Tüm kırılmalarına,
Tüm alınganlık göstermelerine nedenler olmasına
Tüm susmaları istenmesine,
Tüm güçleri yansınmasına
Tüm bulunmaları gereken yerlerden uzak tutulmalarına karşın…
Evet, böyle bir katman var CHP içerisinde…
O ‘büyülü’ denen,
O ‘güçlü’ denen,
O ‘olması gerekli görülen’ denen,
O ‘olmazsa olmaz’ denen katmana karşın…
CHP’de ‘ideoloji’ gerçeğini göz ardı etmeyen, geleceğin korunağı, geleceğin sesi, içinde bulunduğu örgütün ‘iskeleti’ olan bir katman var…
***
Birkaç gün önce bir kitapçıktan söz ettim…
“Radikal Sevgi Kitabı”…
Kitapçık, tüm örgütlere gönderilmiş olmalı.
CHP’nin, yerel seçim öncesinde, ‘sev kardeşim” pankartı açmış bir aile çizimiyle partililere sunduğu bir kitapçık…
Adana’da, Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Zeydan Karalar’ın seçim ofisinde, tüm masalara ‘bolca’ bırakılmış bir kitapçık…
Bu bir ‘sevgi kitabı’ mı, yoksa ‘emek’ isteyen sevgiyi budayan bir çalışmam mı?
Rastladığım birçok kişiye sordum…
Gördüklerini, aldıklarını, ‘şöyle bir’ baktıklarını söyleyen de oldu…
Gördüklerini, aldıklarını, ‘zaman’ bulamadıklarından dolayı okuyamadıklarını söyleyen de…
‘Şöyle bir’ bakana, altmış sayfalık kuşe kağıda iri puntolarla basılmış kitapçığın ‘Siyasetsiz Seçmen kimdir’ sayfasını açarak ‘burayı konuşalım’ dediklerim oldu…
Biri ‘siyasi ayrımlara göre değil, hizmete göre oy veren seçmen’ tanımını yaptı kitapçığa bakarak.
Bir diğeri ‘kararsız seçmen değildir, kararlı biçimde oy verir’ tanımını destekledi.
Bir diğeri ‘bir bakıma her şey siyasidir, siyasetsiz olmak bile’ diyen kitapçık saptamasını doğruladı.
CHP’de ‘olmaları gerekli görülenlerin’ kitapçığa bakışı…
Yanlışsız, tartışmasız, sorgulamasız ‘kabullenme’…
***
Geçtiğimiz yıl anımsarsınız, ilçe örgütleriyle birlikte delege belirleme çalışmaları vardı. Bir ilçe örgütünde, birkaç kişinin arasında geçen ‘o bizim adam değil’, ya da ‘bizim adamların pusula rengi belli’ dendiğine tanık olup, izlenimimi ‘adamı olmak’ başlığıyla yayınladığımda ‘tepki’ gösterenler olmuştu!
Tepkilerin, eleştirenlerin olması güzel…
Güzel olduğunca da yararlı…
Ancak, tepkilerin ya da eleştirilerin içi ‘dolu’ olursa…
Yazdıklarım çürütülebilirse.
Birinin ‘adamı olmak’, CHP’nin ‘ideolojisi’ sayılabilirse…
Var mı böyle bir şey…
***
Bugün, yerel seçim öncesi yaşanan sıkıntıların ‘ana nedeni’ düşünüldüğünde…
Genel Merkez’in tutumu,
Yeni İP’le ‘ittifak’ için verilen ödünler,
Aday belirlemeleri,
Küskünler,
İstifa edip bir başka partiye katılanlar,
Partide ‘kendilerini’ dev aynasında görenler,
Kendilerini ‘tek’ seçici bilmeler,
Belediye Meclis üyeliği listelerinde bile ‘dolaplar’ döndürmeler…
***
Alanlarda, ya da üç-beş kişi arasında konuşurken ‘devrimciliği, demokratlığı’ yere düşürmeyenlerin, siyasi ayak oyunlarına kapılmaları ‘sırtarır’ biliyor musunuz?
‘Devrimciğin, demokratlığın’ ilk koşullarından biri de, ‘kendinden sonra gelecek liderleri yetiştirmektir’.
Genel Merkez’de olsun, yerelde olsun…
Bir yıl sonra karşısına çıkacak ‘isimleri’ bir bir ayıklamaya, ‘refize’ etmeye, ‘sesini’ kısmaya odaklanan kaç ‘isim’ saymak isterseniz sayın!
İşte bugün yaşanan, yaşanırken hem CHP’yi hem de adayını çıkmaza sürükleyen ‘sorunun’ asıl nedeni de bu!
***
Güçleri yadsınmasına karşın, CHP’de uğraş vermeyi sürdürenlerin ‘ideolojinden’ kimsenin kuşkusu olmasın!
Adana’dan örnek vermem gerekirse İbrahim Özdiş adını veririm.
Kimlerin mi ‘ideolojileri’ sorgulanmalı?
O da ‘şimdilik’ bende kalsın!
110219
EĞİTİM
3 gün önceYAZARLAR
3 gün önceYAZARLAR
3 gün öncePOLİTİKA
3 gün önceYAZARLAR
3 gün önceYEREL HABER
4 gün önceDÜNYA
5 gün önce