Elektrik, doğalgaz, su faturaları…

ABONE OL
20 Ocak 2020 21:25
0

BEĞENDİM

ABONE OL

 

Günlerdir elektrik-doğalgaz faturalarının yüksekliği konuşuluyor.

Geçtiğimiz yılın aynı aylarına göre, emekçinin gelirinde oluşan artışın “akıl almaz” biçimde üzerinde…

Yerel yönetimlerin “suya” yaptıkları zam ne denli el yakmış, ne denli bütçeleri zorlamışsa; eksiltmeden, üstelik abartarak herkes avazı çıktığınca söyleyebilir!

Elektrik-doğalgaz faturalarını yorumlamadan öte, düşünmeden öte, akıl yürütmekten öte…

Neyin karşılaştırması, neyin ölçüsü, neyin bedeli olduğu da belirsiz!

Tüketiciye “yüklenin” yüklenebildiğinizce…

***

Önümde “hepsi” ondört günlük olan elektrik-doğalgaz faturası var…

Eletrik yüzkırkbeş, doğalgaz yüzseksenbir lira…

“Hepsi” ondört gün…

Öyle, aklılardaki gibi kocaman bir ev olsa, her odasında sarkıtılmış avizeler, tüm gün kombi son derecede tutulmuş olsa şaşırmayacağım…

“Hepsi” ondört günde, yüz metre kareden küçük bir daire…

Çoğu zaman tüm petekler de ısıtılmadan, Adana ikliminde en alt derecede ısıtılan bir daire…

Bir de bugünden sonrası var, ocak ayının sonu, şubat ayının tümü, kazma-kürek yaktıran mart ayının yaşanacak zemheri soğuğu daha gerilerde…

Bir aydır doğalgaz kullanan bir yakınım “emekli maaşının yarısı elektrikle doğalgaza gitti, bir de daha su faturası gelecek” dedi.

Haydi gel de emekli maaşından kalanla beslen; ne yenebilecekse artık?

Bir de su…

***

Elektrik, doğalgaz, su faturalarının “zorluğunu” yaşamayan yok!

Elektrik-doğalgaz faturaları için sevinen “iktidar” yanlısı düşünemeyeceğim gibi, su faturasının yüksekliği konusunda da “yerel iktidar” yanlısının da sevineceğini düşünemem!

Olur mu öyle şey?

Emekçinin, dar gelirlinin “sağcısı-solcusu” olmayacağı gibi, faturalara gelen zamdan dolayı etkilenenin “iktidarcısı-muhalefetçisi” olmaz; olmamalı da…

Zorunlu tüketim gereksinmelerine gelen zamlar “herkesin” cebine yansıyor, herkesin biraz daha beslenmesine engel oluyor, herkesin ocağına mutsuzluk tohhumu ekiyor, herkesin doyum yollarını tıkıyor!

Ekmeğinin biri elinden alınıyor, çocuğunun şekeri çalınıyor, eşine alabileceği bir hediye olanaksızlaşıyor!

Yalan mı?

***

Bir temel ürüne “neden” zam yapılır, sorusu tüm tüketicilerin aklına geliyordur!

Örneğin elektrikte, doğalgazda…

Üretim ya da taşıma, tüketiciye ulaştırma aşamasında “dövize” dayalı artıştan kaynaklandığı düşünülebilir…

Elektrikte, doğalgazda böyle bir artış gerekçesininyaşandığını söylememelerine kaşın;

Enflasyonun istendiği biçimde düşürüldüğü,

Faizlerin ülkenin kazanımına göre ayarlandığı,

Asgari ücretin, memur-emekli maaşlarının enflasyonla faiz göz önünde tutularak belirlendiği söylenirken…

“iktidarın”, yurttaşın kıskaca alınmasına göz yumması nedeniyle “kaçınılamayan” denilen zamlarla karşılaştık!

Elektriğin, doğalgazın “aklı” zorlayan biçimde artışı sonrasında da, birçok zorunlu tüketim ürünlerinin fiyatlarının artmasına tanık olduk!

Elektrik, doğalgaz tüketerek üretim yapan bir fabrikanın “fiyat artırması” kaçınılmazken,

Yine elektrik, doğalgaz tüketerek su kaynaklarını çalışır duruma getirmenin de “fiyatı artırması” kaçınılmazken…

Elektriğe, doğalgaza “getirilen” zamları bir gün bile konuşma gereği duymayanların “suda zam” çağlıklarını duyduk!

Kime “kanıtlayacakları” bir şey varsa…

***

Asgari ücrete yüzde oniki,

Emekliye yüzde beşbuçuk-altıbuçuk “zam” konuşulmadan…

Elektrik, doğalgaz fiyatlarının kabarıklığı konuşulmadan…

Elektrikle, doğalgazla çalışan “birimlerin” yaptığı zamları konuşmak hem yanlış, hem de dayanaksızdır!

Sokağa çıktığımızda bunu görüyor olmamız gerek…

180120

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP