Sokakta yürürken, bir parkta bankta otururken, bankamatiğe gelip-gideni izlerken bile birbirini anlamamak için ‘direten’ bir toplum olduk!
En son ‘üç ay içerisinde tek haneli enflasyon rakamlarına ulaşacağız inşallah’ diyen ekonomi bakanının çizdiği ‘pembe tablo’ gibi değil yaşananlar!
Ya da bir başka ‘iktidar’ sözcüsünün anlattığı ayakları yerden kesilmiş, ilkyaz esenliği yaşamıyor yurttaş!
Bir yandan ekonominin kıskacında olmaktan, biraz da siyasilerin ‘hırçın’ tavırlarından dolayı ilişkiler çatlak, ya da çabucak çatlamaya yakın!
***
Düne değin bunları yurdun dört-bir yanında ne çok yalanlayanlar vardı öyle?
Salon toplantılarında,
Küçük grup toplantılarında,
Birlikteliklerinde ‘iktidar’ ergilerini ellerinde tutmak için, hükümetin aldığı tüm kararları öve öve bitiremezlerdi!
Öven över, salonu dolduran ‘işbirlikçileri’ de ayakta alkışlardı!
Dışarıda, sokakta verilen yaşam kavgasının tersine; kendilerini Havai caddelerinde, üstü açık araçlarında, yanlarında eğlenceleri, güneşin batışını izlemek için heyecanlanıyorlardı sanki…
Adana, geçtiğimiz yıl ülkemizin en yoksul iki kentinden biriyken bile; ‘-cak, -cek’ umutlu, ucu açık, ‘istihdam’ konusunda kaç sevindikleri konuşma yaptıklarını anımsayın istersiniz…
***
Olmadı…
Denilen, anlatılanlar gibi değildi yaşananlar…
“-Cak, -cek’ diye biten tümcelerini sonlarında yaşanan karabasanlar toplumun özünde kırılmalara, sarsılmalara neden oldu…
Sokaklarda, evlerde, işyerlerinde, kurumlarda yaşanan başka bir şey vardı!
Kısa bir süre önce yaşanan, merkezde iki ilçe ile Anakent Belediye Başkanlığı’nı kazanan CHP’nin ‘örgüt’ olarak yaşadıklarını az-çok bildikleriyle gözlerinin önünden geçirmeli herkes…
CHP İl Örgütünün pek de rahat olmadığı kanısındayım.
Yıllardır belediye ergilerinden uzak kalan, işsizine ‘iktidar’ nedeniyle yanıt veremeyen, içine kapalı yıllar geçiren partililer şimdi biraz olsun ‘özgürleşmek’ istiyor!
Bu sayı diğer partilerin çok üstünde…
İşbaşına gelen, ‘ideoloji’ ortaklığı olduğunu düşündüğü yönetimin ‘kendini’ kucaklamasını, yaşamına katkı yapmasını bekliyor!
Haksız da değildi de…
CHP örgütünün, kazanan belediyelerin ‘tümüne’ birden kucak açması da o denli kolay değildi!
Ancak şunu bilmeyen yoktu:
İnsan yaşamını sürdürebilmek için doymak, doymak için uğraş vermek, uğraş için ‘çalışacak ortama’ gereksinim var…
***
Makas aralığının tüm yurtta bunca aralanması, varsılın kucaklanması, yoksulun oyalanması, olanın daha da olması, canlanmaya gereksinim duyanın su kanallarının kesilmesi…
Bir evde yaşayan küçüğünden-büyüğüne ya herkesin işi var; ya da hiç birinin işi yok!
Paylaşımda ‘adaletli’ olmayan bir üleşme sistemi var!
Orta sınıftan daha çok;
Ya var, ya yok
Ya siyah, ya beyazlar var…
Arasındaki renklerin her gün biraz daha yitmeye doğru yol alması nedeniyle de, “sokakta yürürken, bir parkta bankta otururken, bankamatiğe gelip-gideni izlerken birbirini anlamamak için ‘direten’ bir toplum” olmaya yöneldik!
İnsanlar yaşamlarını anlamlandıramıyor,
Gereksinmelerine yanıt bulamıyor,
Sokakta, elleri ceplerinde bir türkü tutturamıyor,
Eşine çocuğuna, tanıdığına gülemiyor…
***
Bugün için ‘iktidar’ bunları görmezden gelmeyi sürdürmüş olsa bile; bugüne değin yanlarından ayrılmayanlar, ‘bekaları’ için destekleyenler, yaşadıkları toplum içinde değer yitimine uğradıkları belli ki ‘beklenmedik’ çıkışlar yapmaya başladılar…
Örneğin bugüne değin gündeme gelen tüm ‘paketlerin’ arkasında duran örgütler-odalar, bugün “bununla olmuyor, yeni önlemler alınmalı” diyor.
Örneğin bugüne değin ‘daralma’ konusunda yükselen ‘muhalif’ seslere kulak kabartılmamasına karşın, bugün kolayca üretim yoksunluğundan söz edebiliyor.
Örneğin tarımsal üretimde beliren sorunlar için ‘tarımda ürün planlaması’ gündeme gelebiliyor.
Örneğin Adana’nın, bölgenin, ülkenin kazanması için ‘üreticinin’ desteklenmesi gerektiğini dile getirebiliyor…
Tükettirmek için ‘kredi’ musluklarının açılması gerektiğini değil!
Çünkü üretmeden musluklar akmıyor!
130619
YAZARLAR
5 saat önceYAZARLAR
7 saat önceYAZARLAR
1 gün önceYAZARLAR
1 gün önceMANŞETLER
1 gün önceYAZARLAR
1 gün önceYAZARLAR
1 gün önce