Üretenin “geleceğini” görmedim ki! 

ABONE OL
29 Ağustos 2019 19:27
0

BEĞENDİM

ABONE OL

 

 

Yaz sıcağı yaşanırken, Çukurova üreticisinin emeğiyle oluşan ürünler peş peşe ortaya çıkar. Üretici bir yıldır beklettiği eksiğini, ürünü ortaya çıkarabilmek için yaptığı harcamayı, yaşamına “küçük” düzenlemeler yapmayı bekler…

Buğdayla başlar, mısırla sürer, asıl “beyaz altın” pamuk beklenir…

Hava koşulları iyi gitmiş, zamanında bakımını yapabilmiş, nitelikli bir ürün ortaya çıkmış, sonucunda da “iyi bir” fiyattan satabilmişse eğer;

Yalnız bu yıl için değil, gelecek yıl için de “deneyim” sayılacak önerileri-düzenlemeleri göz önünde bulundurarak düşünmeye başlar.

Daha iyi, daha nitelikli, daha verimli ürün alabilmenin yollarını arar.

Üretici “emeğinin” karşılığını bulabilmişse eğer…

***

Adana Ticaret Borsası’nın geçen yıldan sonra, ,ikinci “2019-2020 Sezonu Sembolik İlk Kütlü Pamuk Satışı” toplantısı için, Ceyhan Yolu üzerinde bulunan, “Modern-Teknolojik Entegre Ticaret Borsası Kompleksi Projesi” ödüllü ATB binasındayız…

Ödül almayacak, konuşulmayacak gibi değil ki…

Toplantının yapılığı “Elektronik Alım-Satım Salonu” kanımca başlı-başına bir çalışma da…

ATB’nin nelerle ilgilendiğini, nelere katkı sağladığını, böyle bir projeyle hem Adana’ya hem de Adanalı üreticiye neler kazandırabildiğine, üreticinin yaptığı işine ne denli katkı yaptığına, bir yıl öncesinden ne gibi üreticiliğin yapılırlığına, üreticinin ne denli “umudu” olduğuna bakıyorum…

Üreticinin kazanmadığı, yaşamına katma değer katmadığı bir durumda; bunca güzellemenin, bunca pahalı teknolojinin, bunca saray yavruculuğunun önemini düşünüyorum…

***

Hemen girişte bulunan masanın üzerinde “sembolik” yeni yıl ürünü pamuk sergileniyordu…

Bir torba, yanında bir büyük sele, üzerinde bir kaç dallı pamuk-kozası açılmış…

Güzel görünüyordu…

Sanki gelenler de geçen yıl olanlar gibiydi; orada bulunan birine sordum, yalnız gülümsedi!

ATB Başkanı ilk konuşmacı olarak, herkesin bildiği, pamuk debilince “herkesin” bildiği tümceleri sıraladı;

Pamuk, Adana için sembolik, ülkemiz için stratejik bir üründü,

Pamuk, geçen yıla göre daha geniş alanda ekilmekteydi,

Pamuk, iki yıldır seksen kuruş destekleme alıyordu, bir liraya çıkması gerekliydi,

Pamuk, girdiler belirlenerek taban fiyatı oluşturulmalıydı…

Başkan’dan bir başka not:

“Bölgemizde pamuk kültürünün gelişmesi, ülkemizin üretim ekonomisine katkı sunması için ‘Çukurova pamuğu’ olarak, coğrafi işaret almak üzere 23.03.2018 tarihinde Türk Patent-Marka Kurumu’na başvuru yapılmıştır…”

Adana’nın pamuğu “markalaşmış” olacak; güzel…

***

Konuşmada asıl “burkulduğum” an, Çukobirlik Genel Müdürü Ahmet Durmuş Çakıcı’nın konuşması oldu…

Konuşmasının ardından yanına vardığımda sözlerini yineleyince düşünmedim değil; ama yaşanan da bu!

Çakıcı, konuşmasında “Bize gelen bilgi, pamuğun geçen yılın fiyatından daha düşük olacağı yönünde. Böyle bir olasılık, hem ülkemiz, hem de üreticilerimiz açısından çok kötü olur!”

İşte burada, Başkan’a “nasıl bir kötüyü” sormuştum. O’da, “geçen yıl pamuk alımımız dörtbuçuk lirayı gördü, şimdi hasat dönemi geldi fiyat üçbuçuk dolayında… Bu ekim işini bitirir” dedi…

Üreticinin “karalar” bağlamasını isteyenler olmalı, üreticinin bir sonraki yıl için “beklentisiz” olmasını uman olmalı, ülkenin “tüm renklerden” altın fışkıran bu topraklarında “ekimin” olmasını istemeyen olmalı; yoksa, hasat öncesi böyle bir karabasan neden ki?

***

Bu ülkeye, bu ilke insanlarına neler layık değil ki…

Toprağını istediği gibi ekebilmeli, ürününü sıkıntıya düşmeden üretebilmeli, hasat zamanı gelmeden ne kazanacağını bilmeli, üretim için girdilerden korkmamalı…

En modern yapılarda ektiğini, yaptığını, ürettiğini, değerini tanıtabilmeli…

Bundan “güzel” ne var ki?

Ancak mısır üreten kaygılı, buğday üreten perişan, narenciye üreten belirsizlik içinde, pamuk üreticisinin “umudu” yoluk!

Adana Ticaret Borsası’nın teknolojik-ödüllü binasında “2019-2020 Sezonu Sembolik İlk Kütlü Pamuk Satışı” toplantısı için bulunmuş olsam da, “seçilmişliğin” saraycılık anlayışı sayılarak; Adana’nın Adanalının değil, boyalı-lüks-modern yapıların “ön-amaç” olduğunu burada da gördüm…

Yollar, köprüler, kenti kuşatan beton yapılar gibi…

Bu teknolojik-modern yapıda üretenin “geleceğini” görmedim ki!

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP