0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Adayların açıklanmasında günler uzadıkça, ‘tedirginlikler’ de ortaya çıkıyor!

Bir yandan günler öncesinden aday adayı olduklarını açıklayanlar,

Bir yandan başvurusu olmadan, ‘adaylığa’ soyunanlar,

Bir yandan her ikisi arasında gidiş-geliş yapanlar,

Bir yandan ‘gücün’ elinde olduğunu savunanlar,

Bir yandan etrafa ‘olmayan’ umudu yayanlar,

Bir yandan tüm bunları soğukkanlılıkla izleyen seçmen…

***

Yetkili birimlere sorduğunuzda aldığınız yanıt belli:

‘Daha iktidar partisi bile açıklamadı’,

‘Çıkacak adaya göre aday belirlenecek’,

‘Açıklamak için zaman geçmiş değil’,

‘İyi şeyler olacak’…

Şu ‘iyi’ sözü de bir yerlere yerleştirilmese olmayacak sanki…

***

Aynı kanıda olmadığımı biliyorum…

Örneğin Seyhan küçük bir kent değil, üstelik birçok ilden daha kalabalık…

Doksanlaltı mahalleli bir kent…

Altmış günde siz ne yapacaksanız, kaç mahalle gezebileceksiniz, kaç mahalle toplantısı yapabileceksiniz, kaç mahallenin sorununu gözlemleyeceksiniz, kaç?

‘İktidar partisinin’ bunu geciktirmesi başka, en önemlisi de ‘iktidar ile muhalefetin’ seçmen farklılıkları…

Bir yanda uzun süredir ‘iktidarın ergilerinden’ yararlandığı için yitirmek istemeyen katman,

Bir yanda ‘muhalif’ duruşundan dolayı ‘ergilerden’ yararlanamayan katman…

Bu fotoğrafın görülmek istenmemesinin sonucu da acı olur!

Ayrıca, hep ‘iktidarın’ belirleyeceği adaydan sonra aday belirleme yanlışlığı…

Peki, Çukurova’da açıklamakla yanlış mı yapıldı, ya da o gün Seyhan’da açıklansaydı da bugüne dek çalışma yapsaydı ‘yararsız’ mı olurdu?

En önemlisi de…

Göz önünde olan aday adayları var. ‘İktidarın’ en güçlü adayına karşı düşünülen ‘kişi’ aday gösterilse kötü mü olur?

Açın bakın; kimler var, güçleri ne, hangi katmanlara seslenebilirler, kim nereden oy alabilir, kimin nerede sözü dinlenir…

Bugüne değin bu soruların hangisi için kafa yoruldu bilmiyorum!

Bugüne değin bu soruların hangisi için kafa yorulduğunu bilenlerin olduğunu da sanmıyorum!

Bir de, var olan isimler dışında ‘başka isimlerin’ konuşulması var ki…

***

Büyükşehir’de aday belirlenip, Zeydan Karalar’ın açıklama yaptığı gün ‘o’ alandaydım.

İzlenimlerimi yazarken de ‘miting gibi’ deyimini kullanmış, kalabalığın yinelediği ‘Başkan Zeydan’ sloganının kalıcılığını belirtmiştim.

Alanda bulunanların birçoğu, hafta içi olmasına karşın ilçelerden gelmişti. Yıllardır duymadıkları ‘heyecanı’ görmenin erincini yaşıyorlardı. Bunun bozulmaması, korunması, üstüne konulması gerekiyordu…

Örneğin, özellikle ‘iktidar’ partisinde oluşabilecek ‘büyükşehir kırgınlığını’ görebilmeliydi, diğer adayları belirlemeliydi…

***

Bugün esen tablo nedir biliyor musunuz?

CHP ‘dış küskünlerden’ oy getirmek yerine, ‘kendi içersinde’ küskünler oluşturmak için çaba harcandığı,

İleride karşıma çıkar, siyasette seçenek olur, yerelde beni aşar ‘paranoyası’ nedeniyle ‘aday’ adının geciktirildiği,

Parti içerisinde yaşanan kaygılardan daha çok, Yeni İP’e verilecek belediye meclis üyeleri üzerine planlar yapıldığı,

Aday belirlemede anti-demokratik yöntem izlendiği kaygısı…

Üstelik bu ‘gecikmede’ payı olanların, salt Seyhan’da değil, Büyükşehir’de, Çukurova’da seçimi yitirmede ‘etken’ olacağının bilinmesi…

***

Evet, adayların açıklanmasında günler uzadıkça, ‘tedirginlikler’ diz boyu…

Şu an yaşananlardan sorumlu olanlar;

Bunları göğüslemeye var mısınız?

Bunları çözmeye var mısınız?

Seçmene ‘gölge etmeyin başka ihsan istemez!’

240119