“Esnafın sorunu büyük” derken…  

ABONE OL
25 Ekim 2019 20:29
0

BEĞENDİM

ABONE OL

 

“Esnafın sorunu büyük” açıklamalarını sıkça duyup-izlememe karşın, “çözümü” konusunda nasıl bir öneri getirildiğini, esnafı nasıl kalkındıracakları konusunda “somut” sözler duymadım!

Tamam, böyle bir sorun var da; “ne yapılırsa” bu sorunun üstesinden gelinir, söylenmiyor!

SSK, vergi borçları ertelensin, deniyor,

Ucuz kredi sağlansın, deniyor,

Bazı tüketim ürünlerinde kdv düşürülsün, deniyor…

Esnafın sorunu böyle mi çözülecek?

***

Koca, kökleri toprağın altını sarmış, çevresi köklerin gelişimine izin vermeyen bir yapıyla donanmış, besin almakta zorlanan bir ağaç düşünün…

Yaprakları yeşilin küskünü,

Dalları meyveyi taşımayacak denli cılız-salpa…

“Bu koca ağaç neden ürün vermiyor” diye soruyoruz!

Meyveyi dalına bağlamak düşünülemeyeceğine göre…

Topraktan başlayarak “iyileştirmek” zorundasınız!

Besinini alıyor mu, toprak doyuruyor mu, güneşten-ışıktan yararlanıyor mı, su gereksinimi sağlanıyor mu…

Ancak “tüm” bunlardan sonra “ağacın” verim verip-veremeyeceğine karar verebilirsiniz!

Daldaki meyveden başlamak yanıltır-aldatır!

***

İnsanın yaşamı toprakla, suyla, beslenmeyle başlar…

Piyasa da canlanabilmek için, içinde bulunan yapıların “işlerinden” hoşnut olmaları için; toprağa-suya gereksinim vardır!

İnsanların “emek mi, bilgi mi” karmaşası içerine çekilmeye çalışılıyor olması “emeğin” yadsınmasını gerektirmeyeceği gibi; piyasa için “toprağı-suyu” örnek vermekle de “eğreti” bir bakış ortaya çıkarılmamalı…

Esnaf, üretileni tüketiciyle buluşturan katmandır!

“Üretilenin” üretim öncesi aşamalarını anlamadan, sormadan, sorgulamadan; “borç vadesi” uzatarak, küresel “para satıcılarının” bankalarından kredi alınarak, sistemin onayladığı vergi düşürülerek “esnafa” değil, “sömürü” sitemine yardımcı olursunuz!

Bankalar biraz “daha” çok para satar,

Sistem “biraz” daha piyasadan para çeker,

İlişkiler “biraz” daha körelme yaşar…

Sitemin istediği bu da…

Şöyle denmişti: “Birinin umudu olmak istiyorsan, önce umutlarını yok edeceksin!”

***

“Esnafın sorunu büyük” açıklamasını yapandan önce, “sistemin” kendisi önemlidir!

Öncelikle “sistem” esnafın, ya da o katmana gelininceye dek geçen süreçte karşılaşılan tüm “yapıların” sorunlarını çözmeyi içtenlikle istiyor mu?

Nedeni şu:

Sistemler “kendilerine uyan, kendilerine zarar vermeyen, kendilerini ayak oyunlarıyla destekleyen, adam döven, adam cezalandıran, dört kanat olan kim varsa onlara “söz” söyleme yetkisi verir!

Bir banka müdürü, müşteriden çok kazanıp, banka sahibine çok kazandırdığı için yetkilendirilmiştir; tersini söyleyen var mı?

Esnafa, üreticiye, çiftçiye kazandırılması demek; üretim araçlarının “mülkiyetini” üzerinde bulunduranların, dışalım ürünlerini ucuza alıp ülke içerisinde pahalıya satanların, komisyoncuların, para satarak kazanç sağlayan bankaların kazanmaması demektir!

Sistem buna izin verecek mi?

***

Esnaf, toplumun içerisinde yer alan önemli bir etmendir!

Çoğunluğun, “devlet kapısı olsun da” diyerek başladığı tümceyi, “bende varım” diyerek yaşamını kazanmak, yaşadığı devlete vergisini ödemek, yetişemediği yerde yanında bir-kaç kişiye işveren bir yapıdır!

Esnaf ne denli “güçlü” olursa, o denli de “çevresiyle” üleşme yolunu seçer!

Bugün dudak bükenler, “geçmişte” benzer örneklerini anımsar umarım!

Esnafın, tüketiciye sunduğu ürünün, ürünün üreticisinin sorunlarının çözülmediği sürece; “esnafın” sorunlarının çözümünü istemek-beklemek akılcı değildir!

Üreticinin, karabasanlar yaşamasını önleyebiliyor musunuz?

Üreticinin, ekim alanını kullanmasında ortaya çıkan engelleri aşabiliyor musunuz?

Üreticinin, ürün girdilerindeki oynaklığı ortadan kaldırabiliyor musunuz?

Üreticinin, gereksinmelerini sağlayabilmesi için “alım gücünü” verebiliyor musunuz?

Üreticinin yanına emekliyi, işçiyi, tüm dar gelirlileri ekleyin…

Tüm bu katmanların alış-veriş yapacağı “esnafın” durumunu düşünün…

“Esnafın sorunu büyük” derken, ne denilmek istendiğini anlayalım…

Koca umutları alıp, oyalamak için “minicik” umutlar vermek içinse; yapmayın!

Bu insan, bu toprak, bu su geçmişiyle olduğunca geleceğiyle de bizim…

231019

 

 

 

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP