Size neden oy vermeliyim?

Size neden oy vermeliyim?

ABONE OL
31 Temmuz 2022 10:58
Size neden oy vermeliyim?
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Oktay EROL

12 Eylül darbesinin getirdiği, “muhalefetin” her dönem eleştiri konusu olduğu, “iktidarların” sığındıkları yaşamsal kıyı olan “siyasi partiler yasası” yurttaşın “birey” olma bilincine en büyük zararı vermiştir!

İnsanların, devlet politikasını biçimlendirmede eşit haklara sahip olduğunu belirten demokrasi anlayışı “siyasi partiler yasası” ile yok edilmiş, her şeyi parti başkanlarının istencine teslim etmiştir!

Kendini “sosyal demokrat” olarak değerlendiren partiler bile yurttaşın istencini hiçe saymış, “devlet politikasını biçimlendirecek” olanı kendi lobilerinde belirleme yolunu seçmiştir!

Seçimler, halkın “özgür istencini” belirlemekten öte, parti yönetiminin sıraladığı isimlerin “devlet politikasını biçimlendiren” olmalarının önünü açmıştır!

Patilerin kuruluş “ilkeleri” yerine, “parti yönetiminin” kendini kalıcı kılmasını sağlamıştır!

***

Ülkede yaşanan ekonomik incinmenin “muhalefeti” sıkça “seçim” arayışına sürüklediği günümüzde, “siyasi partiler yasasının” yeniden gözden geçirilmesi yaşamsal bir zorunluluk olarak ortaya çıkmaktadır!

Partili yurttaşların belirlediği, yurttaşların oylarıyla “devlet politikasını biçimlendirecek” isimlerin görevlendirilmesi gerekmektedir!

Parti örgütüne bir gücün “adamı” olarak yerleşip, sonra da “aday” olmak için çabalamak 12 Eylül’den bu yana ne partilere, ne de ülkeye hiçbir yarar sağlamadığı gibi, “ideolojik” incinmelere neden olduğu apaçık ortada.

Parti yönetiminin yaptığı sıralamaya göre görevlendirilenlerin öncesinde yaşadığı Ankara trafiği hep gözden uzak tutulmakta!

Tanıdıklarım vardı, günlerce Ankara’nın yollarına düşerlerdi, otellerde lobiler kurulu olduğundan söz ederlerdi, parti yönetiminin gözüne girmek için uğraş verirlerdi, “çocuklarımın yüzünü unuttum” diyenleri biliyorum…

Mahallelerine, sokaklarına, kentlerine değil; partinin belirleyici güçlerine kendilerini anlatmak için çaba harcarlardı!

Herkes “orada” dönen dolapları bilir, kendilerine yönelim olup/ olmadığını öngörürdü!

Yine de “diğerinin” önüne geçmek için her yolu denerlerdi!

***

12 Eylül öncesini anımsıyorum…

Babam, ışıklarda uyusun CHP’nin İlçe Örgütü’nde etkili bir isimdi. O günlerde aday adayı olan Doktor İsmet Umarosman için tüm köyleri arkası kesip jeeple gezmişlerdi.

O dönemin aday adaylarının işi Ankara’da olanlardan daha çok, yaşadıkları kentin insanlarıydı, sorunlarıydı, sevinçleriydi, kaygılarıydı…

Üç/ beş ev olan yerleşim yerlerinde, evlerin avlularnda söyleştiklerinden söz ederdi babam…

O dönem, partiler Adana’nın kuzey ilçelerinden “en az” iki milletvekili çıkarırdı. Kozan’a her gelişlerinde, diğer ilçelere gittiklerinde yurttaşlar etrafını sarar, sorular sorardı.

Özellikle o dönemin gençliğinin karşısında terlediklerini de çok iyi anımsıyorum…

“Muhalefete muhalefet yapmayın, zarar veriyorsunuz” demezlerdi!

“Zor zanaattı” milletvekilliği yapabilmek!

***

Geçtiğimiz günlerde Feke’deydim, Kozan’a sıkça gidiyorum, Saimbeyli/ Tufanbeyli’nin de buralardan “iyi” olduğunu düşünmüyorum!

Anaparadarlar, varsıllar hep bir yere toplanıyor!

Yurttaş, istemediği isimlere “parti yönetimlerinin” zoruyla oy veriyor!

Adana’nın kuzey ilçelerinin sesini dinleyecek, kaygılarına çözüm bulacak “bir” isim söyleyin bana!

Örneğin, Feke’nin Belenköy mahallesini bilen bir vekil var mıdır, en son ne zaman orada yaşayanların sorunlarını dinlemişler?

Saimbeyli’den, Tufanbeyli’den daha çoğunu sayabilirim! Kozan’dan da sayabilirim!

Şimdi bunlar yetmiyormuş gibi, ortada gezinen kulis bilgilerine göre, CHP’den Adana İl Başkanı, yönetimden bazı isimler, geçmişte aday olup da kazanamayan/ Anakent belediyesinde müdürlük yapanlardan bazılarının da isimleri geçiyormuş!

İl örgütünde “görev aldım”, belediyede bulundum diyenlerin öncelikle yurttaşın yaşamının neresinde olduğunu kendine sorması gerek…

Adana’ya bakacağım, kuzey ilçelerinden gelen sese kulak vereceğim, anakentle birlikte iki merkez belediyenin durumuna değerlendireceğim, örgütün buradaki tutumunu sorgulayacağım…

Peki, size neden oy vermeliyim, neden sizler için çalışmalıyım?

***

Şunu yapabilecek misiniz?

12 Eylül’ün “siyasi partiler yasasını” tanımayarak, partililerin sesine kulak vererek, Ankara’ya yaranmadan aday olabilecek misiniz?

Ankara’da, ya da il merkezinde “şeyh” sayılacak isim/ isimler oluşturmadan, yurttaşın özgür istencine saygı duyarak “ben de varım” diyebilecek misiniz?

Sizi bekliyorum; yanınızdayım o zaman…

1607222

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP