• OLAY NET
  • Yazarlar
  • Başkan Çetin’den “yaşam standartlarını artırma” sözü…  

Başkan Çetin’den “yaşam standartlarını artırma” sözü…  

ABONE OL
1 Temmuz 2019 21:25
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Gölgede bile haziran sıcağının etkili olduğu günler…

Dün, İstanbul seçimi öncesinde “seçim günü mangal yapmak yasak” sözlerinin ardından, Çukurova Belediyesi Mangal Park’ta “mangal partisi” düzenledi…

Amaç “partiden” çok, İstanbul seçimini kutlamak amaçlı…

Havanın sıcağından yapış-yapıştık…

Başkan Soner Çetin’in “çok çalışıldı, hepimiz çok çalıştık, her şey çok güzel olacak” sözleri, kanımca buluşmanın amacını ortaya seriyordu…

Mangal parkta duman altı olmadan ayrılanlardan oldum…

***

Bugün…

Yaz mevsimi dışında haftalık olarak düzenlenen…

Haziran, temmuz, ağustos aylarında “her ayın son cuma günü” olacağı bildirilen “halk günü” uluşmasındayız…

Haziran ayının son cuması…

Salon dışında olmak zor, içeride iklimlemenin serinlettiği ortam ne denli sağlıklı o da konuşulamıyor bu günden; doğayı katledenler, dere yataklarını beton bloklarla donatanlar, yağmura akar yol bırakmayanlar, termik santrallerde kurtuluş arayanlar, yaşanacak iklimi yaşanılmazlaştıranlar…

Bu konular yerel yönetimlerin, yerel basının ödevi olmalı da…

Rant işbirlikçileri bir fırsat verseler, “yerel demokrasinin” oluşmasına katkı sağlasalar, “yerel demokrasinin” güçlenmesine katkı koyabilseler…

Başkan Çetin “hiçbir mazeret öne sürmeden çalışmak zorundayız” diyor…

Aklın yolu çalışmak, üretmek, kentliyi mutlu etmek…

***

Yaz sıcağından dolayı salonda bu denli kalabalığın olmasını beklemiyordum…

Ne bileyim…

Kimi yaylasından, kimi dinlencesinden, kimi evinin serin köşesinden kalkıp gelmez, diye düşünmüştüm.

Yurttaşın söyleyecek bir şeyi varsa, bir de söylediklerini dinleyecek bir “iş yapıcı” da karşısında bulunuyorsa yayan-yapıldak da olsa orada oluyor…

Yılmaz Güney’in hem Arkadaş filminde, hem de Boynu Bükük Öldüler yapıtında “umutsuz insan yaşamaz” sözünü anımsarım böylesi ortamlarda…

Yurttaş, ne denli sorunların içerisinde olsa da, gecelerini uyumadan sabahladığı çok günler yaşasa da, işsizse de, ocağında aş pişmiyorsa da, gözaltlarına torbalar yığılmışsa da bir “umutla” yan yana olmak istiyor, yaşamını sürdürmek için de bunun çok önemli olduğunu biliyor…

“Halk Günü” öyle bir toplantı ki;

Hem belediye yetkilileri basını “özellikle” çağırmalı, hem de basın “halk günü” için birilerini göndermeli, diye düşünüyorum…

Şu ana dek böyle bir oluşuma tanık olmadım. Ancak burada “öyle” yaşamla ilintili konulara tanık oldum ki; hepsini olmasa da bir kaçını yer yer okurla paylaştım…

***

Başkan Çetin, konuşmasının geniş bölümünde “ekonomik” kriz nedeniyle yaşanan sorunlara yer verirken, bir yandan belediyenin asfalt sorununa açıklık getirdi, bir yandan da yurttaşın alım gücünü sağlamakta zorlanmasından dolayı yaşanan sıkıntıları anlattı, bir yandan da yeni çalışmaları konusunda açıklamalar yaptı…

Açıklamadan birkaç başlık şöyle:

  • İstanbul seçimi tarihe geçek!
  • Çukurova sıfır sorunlu ilçe olacak.
  • Asfaltlama çalışmalarımızı, üretim olmayışı nedeniyle yapamıyoruz.
  • Ekonomik krizin boyutu herkesçe biliniyor.
  • Ekonomisi düzgün bir Türkiye’de yaşamak isteriz.
  • Cumhurbaşkanı tüm parti başkanlarını çağırıp, ekonomiyi konuşmalı.
  • Hasta bakım rehabilitasyon merkezinin temeli atılacak.
  • Kreş için noter huzurunda çekiliş yapılacak, sıralamaya giremeyenler için de yardımcı olunacak.

***

Toplantıda yaşlı bir kadın vardı, “komşularım beni öldürecek” diyordu. Başkan Çetin “seni bir bakım yurduna yerleştirelim” dediğinde de “isteme” dedi…

Anlatıldığında göre, yine burada sorunun anlatmış kadın. Belediye görevlileri kadının mahallesine gitmiş, komşularıyla görüşmüş, bilenlerde sormuş…

Kimseden “öldürme” gibi bir söz alamamış!

“Seni bir doktora gönderelim” dedi bu kez başkan Çetin…

Kadın “komşularım beni öldürecek” diyordu yalnız…

Bir baba vardı toplantıda. Üniversite mezunu oğlu için gelmişti. Yaşamının ilkyazında gülemediğinden söz etti. Bir başka yere gidemediğini, söyledi. Baba olarak “ezildiğinden” söz etti…

Bu durumda öyle çoklarını tanıyorum ki…

“İktidar” partisine yakın olanların, partili olmayanlara “partiye kayıt yaptır, çocuğunun işi hazır” denildiğini bilmeyen yoktur kanımca…

Yine bir kadın… İki kızından söz etti. Eşlerinden ayrılmış birer çocukla yanına yerleşmiş. “Geçinemiyoruz” derken, sesini kıstı…

Başkan Çetin’in günün sözlerinden biri de şuydu kanımca:

“Yaşam standartlarını artırmak zorundayız…”

Yaşam standardının ölçüsü “alım gücü” olunca, başka türlü nasıl “her şey çok güzel olacak” ki?

290619

 

 

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP