Süren seçim çalışmaları içerisinde “en çok” yürekleri serinleten, CHP’nin İstanbul Anakent Belediye Başkanı Adayı Ekrem İmamoğlu olmalı…
“İktidarın” elinde bulunan tevi kanalları, gazeteler bile İmamoğlu’na çalışıyor sanki…
İstanbullu seçmeni bırakın, taşra kentlerinde bile ekrana çıktığı anda bakışları üstüne çekebiliyor, yüzleri gülümsetebiliyor, günün asıklığından uzaklaştırabiliyor, polemiği unutturabiliyor…
Var mı başkası?
***
Yerel seçim çalışmaları yapılırken, CHP’nin Adana Anakent Belediye Başkan Adayı Zeydan Karalar’ın da belirttiği gibi “mutlu kentler” için yola çıkılmalı…
Yurttaşın “mutlu” olabilmesinin önündeki engellerin aşılması için verilebilecek çaba, ya da projeler konuşulması gerekir.
Yerel bölgede yaşayanlar geçimlerini nasıl sağlıyor, zorluklara tutunabiliyorlar mı, ulaşımları nasıl, temizlik konusu ne aşamada, katma değerli ürünler üretebiliyor mu?
Soruları istediğiniz gibi çoğaltabilirsiniz…
Hiç yeri değilken,
Hiç de denilmesiyle bir çözüme gidilemeyecekken,
Hiç de olanla denilen aynı değilken…
Yurttaşın “duyarlı” olduğu bir konuda bir de,
Üstelik aynı katman medyanın “asılsız” özürlerinin arkası kesilmezken,
Bir de birden çok yerde aynı “denmeler” sürerken…
“Mutlu kent” beklenir mi böyle bir anlayıştan?
***
İşte burada İmamoğlu’nun yaklaşımını, iletişimini, duygudaşlığını düşünüyorum…
İmamoğlu, denince…
Adana’nın, nüfusu her yıl gerileyen şirin bir kenti İmamoğlu değil…
On yılda yüzde on nüfus yitirirken kent de değil…
Adana bir o denli sayıyı nüfusuna katarken küçülen İmamoğlu da değil…
Yaşlı bir yakınım “ne keleş soy ismi varmış, bir de sıcakkanlı, bende de bizim İmamoğlu mu ne diye düşünüyordum” demişti birkaç gün önce.
Konumuz Ekrem İmamoğlu’nun seçmenle tutumu…
Anımsar mısınız, Cumhurbaşkanı Erdoğan’la görüşmesi sonrasında, diyeceklerinin arası didiklenerek “malzeme” oluşturulacak bir soruya verdiği yanıt önemliydi.
“Neler görüştünüz” diye soruluyor.
Yanıt şöyle: “Cumhurbaşkanı tarafınızdan oyunuza talibim, dedim oyunu istedim…”
Kızgınlık yok, gerginlik yok, polemik olacak bir söz ya da tümce yok…
Yanıt, kimin yüzünü güldürmedi ki?
***
Adaylar şunu bilmeli…
Yerelde başarılı olmasını istedikleri “isim”; her şeyden önce kentte yaşayanların yaşam zorluklarını bilmekle birlikte, onların birbiriyle olan ilişkilerinde “ara-bozucu” olmaması gerekiyor!
Böyle bir durum, ya da olasılık er-geç kent “anlaşmazlığı” olarak ortaya çıkar!
Geçen hafta, Fox TV’nin konuğu olan Adana Anakent Belediye Başkan Adaylarını birçok Adanalı izlemiştir.
Bir araya gelerek Adana’yı konuşmaları, baştakileri bile titretecekti; kim bilir, ama öyle olmadı!
Ayrı saatlerde Fox TV ekranındaydılar…
Anımsar mısınız, Zeydan Karalar karşısındaki en güçlü aday Hüseyin Sözlü sorusuna yanıt verirken “tüm” sevecenliğiyle “Sözlü benim kardeşim, beş yıldır görevde, halkımız geçen zamanı değerlendirecek, hoşnutsa görevlendirecek, değilse bize fırsat verecek” sözleri, Adanalı için iyi bir değerlendirme noktası olmalı.
Bu söze karşın, Sözlü’nün “Karalar belediyeciliği benden öğrendi” tümcesi de aynı nokta…
İstanbul’da Ekrem İmamoğlu ile Binali Yıldırım arasında geçen “yarışın” gülümseyen yanını Adana’ya yansıtmakta zorlandım.
Biri “yaparken”, diğerinin “bozma” çabasını…
***
İmamoğlu…
Ekrem İmamoğlu tutumuyla, toleransıyla, gülümsemesiyle; salt Adana adaylarına değil, örneğin başta Ankara adayları olmak üzere her kentte duygudaşlığı yansımalı…
Adaylara da değil, siyasetçilere de yansımalı…
Bu ego, bu kibir, bu hırs, bu ayrıştırıcılık, bu ötekileştirme, bu küstürücü davranış…
Bunun yanına bir de geçim sıkıntısı, alım güçsüzlüğü, işsizlik, mutsuzluk, toplumdan kaçış…
Yurttaşın daha ne denli tanıdığına başını çevirmesi, tanımadığını tükürüğe boğması, bir başkasının ayağını kaydırması bekleniyor ki?
Sözlerinizle, iletilerinizle, projelerinizle “biraz” İmamoğlu verin yurttaşa…
“Biraz” İmamoğlu yaklaşımı verin…
120319
EĞİTİM
3 gün önceYAZARLAR
3 gün önceYAZARLAR
3 gün öncePOLİTİKA
3 gün önceYAZARLAR
3 gün önceYEREL HABER
4 gün önceDÜNYA
5 gün önce