0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Selma ERDAL

Şu Yahudiler ve de onların yardakçıları, bardakçıları, çardakçıları (ki uyaklı olsun diye bu sözler yoksa demek istediğim “Ne Mutlu Türküm Diyene” söylemini içselleştiremeyenleredir bu gönderme) çok bozulurlar yazının başlığında yer alan ve çok bilinen (yaygın kullanımı olan) bu sözlere/söyleme… Bozulmaca yok! Gerçek bu; Yahudiler hep azmışlar, yoldan çıkmışlar ve onlara tamamı, tamamına on beş, sayıyla da yazalım; 15 peygamber gönderilmiş. Üstelik bu 15 peygamber onları bir türlü adam edememiş ki bir de İSA çıkmış onların arasından, hani şu Bakire Meryem’in bir ışıkla, bir nurla peydahladığı Hıristiyan’ın Tanrısı’ndan (ki baba-oğul-kutsal ruh inancındaki)… Gerçi Hıristiyanlık şimdilik şöyle dursun belleğimizin bir yerinde, beklesin söz sırasının kendisiyle ilişkilendirilmesine… Biz dönelim Yahudiler’e, Yahudilik inancına…

TEVRAT; Yahudiler’in kutsal kitabı…1. bölümünün başlığı; GENESIS diğer bir deyişle “yaradılış” ki o bölüm gerçekten de peygamberler resmigeçidi gibi… Bu sürekli “azan” ve yoldan çıkan, düzen bozan kavmi hizaya sokmak için; sanki krallık, padişahlık babadan, oğula geçer gibi peygamberlik de geçmiş babadan, oğula… Bu peygamberlik silsilesi, halefliği, selefliği nedeniyle sanki birazcık laçkalık, gevşeklik mi bulaşmış peygamberlik kavramına ve kurumuna ilişkin “kutsallık” durumuna? Neyse karıştırmayalım altını, üstünü, ötesini, berisini de dönelim TEVRAT’a…

Tevrat’da; yalnızca 15 peygambere ilişkin mit, efsane yer almıyor ki yalnızca… Kadınların aşağılanması, değersizliği, örtünmesi “saçını gerçek kocasının dışında hiçbir erkeğin görmemesi gerekçesiyle perukla gezmesi”, köleliği/cariyeliği, kocası öldüğünde “kayın nikahı” adıyla kayınbiraderiyle evlendirilmesi konusunda binlerce yıldan günümüze süregelen ne varsa biz kadınların canını yakan, bizleri yok sayan ve haksızlığa uğratan ne varsa ama ne varsa o günlerden bugünlere ulaşan ve diğer kutsal kitaplara da bulaşan; olduğu gibi TEVRAT’ın izdüşümü…

Ne İsa’dan öncesi, ne de İsa’dan sonrası; bugüne değin çözememiş bu düğümü… Çözmek şöyle dursun; düğüm üzerine düğüm atılmış ve de çözülmesin diye Havra’da, Kilise’de, Cami’de düğün yapılmış, KADIN “kutsal aile bağı” masalıyla tutsak alınmış, cariye yapılmış, YOK sayılmış… Yetmemiş; erkek türünün yararına yapılan bu kurallar manzumesinin yaptırım gücüne ilişkin göndermeler için de adres çıkarılmış doğrudan TANRI kavramına… Daha açık bir deyişle; “kutsallık” patenti altına alınmış kadına yönelik bu dayatmalar… Oysa…

Oysa şu değerli bilim kadını Sumerolog Muazzez İlmiye ÇIĞ; çözmüş ya Ortadoğu’nun ilk halkı Sümer’in dilini… Bir de okumuş ki onlardan kalan arkeolojik tabletleri; Tevrat, İncil, Kur’an olarak bilinen kutsal kitaplarda buyruk niteliğinde Tanrı’ya/Allah’a/Yaradan’a göndermede bulunulan kadına ilişkin tüm yasakların, yaşamına kurulu tüm tuzakların her biri “göksel dinlerden kaynaklı” diye açıklanıp, kutsal kitaplar kaynakça gösterilen birer yutturmaca, kandırmaca… Çünkü kadınları yok saymaca ve örtünme vs gibi diğer teferruat taa Sümerler’den gelen safsata… Başka bir söyleyişle; Sümerler’den, önce Yahudiler çekmiş kopya… Ve sonra da bulaşmış kadınlara yönelik sayrılık ve sapkınlık ve de saçmalık bu kez de TEVRAT’dan çekince kopya; İNCİL ve KUR’AN…

Ve işte bütün bunların “göksel kaynaklı” olmadığına ve gerçek kaynağının Sümer Tabletleri olduğuna ilişkin bulguları okuyup, yazıya döküp, kitaplaştırınca Son Sümer Kraliçesi Muazzez İlmiye ÇIĞ; hemen çıkarılmıştı onun hakkında ölümü için bir ferman… Bütün bu gerçekleri öğrenince kimde kalır derman?

Sayın ÇIĞ’ın, çığ gibi büyüyen bulguları ve bilgileri; insanlığı aydınlatınca… Ardından bu bilgiler/bulgular bendeniz tarafından didik, didik okununca; TEVRAT, İNCİL ve KUR’AN ne buyuruyor ey kadın senin varlığına ilişkin acaba diye merak edip bir kez daha incelenince tarafımdan?

Doğal olarak dilimden düşmez oldu bu söylence; BUGÜN PAZAR, YAHUDİLER AZAR! Taa o günlerden, bugünlere; onlar düzen bozar!

Bizim Yahudi düşmanı İ-MAN KAFALAR da; hiç incelemeden, araştırmadan, okumadan onların hurafelerine, batıllarına, dogmalarına kanar (bu sözlerime karşılık, yanıtları gelecektir; “İmanın şartı bağlamında Allah’ın tüm peygamberlerine ve kitaplarına inanmak” biçiminde ya neyse)…

Bilindiği üzere; erkeklerin aklı “ki yalnızca belden aşağı çalışmakla kalmaz” uğraşır, didinir çıkarmak için kendini haklı… Hey kadınlar; kalmayın bu körlükte tutuklu!

Bugün sana “din budur” diye pazarlanan dogmalar; Yahudilik’ten, İslamiyet’e ve özellikle de erkeklerin yararına yapılan sokmalar, sokuşturmalar… Bildiğin Muhammed’in değil, Yahudi’nin kadınlara yönelik kini…

Sen gerçekten inançlıysan Tanrı’ya; O’nun buyurduğu gibi OKU! Önce Muazzez İlmiye ÇIĞ’dan başla, büyüt çığ gibi bilgini…

İşte bu okumalarının ilk kitabı:

KUR’AN, İNCİL ve TEVRAT’ın SUMER’deki Kökeni; Muazzez İlmiye ÇIĞ, Kaynak Yayınları, İstanbul, Nisan 2012

Ve sonra da al eline sırasıyla; TEVRAT, İNCİL ve KUR’AN adlı “kutsal” kitapları… Gör oradaki ince hesapları; bak bakalım o zaman takar mısın softa imamı?