Bayramda/ covid 19…

ABONE OL
29 Mayıs 2020 12:13
0

BEĞENDİM

ABONE OL

 

Salgın nedeniyle “dışarı çıkmanın” kısıtlanmasının ardından doğada yaşanan bir yana, doğal canlıların kendilerini daha özgür sanarak yakınlarımıza dek gelmelerini “salgının” erdemi sayanlar çoğaldı son zamanlarda.

İnsanlar sokağa çıkmıyordu,

Sanayi eskisince çalışmıyor/ çevreyi kirletmiyordu,

Petrol tüketimi beklenin üzerinde azalıyordu,

Kentler boşalınca sokak hayvanlarının yaşam alanları genişliyordu,

Yunuslar denizin kıyılarında zaman geçiriyordu,

Göğün mavisi vuruyordu sulara,

“Salgının” erdemi olmalıydı!

***

Bayramın ikinci günü uzun caddeden geçeni görmedim…

Çakmak Caddesi’nde vitrin sevicilerinin yavaşlığında, karşıdan/ karşıya geçen birkaç sokak köpeğini gördüm yalnız!

Her zamanki çöp varillerinin bulunduğu yerden geçerken yavaşlayan, yiyecek umuduyla etrafı kolaçan eden, yiyeceksiz kalınca parkın çeşmesine yönelen sokak köpeklerini…

Apartmanların arasında, kimlerinin bıraktığı “atıklar” da olmasa, belediyenin belirli bölgelerde oluşturduğu yerler de olmasa…

Sokaklar boş olunca açtılar…

***

“Doğa ne denli önemseniyor, ne denli savsaklanıyor “ sorusunu sormadan önce, doğayı bu duruma getirenlerin, ağaçlık alanları yok edip/ sanayi bölgelerine dönüştürenlerin, dereleri doldurup inşaata açanların, ormanları yakıp dinlence köyleri yapanların, çok katlı beton yapılarda insanları “tutu” alanların bilinmesi gerekir öncelikle!

Doğayı bozguna uğrattıkları yetiyormuşçasına, insanların “evde kal” uyarılarına uymaları ile birlikte havadaki kirlilik oranının azalmasının “bayram sevinci” sayılmasını anımsatanların pişkinliği can acıtıcı!

Binali Yıldırım başbakanlığı döneminde, kesilen zeytin ağaçlarına tepki gösteren çevrecilere “zeytin ağacı mı önemli, yoksa sanayi mi; elbette önemli olan sanayi” dediğinde, “iktidarın” milletvekilleri her kesilen zeytin ağacının ardından övgüler yağdırıyordu, anımsayın!

“İktidar”, şimdi aynı sanayinin durmasıyla birlikte ortaya çıkan “kirletememe” eyleminden dolayı havanın temizlenmesine şapka çıkarıyor!

İnanalım mı?

***

Corona virüsün varlığının “ilk nedeni” doğayı anlamamak olmalı…

Kaz dağlarında altın aramaya izin verilmesiyle birlikte ağaçlık alanların bir-bir bozguna uğratılması sonucu, “ormanı ev” sayan canlıların çıplak kalan yerlerdeki şaşkınlığını anımsamayan olmaz kanımca.

Salgın nedeniyle insanlara “evde kal” diyenlerin, diğer canlıların da “evlerinde” kalma özgürlüklerinin bulunduğunu bilmeleri gerekmez miydi?

Her canlının “kendi” yapısına/ koşullarına göre yaşamını sürdürmeleri gerekmez miydi?

“Gerekmiyor” denildi kanımca!

Dünyadaki her şey insanın “katletmesi- savurması- bozması- kirletmesi” içindi nasılsa…

Ormandaki ağaçları da kesecekti, orman canlılarına da kıyacaktı, havayı da kirletecekti, doğal su derelerini de dolduracaktı, güçlü olan güçsüzleri botun yapıların içerisine de hapsedecekti, su kanallarını da kurutacaktı, yüzyılın projesi yalanıyla İstanbul’un Avrupa yakasını ikiye ayıracaktı…

Bu hep benim olsuncu, bu doyumsuzluk, bu başkalarını mülksizleştirme çabası…

Çocukluğumuzda “pislikten uzak durun” derdi büyüklerimiz!

Sonraları “mikrop yayan alanlardan uzaklaşın” denilmeye başlandı…

Şimdi adına “virüs” deniyor; hem de corona virüs, hastalığın adı da covid 19…

Doğa ne yapsın ki; nasıl davranırsan öyle yaşatır!

***

Pislik, mikrop, covid 19…

Adına ne denilirse/ densin, sonuçta doğanın kullanılmasıyla ilgili…

Derelerin doldurup inşaata açılması sonucunda,  yağan yağmur sularının yön şaşırmayıp “aynı yönü” seçmesiyle, adına baskın denen doğa olaylarıyla karşılaşmayan yer var mıdır bilmiyorum!

Yine kent yakınlarındaki ormanlık alanların imara açılmasıyla birlikte bozulan iklimi, alışık olunmayan hava koşullarını yaşamayan oldu mu?

Yıllar sonra, geçtiğimiz yıl Adana’ya gelen bir dost “Adana mahvolmuş” demişti, çok katlı beton yapıları göstererek, yıllara tanıklık etmiş ağaçların yokluğunu dile getirerek!

Adanalı havasının bozulduğunu bilmiyor mu?

Yurdumuzda son yıllarda çıkan yapılar nedeniyle talan edilen ağaçların çokluğunu düşünün…

Bayramda covid 19 ile yatıp/ covid 19 ile yatarken doğayı tümden düşündüm!

Bunca hayınlığa covid 19 az!

260520

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP