Altı ayda neler değişti söyler misiniz?

ABONE OL
22 Ekim 2019 18:07
0

BEĞENDİM

ABONE OL

 

“Gün içerisinde karşılaştığımız olayların, uğraşların, çabaların tamamının ‘daha iyi’ yaşayabilmek için olduğu söylenmiş olsa da;

Toplumsal yapımızın,

Toplumsal bilgilenmemizin,

Toplumsal bakışımızım,

Toplumsal öğretilerimizin,

Bir başka deyişle ‘toplumsal kabımızın’ bize buladığı dışında olabilmek için verilen emekle “farklılaşılır” ancak” diye yazmıştım bir önceki yazıda…

Yazının girişi böyle başlıyordu; okurda nasıl bir düşünce uyandırdı, ya da okuru nerelere sürükledi bilmiyorum…

Ancak yazının yayınlandığı gün, ilk sayfada yerini bulan “Tezatlık Yaşıyorlar” manteşli haberin alt başlığı şöyleydi:

“Karalar ile Akay altı aylık sürede fikir ayrılığına düştüler…”

***

Seçim öncesini anımsadınız mı bilmiyorum…

Başkan Zeydan Karalar’ın gerek Genel Merkez’de, gerekse Adana’da-Seyhan’da yapılan yoklamalara dayanarak beliren isimlere karşı “tavır” aldığı dönem birçok kişinin belleğinde bugün bile…

Karalar’ın “o olmaz, olursa ben olmam” çıkışlarıyla çok günler yitirilmiş, artık her yerden önce Adana parti tabanından “homurtular” yükselmeye başlamıştı haklı olarak!

Arada birçok isimler geziyordu…

İsimler konuşulurken de “onu Zeydan istemez” denerek, konuşmalar kesilip atılıyordu!

En çok konuşulan isim de İbrahim Özdiş’di…

Aynı partinin tabanından gelmelerine,

Aynı kabın ergilerinden üleşmelerine,

Aynı bilgi akışından yararlanmalarına,

Aynı toplumsal bakışı savunmalarına karşın İbrahim Özdiş “birlikte” olmak için kolları sıvamasına karşın, Karalar başka “isimler” üzerinde duruyordu gizliden-gizliye…

Adana’ya sormuyordu…

Seyhan’a sormuyordu…

“O” ismin olması için diretiyordu!

***

Politikada “benzer” havalara çok tanık olduk!

Özal’ın son döneminde, büyük kentlerde büyüyen yolsuzluklara karşı, Erdal İnönü’nün yürüttüğü “siyaset” yurdun büyük bölümünü etkilemişti. “Hesap soracağız” sloganını seçmen benimsemişti. Ancak herkes “kendine” yontmalar yapmasına karşın, İstanbul İSKİ’de dönen-dolap seçmen üzerinde oluşan “etkiyi” silip-atmıştı!

Daha konuşulmaya başlanmadı; başlandığında kutuplar ne olacak bilinmez ama…

İstanbul’da Ekrem İmamoğlu’nun “her şey çok güzel olacak” sözünü sıkça yinelemesiyle seçmenin üzerine düşen “o” boz bulutlu hava değişti…

Salt İstanbul’da değil, yurdun dört bir yanında, üstelik bazı Adana’dan tanıdıklarım arasında “İmamoğlu için Zeydan’a oyumu vereceğim” var…

İşte böyle bir atmosferde…

İşte böyle bir “boz bulutlu” havanın dağılışında…

Adana’da, hiç kimsenin aklına gelmeyen, ancak toplumda sevilen bir isim Seyhan Belediye Başkanlığı için aday gösterildi…

Akif Akay…

***

Herkesin şaşkınlığı üzerindeydi!

Ancak ne olursa-olsun, Erkem İmamoğlu’nun belirlenmesiyle başlayan havanın dağılmasını kimse istemiyordu!

Yapılan yanlışlara,

Parti içerisinde ortaya çıkan “hizip” belirtilerine,

Düne değin belirlenen isimler konusunda demediğini bırakmayanların, iki günde “yüz” değiştirerek “en iyisi bunlar” demeye başlamalarına,

Akif Akay’ın konuşmalarını Karalar’ın yapmasına karşın…

Seçmen Karalar’ı da, Akay’ı da kucakladı!

Yaşanacak günler olmalıydı, seçmende beklenti doruktaydı, “bundan” iyi olmalıydı, umut bitmemeliydi…

Tüm bunları “kendimden” biliyorum…

***

Kozan’dan bir tanıdığım var…

Hem gelir sorusunu sorar, ardından da “kafanı yorma, her şey olacağa varır” derdi.

“Her şey olacağa varacaksa, neden çaba harcanıyor ki; bekleyelim-görelim” dediğinde de, “bir dene, dediğine geleceksin” derdi!

Aynı kanıda mıyım; asla! Emeğin, her şeyi değiştireceğine inanırım!

Pınar Mahallesi, 74030 sokakta yer alan, Zeydan Karalar’ın döneminde yapılan, küçük-bakımsız bir park var.

Mavi Bulvar’dan aşağı inerken de, alt bölümde kocaman bir afiş asma tabelası var! Hemen yanınki market sahibi, “Zeydan’la Akay arasında bir sorun var sanırım, iki gün önce Akay’ın afişini astılar, bugün de onları sıyırıp Zeydan’ın afişini… Bunlar nelerini paylaşamıyorlar” diye sordu.

Ne diyebilirim ki, “tabelayı sanırım” dediğim de gülümsedi!

Neler oluyor gerçekten? Yarım yıllık bir sürede neleri uyuşmadı, neleri kutuplaştı da bunlar yaşanıyor ki?

“Gün içerisinde karşılaştığımız olayların, uğraşların, çabaların tamamının ‘daha iyi’ yaşayabilmek için olduğu söylenmiş olsa da…” diye yazıya başladığımı söylemiştim ya…

Her iki isim, “daha iyi” Adana, yaşam, sokak, cadde, ekonomi, proje, temizlik gibi birçok konuyu, üstelik kalabalığın önünde birlikte ellerini kaldırarak söz vermediler mi?

Yıllardır tanıştıklarının-dostluklarının olduğunu biliyorum…

Altı ayda neler değişti söyler misiniz?

“Her şey çok güzel oluyor”a zarar veriyorsunuz!

“Her şey olacağa” varmamalı…

181019

 

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP