0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Temmuz’un son haftası, bizi yaktı kavurdu!
Gencecik canlarımızı, işçi kardeşlerimizi, sayılarını bilemeyeceğimiz kadar çok orman canlısını, ağaçlarımızı, fidanlarımızı yitirdik.

Değerli Okurlar;
İnanın AKP’yi eleştirmekten ben de bıktım. Fakat şimdiye kadar hiç görmediğimiz, duymadığımız, okumadığımız alçaklıkları, ihanetleri gördük, bu dönemde. Herkes, “Hadi be, bu da yapılır mı, bu kadar da olmaz” demeye başladı.
Bir iktidarın, devletin “Kamu Hizmeti” olarak yapmak zorunda olduğu her işten, her ihaleden PAY aldığını, böylelikle kendi vatandaşını soyduğunu ilk kez bunlarda gördük.

Sizce AKP, dünyaya aşı satan, bağışlayan “Hıfzısıhha Enstitüsünü neden kapattı?
Bir iktidar, dünya çapında hizmet verebilen, gelişmiş ve gelişmeye açık bir sağlık tesisini niçin kapatır?
Bakteri- mikrop- virüs- kaynaklı hastalıklar salgınlar, artık olmayacak diye bir vahiy mi geldi? Veya Hıfzısıhha ’nın yerine daha bilimsel daha gelişmiş bir
tesis mi kurdular? Hayır, hiçbiri olmadı!

Hıfzısıhha ’yı kapatan Sağlık Bakanı, Menzil Tarikatının elemanıdır.
Tarikat, Hıfzısıhha ‘yı kapattırınca aşı ithal edecek bir başka birim kurdurdu, başına kendi adamlarını oturttu ve her çeşit aşı ithal edilmeye başlandı.
Her ithalat, tarikatın kesesini dolduruyor, tarikatın başı zenginleşiyordu!
Son yaşadığımız ve daha da yaşayacağımız Pandemi sırasında, halktan gerçeklerin saklanması, aşı bulunamaması yüzünden, aşılama görevi sağlıklı ve düzenli olarak yapılmadı. İnsanlarımız boşu boşuna öldüler.
Kaybettiğimiz canlarımızın, yitip giden ömürlerin hesabını kimden soracağız?
Sizce, Hıfzısıhha Enstitüsünü kapattıran ve kapatan yobazların kıldıkları namaz kabul edilir mi?

Tarım’da aynı şeyi yaşamadık mı?
Türk çiftçisini batırdılar, ekemez hale getirdiler, “Dövizimiz var, ithal ederiz” mantığıyla, Gümrük Tarife Pozisyonlarıyla da oynayıp, bu işi de vurgun kapısı yaptılar!
Bu yıl kuraklık var. İnsanımızın karnını doyurabilmek için en az 8 milyon ton buğday ithal etmemiz gerek. Peki, dövizimiz var mı? Merkez Bankasının dibi delik, kör kuruşumuz yok!
Açlık nedir, yakında onu da öğretecek bu Bademler Türk Milletine…

Son Orman yangınları sebebiyle aynı durumları yaşadık.
Türk Hava Kurumu’nun mülklerine çökmek, Rusya’dan uçak kiralayarak AVANTA kapmak için, Türk Hava Kurumu gibi Cumhuriyetin önemli bir kurumunu yok ettiler.
Yerine yenisini kurdular mı? Elbette hayır! Yangın olursa, uçak kiralarız. Kiralık uçaklar yangını söndürür, biz de cebimizi doldururuz. Badem mantığı budur…

DOĞRU Parti olarak, tüm partilere bir önerimiz var;
Orman Yangınlarını söndürme görevi, yasayla Türk Hava Kuvvetlerine verilsin. Kurban derilerini de sadece bu kurum toplasın. Ormanların bakımı-koruması-ürünlerinden faydalanılması işi de tamamen Orman Köylüsüne verilsin. Ormanı, orada yaşayanlardan daha iyi kimse koruyamaz. Yasaya bir de geçici madde koyalım; “Yanan Orman Arazileri üzerine 20 yıl süresince hiçbir inşaat yapılamaz” diye…

Biz DOĞRU Parti iktidarında bunları yapacağız. Fakat artık bir dakika bile kaybedecek zamanımız yok.
İktidar Partilerine şunu söylüyoruz;
Gelin bu yasayı ivedilikle çıkarın. Ormanlardan elinizi çekin. Ormanları gerçek sahibi olan Orman Köylülerine verin, Ormanlarımızı onlar korusun!
Siz nasılsa hazine garantili işlerden her ay paranızı tıkır-tıkır alıyorsunuz, hem de döviz olarak!
Ne diyeyim, yakanlar yakılmasına sebep olanlar, Ormanlarda can veren tüm canlılar gibi onlar da yanmanın acısını yaşasınlar!

01 Ağustos 2021