyorlar gibi, “emekli özendirme” kuyruklarından hoşnutlar gibi…

***

Emeklinin, üç yıllık için aldığı özendirme ödemesi bir kaç ay “yapay” solunum sağlayacak; ya sonra?

Kış ayları yaklaşıyor; ısınmak için hazırlık yapılmış olması gerek, belki birkaç kışlık giyecek alınacak, pencere/ balkon kapıları gözden geçirilecek…

Oturanlardan bir tanesi vardı, “banka ödemeyi yaptığında incir aldım, bir de bamya; aylardır alamamak içime dert olmuştu” dedi!

Birkaç tadına bakamadığı meyve/ sebze varmış; onları yeni yıla tadacağını, söyledi!

Emeklinin durumu bu; emekliyi üç yıl boyunca kendine bağlamak için özendirme ödemesi yapan bankanın/ bankaların durumu “beş emekliden” büyük!

Sırada saatlerce bekletilip, kimi zaman günlerce savsaklanan, kimi zaman umursamaz çıkışlarda bulunulan emekliler bir yıl öncesinden “daha düşük” alım gücünün içine sürüklenirken, bankalar kazançlarını “beşe” katlamışlar biliyor musunuz!

Emekçisi, işçisi, çiftçisi, dar gelirlisi, esnafı, sanayicisi, öğrencisi “hep birden” bankalara çalışmışlar!

Türkiye’nin yakaladığı “yükselme ivmesi” bu!

***

Şimdi, “iktidara” yakın olanlar yaptıkları açıklamalarda “hedef 2023, lider ülke Türkiye, yeniden yükselişe geçti” diyor!

“İktidarın” yurttaşlara bunca acıyı yaşatıp da, ardından çıkıp bir yıl sonrası için “yapacak sözler vermesi” akılcı gelmiyor bana!

Varsa yapacakların, ya da yapma gücün bugünden yaparsın, sonra da “yaptıklarımız, yapacaklarımızın güvencesidir” dersin!

Bugün için ne mi yaptı “iktidar”, bir kaçını sayayım:

Yurttaşın doyumunu zorlaştırdı,

Aylıkların “alım gücünü” azalttı,

Üretimin önüne engeller koydu,

Haklarını arayan herkese orantısız güç kullanmayı sürdürdü,

Bilimi, sanatı yaşamdan çıkarmak isteyenlere ödün verdi,

Kendi içinde gelişen yolsuzlukları/ hırsızlıkları/ haksızlıkları unutturmaya çalıştı,

Bu yurdun nasıl alındığını, neden sevilmesi gerektiğini belleklerden silmeye çalışanları korudu,

Beş kişilik işe beşyüz kişi başvurmasına karşın “işsizlik yok” denilerek yaşamın gerçekleri üzerinde algı yapıldı…

Burada şunu sormak gerekir: Türkiye, nasıl “yeniden yükselişe geçmiştir”? İçinde yurttaş olmadan mı?

***

Her şeyden önce, yaşamlarını bu yurdun sınırları içerisinde çalışarak “emeklilik” hakkı kazananların; bugün yaşadığı ağır koşulları hak etmediklerini, bankaların özendirme (=promosyon) verirken bu denli umarsızlığını/ acıtmasını doğru bulmadığımı, yaşamlarının emeklilik evresinde “iktidarın” rahatlatıcı bir politika geliştirmediklerini düşünüyorum!

Atatürk Parkı’nda karşılaştıklarım arasından biri, “şimdi dörtbuçuk alıyorum, yılbaşında altıya çıkar” dedi! Yanındaki “ekmek dört liradan altı liraya çıkar o zaman da” dedi.

Yanların da oturan bir başkası da “şimdi bazı arkadaşlar ekmek altı lira nasıl olur diye düşünebilirler, yılbaşında yedi lira olan şeker bugün yirmibeş lira beyler” deyince, ilk konuşan başını sağa/ sola salladı!

Konuşan sözünü sürdürdü: “Aylığınız altı da olur sekiz de… Geçen yıl aldıklarınızı alabiliyor musunuz ona bakın siz! Daha çoğunu alıyorsanız durumunuzda iyileşme var, yerinde sayıyorsa değişmemiş, ama alamıyorsanız/ sizi kapılarında tutu alanlar boy atıyorsa gözden çıkarılmışsınız demektir!”

Sözün özü bu!

310822