Başkan Çetin’i de kandırmışlar

Başkan Çetin’i de kandırmışlar

ABONE OL
7 Kasım 2022 16:42
Başkan Çetin’i de kandırmışlar
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Ömer ALPDOĞAN

Adana’da 15-16 yıldır “Adanalı Puduhepa” adlı bir yalan rüzganı esiyor. Şiddeti azalan rüzgarını bir sözde bilim insanı üfürerek kuvvetlendirmeye çalışıyor..

Yetkili bir arkeologun “beyaz yalan” diye tanımladığı aslında kapkara bir bilimsel yalan olan Puduhepa yalanı, anlaşılan yerel yöneticileri herkesten fazla etkiliyor.

Adanalı Puduheli yalanını bilimsel verilerle ortaya koyan dört günlük yazı dizimizin ardından, Yüreğir Belediye Başkanı Fatih Kocaispir, bir etkinlik düzenlemiş, kamu kaynaklarını bir yalan uğruna harcamıştı..

Şimdi aynı yalanın Çukurova Belediye Başkanı Soner Çetin’i etkisi altına aldığını görüyoruz. Çetin, Çukurova’da Puduhepa Parkı ve anıtı açmış..

Çukurova Belediyesi’nin basına servis ettiği haber bülteninde Puduhepa, bu kez Adanalı yerine “Çukurovalı” olarak lanse edilmiş.

Sözde, Çukurova Kent Konseyi, Çetin ve Belediye’den “Çukurovalı Puduhepa’ya sahip çıkılmasını istemiş..

Çukurova Belediyesi “Çukurova değerine sahip çıkıyor” başlığını attığın haber bülteninde Çukurova Kent Konseyi Başkanı Aysel Ateş’in ağzından Puduhepa’nın 3300 yıl önce Çukurova’da yaşadığını, siyasi bir simge olduğunu ve Puduhepa adını tüm dünyaya tanıtmak istediklerini kamuoyuna aktarmış..

Bültenden, parkın dışında daha önce ilçede bir sokağa Puduhepa adının verildiğin öğreniyoruz..

Park açılışında, “Adanalı Puduhepa” bilimsel kara yalanının savunucularından Çukurova Üniversitesi öğretim üyesi de Puduhepa’yı anlatmış..

Puduhepa adını yaşatma ve dünyaya tanıtmanın yanısıra Çukurova Belediyesinin “Çukurova değerine” sahip çıkmasına öncülük eden Kent Konseyi Başkanı Aysel Ateş’in hangi bilgi birikimi ile Puduhepa’yı Çukuovalı ve Adana’nın değeri olduğunu ilan ettiğini doğrusu çok merak ediyorum..

Üniversite görevlisi ise 15 yılı aşkın süredir, Tatarlı Höyüğünü kazan ve höyüğün Puduhepa’nın doğduğu ve çocukluk yıllarını yaşadığı Lawauzantiye olduğunu iddia etmesine karşın, bugüne değin iddiasını kanıtlayacak bir tane bilge bulamamış bir kişi. Yani Tatarlı’nın 3300 yıl öncesinin Lawazantiyesı olduğu da, Puduhepa’nın Adanalı ya da Çukurovalı olduğu da sadece adının önünde cafcaflı bilimsel unvanlar bulunun birisinin hayal ürünü olmaktan başka bir gerçekliği bulunmamaktadır.

Hititler konusunda dünyaca ünlü Prof. Dr. Ahmet Ünal başta olmak üzere Hitit uzmanlarından hemen tamamına yakını Tatarlı’nın Lawazantiye olmadığa konusunda fikir birliğindeler.

Başlarda, Lawazantiya Tatarlı’da olabilir diyen Prof. Ahmet Ünal, ilk yıllarında danışmanlığı yaptığı kazıların sonucunda, bu öngörüsünden vazgeçmiş, Osmaniye’de gerçekleştirilen bir toplantıya sunduğu bilimsel bildiride Tatarlı’nın Lawazantiye olmadığını üstüne basa basa vurgulamıştı..

Döneminin Mekkesi ya da Vatikan’ı diyebileceğimiz Lawazantiya, yeri tam olarak henüz saptanamamasa da baskın görüş Elbistan ve Islahiye’deki iki höyükten biri olacağı yönünde..

Yani önce Adanalı, şimdilerde Çukurovalı ilan edilen Puduhepa, ne Adana’da ne de Çukurova sınırlarında yaşamamış birisi. Yaşamının 11-12 yılını Lawazantiye’de, geri kalan kısmını Hattuşa (Çorum)’da yaşamış; evlilik ve ölüm anıtları bugün Kayseri sınırları içerisinde bulunan Puduhepa’yı Adanalı ve Çukurovalı ilan etmek bilimsel hiç bir dayanağı olmayan popülist bir o kadar da kara bir yalandır.

Puduhepa’nın Adanalılığı ve Çukurovalılığı, Rahşan Ecevit’in, Nazmiye Demirel’in ya da Emine Erdoğan’ın Adanalı ve Çukurovalı olması kadardır.

Soner Çetin’in, Adana ve Çukurova ile ilgisi bulunmayan Puduhepa’nın adını sokaklara, parklara vermek, heykelini dikmekle Çukurova’ya ve Çukurovalılara nasıl bir kültürel ve toplumsal katkı yapacağını düşündüğünü bilmek isterim.

Tomarlaca paranın, kamuya ait olan kaynakların bir yalan uğruna heba edilmesini anlamak mümkün değil..

Etkinlikte Puduhepa’yı anlatan şahsın lisans tezi nedir bilmiyorum ama yüksek lisansı “Urartu Dönemi Mezarları ve Ölü Gömme Adetleri”, doktora tezi ise “M.Ö. 1. Binin İlk Yarısında Anadolu Tasvir Sanatında Mobilyalar” olduğunu çok iyi biliyorum. Yani, aslında Puduhepa ve Hitit uzmanı değil Urartu ve antik mobilya uzmanı oluyor kendileri.

Kent Konseyi Başkanı Aysel Ateş’in Puduhepa ve Hititler konusunda ne denli uzman olduğunu ise hiç bilmiyorum.

Çukurova Belediyesi Basın Bürosu’ndan acilen bir bülten daha beklediğimi ifade edeyim…

Aysel Ateş’in tanıtımına soyunduğu Puduhepa  ve Hititler ile bilgilisi ortaya koyacak belgeler ile, Soner Çetin’in Çukurovalı olmayan Puduhepa’yı Çukurovalı ilan etmesi ve adına sokaklar parklar yapmasından Çukurova ve Çukurova halkı adına ne gibi yararlar beklediğini ayrıntılı olarak açıklandığı bir basın bülteni…

Sanırım, Çukurova Belediyesi Basın Bürosunda görevli gazeteci dostlarımız bizi fazla merakta bırakmazlar!

 

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP