0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Yıldız Üniversitesi’de görev yapan bir profesörün “garetullaha dokunmak” edebiyat değildir. AIDS, Ebola virüsü… Avustralya, Çin gayretullaha dokundu, azap geldi” sözlerini anımsayalım…

Hemen ardından “ben öyle demek istemedim, yanlış anlaşılmalar bunlar” demesine tanık olduk!

Şimdi de, görevli olduğu üniversitenin sosyal medya hesabından açıklama yapıldı, denildi ki:

“Üniversitemizde görevli bir öğretim üyesinin sosyal medyada yer alan, haddini aşan, kabul edilmesi mümkün olmayan paylaşımına ilişkin kamuoyunu bilgilendirme ihtiyacı doğmuştur.”

Ayrıca, açıklamada “ivedilikle inceleme başlatılmıştır” deniyor.

Tüm bu gelişmeler “maazallah, biz zinayı, liyatayı yasallaştırarak, Allah’ın helal kıldığı yaşta evliliği tecavüz sayarak…” biçiminde söylenen sözlerin varlığını, bu sözleri dile getirenlerin üst görevlerde bulunmalarını, bunların birçok yerde “güçlenmesi” çaba harcandığı gerçeğini ortadan kaldırmayacak…

***

Bizde son yıllarda oluşan, birçok yaşamın yitmesine neden olan olaylar arsından neler denilmedi ki…

Tren “dayanaksız” raydan çıktı, çok sayıda insanımız yaşamını yitirdi, sorumlu bulunamadı, “takdir-i ilahi” olarak sonuçlandırıldı.

Maden ocağında göçük oldu, “korunaklar” olmadığı ortaya çıktı, işveren suçsuz bulundu, işin “fıtratından” söz eden oldu.

Kavgalarla gerçekleştirilen “rantı” yüksek “projelerde”, adına “iş kazası” denilen olaylar sonucunda yaşamını yitirenler oldu…

Bunların nedeni “gayretullaha dokunmak” olmalı!

Evinden, yurdundan, çocuklarından uzak, inşaat alanlarında gece uykusunu alan emekçinin,

Evinin gereksinmesini kazanmak için yerin dip nokrasına inen maden işçisinin,

Bir yere ulaşmak için yola koyulan gencin, yaşlının, çocuğun, bebenin “gayretullaha” nasıl dokunduğu merak konusu değil mi?

***

Üniversite görevlisinin “Çin gayretullaha dokundu, azap geldi” diye bir tümcesi var…

Bizdeki Elazığ, Malatya, Manisa, Bodrum deprem etkisi gibi…

Tüm dünyayı etkileyen, Çin’in Wuhan kentinde ortaya çıkan, binlerce insanın yaşamını ilgilendiren corona virüsü “nedeniyle” söylenmiş sanki…

Çinli ne yapmış?

Dünya ekonomisini, “istihdamını” yönlendiren, üretken, bilimle iç-içe, ülkemizde “karın tokluğu” denilen bedelle çalışan insanların olduğu bir ülke…

Kendini çalışmaya, üretmeye adamış…

Petrol zengini Araplar gibi, dışarıdan gelen çalışanların çalışıp-yönetip, içeridekilerin yan gelip yattığı bir ülke de değil!

Peki, bu “azap” ne öyleyse?

***

“Azap…”

Güvensiz, denetimsiz yaşam…

Kapitalizmin bir “kirli” yüzü daha…

İşverenin daha çok büyümesi, daha çok kazanması, daha çok çalışana “karın tokluğuna” iş sağlaması…

İş-çalışma ortamının emekçinin “sağlığına” göre değil, patronun “daha çok” kazanması düşünülerek düzenlenmiş olmasının sonucu…

İnsan sağlık ortamda çalıştığı gibi, sağlıksız besinler de tüketmek zorunda kalıyor!

Çin’de ortaya çıkan corona virüsü, görüldüğü gibi yalnız “o bölgeyi” değil, yakın-komşu ülkeleri sardığı gibi “diğer” ülkelerinde “korkusuna” neden olmuş durumda!

Üstelik salt Çin değil, diğer ülkeler bile bilimsel çalışmalar yapmaya başlamış durumda…

Bizdeki “bilimci” geçinenler de işin “azap” yanında!

Bunun ülkemize de “uzantısının” olacağı unutulmamalı!

Önlem almış durumda mıyız?

300120