CHP “yaşadığını” sorgulasın!/ 1

CHP “yaşadığını” sorgulasın!/ 1

ABONE OL
23 Ağustos 2022 10:21
CHP “yaşadığını” sorgulasın!/ 1
1

BEĞENDİM

ABONE OL

Oktay EROL

Dinlencede Söylev’i yeniden okumayı gerekli buldum!

Yaşadığımız sürecin daha iyi kanıksanması, elden çıkarılan değerlerin daha iyi bilinmesi için “herkesin” bunu yapmasını beklerim…

Ortaöğretime başlayacak öğrencilerin, üniversiteye yeni kayıt yaptıran/ yeni mezun olan “herkesin” okul dersleri öncesi “yeniden” okumasını…

Yaşadığım toplum için “en güzel” düşünceler taşıyarak, dinlence dönüş yazısına başlayayım

***

CHP’yi, “diğer” sistem partilerinden “ayıran” özellik hep olmuştur!

Söylev’de yeri de vardır; “kuruluş” felsefesi gereği uzlaşıcı, üleştirici yanı ağır basar!

Ayrıca tüm partilerin “piştiği/ oluştuğu/ içinde bulunduğu” yerin CHP olduğu da görülür!

Ulusal sınırlar içerisindeki “her şeyi” sorgular, insanının yaşamını/ doyumunu/ gereksinmesini/ haklarını öncelikli sayar!

Bunu çoğu kez kendi seçmenini “yüz üstü” bırakarak da yapar!

Buna, kendine zarar verme “pahasına”, düşünenin önünü açma eylemi demek olası…

***

Yakın tarihten birkaç örnek:

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın nasıl milletvekili olduğunu arama motoruna sorduğunuzda şu yanıtı alıyorsunuz:

“Siirt’te yapılacak ara seçim öncesinde Deniz Baykal liderliğindeki CHP’nin desteğiyle yapılan anayasa değişikliğiyle Recep Tayyip Erdoğan’ın milletvekili seçilmesinin önündeki engel kaldırdı.”

Bugün birçok temel sorunlara ilişkin “meclis araştırması” isteyen “muhalefetin” durumunu anımsamak gerekiyor kanımca…

CHP ile “iktidar” arasındaki makas ayrılığı “oldukça” net!

CHP o dönem “anayasa değişikliğine” onay vermemiş olsaydı, başbakan olarak Abdullah Gül görevi sürdürseydi bugünkü tablonun olacağına inanmak akılcı olmazdı!

CHP, “halkın istediği olmalı, demokrasi anlayışımız da bu” diyerek, o gün “anayasa değişikliğine” giderek; Türkiye’nin yirmi yılına damga vuracağını bilerek değil, halkın özgür istencinin gerçekleşmesi adına “anayasa değişikliğine” destek olmuştu!

Bugün eğri oturup, doğru konuşun…

***

Bundan dört yıl önce, CHP ile yeni kurulan İYİP yöneticileri arasında görüşmeler başlamıştı. “İktidar” ile destekçisi, İYİP’in önünü kesmek, seçime katılmasını engellemek için yöntemler ararken, “beklenen” çıkış yolu CHP’den geldi.

Kararı, CHP Grup Başkanvekili Engin Altay şu sözlerle açıkladı:

“15 milletvekilimiz bugün CHP’den istifa edip İYİ Parti’ye katıldılar. Demokrasinin kazanması için yargının bu siyasi tasarrufunun ortadan kaldırılması için siyasi değil ama demokratik bir tasarruf ile CHP’ye mensup 15 sayın milletvekili bugün partimizden istifa ettiler İYİ Parti’ye katıldılar.”

Açıkçası böyle bir “yöntemin” olabileceğini, seçim takvimi açıkladığında da milletvekillerinin “yeniden” partilerine döneceği biçimindeki bir senaryoyu hiç duymamıştım!

İYİP, o günkü konumuyla seçime giremeyecekti! Ancak CHP’den gözyaşlarıyla “istifa eden” milletvekilleri İYİP’li olacaktı! Ancak milletvekilleri “seçim öncesinden” yeniden partilerine dönebilecekti!

CHP dışında bir partinin böyle bir tutum sergilemesi olanaksız!

***

Şu an gerek AKP’den, gerekse İYİP’den gelen bazı açıklamalar, aslında “varoluşlarını” da yadsımak anlamına geldiğini düşünmek abartı olmaz!

AKP, İYİP’in oluşumuna “siyasi onursuzluk” diye bakarken, “kendi” için yapılanı unutmuştu bile!

CHP’nin “o zaman” geri çekilmeyip “anayasa değişikliğine” evet demesi nasıl bir anlayışsa, bugün CHP’nin İYİP için aldığı kararın “o süreçten” ayırıcı yanı yoktur!

Peki, AKP’nin yapamadığını İYİP yapabiliyor mu?

Kanımca, her ikisini de birbirinden ayırabilecek “temel çizgi” yok!

Bilindiği gibi şimdi bir “cumhur bileşenleri” var, bir de “millet bileşenleri”…

“Cumhur bileşenleri” şu an var olan “iktidarın/ sitemin/ rejimin” sürmesini isterken, hepsi ayrı telden/ ama hepsinin de CHP’nin varlığıyla palazlandığı bir “millet bileşeni” var!

Yaklaşan genel seçim için, daha düne değin “iktidarın” içinde olan isimler, bugün “millet bileşenlerinin” arasında yer alınca, belirlenecek cumhurbaşkanı adayı için CHP’den daha çok “ses” çıkarmaya başladı!

Tamam, CHP’nin demokrasi adına aldığı kararlar kimi zaman olumlu karşılanabilir, ancak “utangaçlık/ pısırıklık” bağışlanmayacak bir olgu değil!

190822

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP