‘Ruh sağlığını’ bozmak..

ABONE OL
12 Ocak 2019 13:47
0

BEĞENDİM

ABONE OL

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ‘Ruh Sağlığı Yasası’ konusunu gündeme getirince, toplumdaki belirtileri, nedenleri üzerinde durmak gereği doğdu.

Genel Başkan Yardımcısı Deniz Depboylu açıklama yapmıştı.

Depboylu, yaptığı açıklamasında toplumda ‘ciddi’ sorunların yaşandığı üzerinde durmuş;

İnsanların birbirine katlanamamasının giderek arttığını,

Kadına şiddetin her gün yenisinin yaşandığını,

Cana kıymanın yaygınlaştığını,

Hayvanlara şiddet uygulandığını,

Bağımlılığın on yaşına dek düştüğünü,

Antidepresan kullanımının yükseldiğini belirterek ‘toplumdaki ruh sağlığını koruyabilmek’ için, bu alanda ‘hizmet’ veren-alan koşulların gözden geçirilmesinin gerekliliğini söylemişti.

Doğrudur, ülkemizin insanlarında ‘ruh sağlığı’ sorunu var; ancak neden?

***

Araştırmalara göre canlının yaşamı boyunca düşünce, iletişim becerileri, öğrenme, duygusal gelişim, güven boyutlu kavramlarda öne çıkıyor.

Bireyin toplumsal ilişkisi bağlamında da yaşamındaki denge, koşullara uyum, gereksinmeler yönünden etkileyici olduğu üzerinde duruluyor.

Yine ‘ruh sağlığı’ açısından bakıldığında ‘yoksulluk, ülkedeki göçmen kitle, çocuk-genç, sarsıntı yaşamış’ olanlar başlarda geziyor.

Bunlardan başka;

Bireyin amaçlarını gerçekleştirmesinin engelleyen zorluk, uzaklık, hava koşulları gibi nedenler,

Bireyin amaçlarına ulaşmasını toplumsal değerler, yasalar,

Bu engelleme sürecinde, ‘engellemeyi oluşturanların’ beklentileri de ‘ruh sağlığı’ konusunda etken olduğu belirtiliyor.

Burada yaşanan ‘hayal kırıklığı’, stres, kaygı ‘ruh sağlığı’ açısından önemli yer tutuyor…

***

Gerek siyasetçilerin gündeme taşıdıkları olaylar, gerek yaşanan olayların toplumda yaydığı algı konusunda aynı düşünceyi üleşen milyonlar olduğu kanısındayım!

Genel seçim ardından yaşanan ekonomik krizle birlikte ‘kriz nedeniyle ruh sağlığı bozulan insanların sayısında’ artışlar olduğu söylenmişti.

Salt krizle değil…

Yıllarını iş kovalamakla geçiren,

Ekonomik sıkıntılardan kurtulamayan,

Gereksinmelerini ütopik görmeye başlayan,

Göçmenler kadar sözü edilmeyen,

Çocukluğu gençliğine, gençliği sorunlara bulanmış,

Yaşamının ‘değerini’ görmekte zorlanan milyonların varlığını yadsıyan yok!

***

‘Ruh Sağlığı Yasası’ konusu gündeme geldiğinde bunları düşündüm ister-istemez…

Böyle bir yasa çıksa, bu sorunları yaşayanların kimleri suçlayacakları da ortada!

Örneğin, üniversiteyi yıllar önce bitirmesine karşın, kendi gibi binler gibi işsizlikle boğuşmaktan  ‘ruh sağlığının’ bozulduğunu ileri sürerek bu yasadan yararlanmak istese,

Örneğin, yıllarını ‘asgari ücretli’ çalışarak, yarı aç-yarı tok yaşamını sürdürmekten, çocuklarına yetememekten, dört çocuk yapıp onları doyuramamaktan dolayı yaşadığı sıkıntılardan ‘ruh sağlığının’ bozulduğunu ileri sürerek bu yasadan yararlanmak istese,

Örneğin, yaşamını sürdürmek için, mahallenin bir köşesinde kiraladığı dükkanda ‘mini market’ çalıştıran dar gelirli esnaf; yaşanan ekonomik krizle birlikte olanaklarının daralmasının ardından ‘ruh sağlığının’ bozulduğunu ileri sürerek bu yasadan yararlanmak istese,

Öğrenci istese, ev hanımı istese, tecavüze uğrayan çocuk istese, şiddet yaşayan kadın istese, çevrenin bozulmasıyla sağlıklarını yitirenler istese, ektiğinin karşılığını alamayan istese, toprağını ekemeyen istese, ürettiğini pazarlayamayan istese…

***

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ‘Ruh Sağlığı Yasası’ konusunu gündeme getirmesi yerinde olduğunca; yurttaşın ‘ruh sağlığını’ bozan etmenlerin bilinmesi, ‘çözümün’ nerede olduğunun görülmesi zorunluluktur.

Bu kısır çekişme,

Bu yaşanan gerginlik,

Bu ekonomik yetersizlik,

Bu büyüyen doyumsuzluk,

Bu aldırılmayan talan-bozgun

Bu bir türlü görülmeyen alım gücü,

Bu umursanmayan beyin göçü…

‘Ruh sağlığını’ bozmaya yeter!

100118

 

 

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP